"Önümüzdeki yerel seçim için tüm siyasi partilere  sesleniyoruz: Eşit temsil istiyoruz!"

Ekran görüntüsü 2024-01-30 090830

Adana Kadın Platformu Bileşeni Mor Dayanışma adına Derya Çiçek Nar, Kadın Adayları Destekleme Derneğinin (Ka-Der) Önceki Dönem Başkanı Zuhal Özbelli, KESK Dönem Sözcüsü, SES Adana Şube Eş Başkanı Belgin IŞIK, Eğitim-İş Adana 1 No’lu Şube Başkanı Seher Ergin, DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube Sekreteri Kadriye Erbil, ÇYDD Adana Şube Başkanı Sibel Özgümüş ve Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri Sadet Çağrı Coşkun kadınların siyasal yaşam başta olmak üzere yaşamın tüm alanlarında eşit temsiliyet hakkından yoksun bırakılmalarına yönelik düşüncelerini paylaştılar.

“SİYASETTE KADIN 2023” HARİTASINA GÖRE TÜRKİYE’DEKİ DURUM İÇLER ACISI

Kadınların siyasal yaşama eşit katılımının önünde duran yapısal engeller ancak belirli hedefi olan geçici özel önlemler ile aşılabilir. Geçici özel önlemlerin başında farklı şekillerde uygulanabilecek olan kota uygulamaları geliyor. Bu uygulamalar çerçevesinde özellikle önümüzdeki günlerde Türkiye’de gerçekleşecek olan yerel seçimler öncesinde, siyasi partilerin daha fazla kadın adaylara listelerinde yer vermesi ve kadınları yerel yönetimlerde kazanabilecekleri yerlerden aday göstermeleri büyük önem taşıyor.

Belediye Başkan Adaylarının ve meclis üyeliklerinin belirlenmesinde cinsiyet kotasının uygulaması, toplam aday sayısının belli bir oranını kadınlar için ayrılması ve kazanabilecek yerlerden ve sıralardan kadınların yerleştirilmesi için cinsiyet kotasının fermuar sistemi ile desteklenmesi örnek olarak verilebilir. Yasal cinsiyet kotası olmasa da eşit katılım için siyasi partiler aynı zamanda tüm yönetim ve karar alma pozisyonları için kendi cinsiyet kotalarını uygulayabilir. Siyasi partiler kadın adaylara kampanya çalışmaları ve seçim dönemi boyunca da finansal destek sağlamaları bir geçici özel önlem olarak büyük ölçüde katkı sağlayacaktır.

IPU-UN Women 2023 haritasına göre dünya genelinde daha fazla kadın politikada karar alma süreçlerine katıldı fakat toplumsal cinsiyet eşitliği hala sağlanamadı.

UN Women İcra Direktörü Sima Bahous: “Bu veriler bize kadınların devlet ya da hükümet başkanlığı kademelerinde yeterli seviyede temsil edilmediklerini gösteriyor. Bakanlıkların dörtte birinden daha azında kadınlar bulunurken, ekonomi, savunma ve enerji gibi bakanlıklarda erkeklerin hakimiyeti devam ediyor. Tam demokrasi, ancak kadınların eşit katılımı ile gerçekleşebilir. Kadın liderlere karşı devam eden şiddet ve tehditler, ekonomik ve sosyal iyileşmeye olan ihtiyacı dile getirecek adayların ve oy verenlerin seslerini duyurmasını engelliyor. Gerçekten eşitliği sağlayacak bir değişikliğe ihtiyacımız var.”

IPU Genel Sekreteri Martin Chungong: “Bu sene siyasette kadınların sayısında artış gözlemlemek bize cesaret verdi. Ancak mevcut büyüme oranları, toplumsal cinsiyet eşitliğine erişmek için hala gidilecek çok yolumuz olduğunu gösteriyor. İklim değişikliği krizleri, jeopolitik gerilimler, ekonomik istikrarsızlık ve sosyal eşitsizlik gibi sorunların çözümü için, kadınların yeteneklerinin daha iyi değerlendirilmesi ve siyasete girmelerinin teşvik edilmesi gerekiyor.”

Adana Kadın Platformu Bileşeni, Mor Dayanışma adına Derya Çiçek Nar; “Tüm çıkar çatışmaları, hileler ve güvenlik zaaflarına rağmen yerel seçimleri, kadınların taleplerini yükseltebileceği bir araç olarak görmeliyiz. Yerel siyaset kadınlarla birlikte dönüşebilir ve demokratikleştirilebilir.”

Kadın Adayları Destekleme Derneğinin (Ka-Der) Önceki Dönem Başkanı Zuhal Özbelli, “Belediye Başkan adaylarında ki sonucun tıpkı kadın milletvekili sayısı gibi siyasi partilerin yine yeniden sınıfta kaldığını görüyoruz. Cinsiyet kotasını parti tüzüklerinize koyan siz uygulamayan yine siz.”

