İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Gazze’de yaşanan insani felakete dikkat çekerek uluslararası topluma ve Türkiye’ye çağrıda bulundu.
İmamoğlu, “Filistin’in Pele’si” olarak bilinen sporcunun ailesi için insani yardım kuyruğunda beklerken öldürüldüğünü hatırlatarak, “On binlerce insan sessizce, ya bombalar altında ya da açlıktan ölüyor” ifadelerini kullandı. Açlığı silah olarak kullanmanın ve insani yardımı pazarlık unsuru haline getirmenin, “insanlığa karşı işlenebilecek en ağır suçlardan” olduğunu vurguladı.
Knesset’te Batı Şeria’nın ilhakını teşvik eden adımların ve Gazze’nin tamamında kontrolü genişletme planlarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten İmamoğlu, Türkiye’nin Filistin halkının yaralarını sarmada, Filistin’in tanınmasını sağlamada ve iki devletli çözüm yoluyla kalıcı barışı tesis etmede öncü olması gerektiğini söyledi.
ABD’nin İsrail’i cesaretlendiren politikalarına karşı “sessizlik anlaşmasının” bozulması gerektiğini belirten İmamoğlu, “Gazze’nin acısı derinleşirken, tarih yalnızca failleri değil, sessiz kalanları ve siyasi çıkar için sırtını dönenleri de bu suçun ortağı olarak yargılayacaktır” dedi.
Our collective humanity is facing its toughest test in Gaza. The “Palestinian Pelé” was killed while waiting in line for humanitarian aid for his family. Tens of thousands more are dying quietly, either under fire or from hunger.
Weaponizing hunger and turning humanitarian aid into a bargaining chip rank among the gravest crimes against humanity. Plans to seize Gaza City and expand control across the strip, coupled with Knesset moves urging West Bank annexation, flout international law and sabotage any path to peace.
Türkiye must lead in healing the wounds of the Palestinian people, in securing Palestine’s recognition, and in delivering lasting peace through a two‑state solution. But to do so requires the courage to break the “pact of silence” in its relations with the United States, whose policies embolden Israel.
As Gaza’s agony deepens, history will judge not only the perpetrators but also those who stayed silent and those who turned their backs on Palestinian suffering for political gain as accomplices to this crime.