KESK Dönem Sözcüsü, SES Adana Şube Eş Başkanı Belgin IŞIK; “Siyasi partilerin, belediye başkanlıkları için kadınları, seçilme şanslarının düşük oldukları il, ilçe ve belediye başkanlıklarına aday gösterdiklerine, belediye meclisleri ve il genel meclislerine gösterilecek adaylarla ilgili fermuar sistemini uygulamadıklarına, aday seçim sürecini de şeffaf olarak yürütmediklerine tanık oluyoruz.”

Eğitim-İş Adana 1 No’lu Şube Başkanı Seher Ergin; “Kadınların siyasetteki “görünmezliği”, hem mecliste hem de yerel yönetimlerde kadın sorunlarını görmezden gelen politikaların üretilmesine neden olmaktadır.”

DİSK Genel-İş 2 No’lu Şube Sekreteri Kadriye Erbil; “Siyasetin erkek işi olarak görülmesi nedeniyle kota uygulaması bile kadınların yerel siyasette yeterince temsil edilmesine yetmemiştir. Kendi bölgemize baktığımızda da yerel siyasette bu eşitsizliği görmekteyiz. Oysa ki kadınların siyasetteki temsiliyeti demokrasi varlığının göstergesidir.”

ÇYDD Adana Şube Başkanı Sibel Özgümüş; “Yaklaşan Yerel seçimlerde, liyakatlı birçok kadın aday adayları olsa da partilerin aday belirlenmesi için kurdukları komisyonlarda bile kadınlar yok denecek kadar azdır veya yoktur.”

Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri Sadet Çağrı Coşkun; Ülke genelinde belediye başkan adayları tek tek açıklanırken kadın emeğinin reklamını yapan, omuz omuza görsellerle göz boyayanlar söz konusu kadın belediye başkan adayını açıklamaya geldiğinde yine kafalarını kuma koymuş, kadının varlığını yok saymış ve bu nedenle de bizler nezdinde sınıfta kalmışlardır.

EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN, BAĞIMSIZ KADIN HAREKETİNDEN, KİTLE ÖRGÜTLERİNDEN KADINLAR KONUŞTU

ADANA KADIN PLATFORMU BİLEŞENİ, MOR DAYANIŞMA ADINA DERYA ÇİÇEK NAR; “GÖRÜNMEYEN EMEK HER YERDE…”

Her seçim sürecinde “Neden Kadın Adayları Yok” cümlesini her yerde dillendirmek elbette bizim görevimiz. Çünkü biz kadınlar her alanda yok sayılıyoruz. Gittikçe derinleşen krizin faturasını biz kadınlara yükleyenler her seçim süreci geldiğinde sanki ekonomiyi şahlandıracak adımlar atacaklarmış gibi kadınları hiçbir yerde görmek istemiyorlar. Ne de olsa mutfakta pişen yemekleri, bulaşık yıkayan makineleri, çocuklara ve yaşlılara bakacak birileri var!

Ekran görüntüsü 2024-01-30 100957

Yerel Yönetim Seçimleri yaklaşırken de bunu açıkça görüyoruz. İl ve İlçe Belediye Başkan Adayları, Meclis Üyeleri, Muhtar Adayları arasında “Kadın Adayları var ama yok!”  Kadın adayların olduğu yerlere baktığımızda seçilecek yerden değil. Meclis üyelerinin sıralamasında kadın adaylar en alt sıralarda. Siyasette eşit temsiliyet sadece bir söz değil eylemdir. Hayata geçirme görevi de biz kadınlara düşüyor. 

Kadınların yerel siyasete katılmalarını; yerel yönetimlerde fark yaratması, yerel yönetimlerin izlediği politikaları ve sundukları hizmetleri değiştirmesi, onları kadın ihtiyaçlarına duyarlı hale getirmesi olarak görmek gerekiyor. 

Maalesef ki; ülkemizde seçimlerin üst akıl (erkek-egemen-kapitalist akıl) tarafından toplum gündemine atıldığını, sadece kazanmanın ve daha fazla güç almanın hedeflendiğini, yerel yönetim iktidarıyla daha fazla hâkimiyete ve ranta odaklandığını biliyoruz.

Kadınların siyasette karşılaştıkları engellerin başında, siyasetin erkekler tarafından şekillendirilen bir alan olması ve kadınların siyasette “vitrin” olarak görülmesi geliyor.

Ekran görüntüsü 2024-01-30 101212

Yerel yönetimlerin sunduğu hizmetlerin birçoğunun kullanıcısı veya tüketicisi doğrudan kadınlar olmaktadır. Özellikle kadına yönelik şiddetin önlenmesinde yerel yönetimlerin rolü önem kazanmaktadır. Bir önceki yerel seçimlere baktığımızda kendi mahallesinin daha yaşanabilir bir hale gelmesi için söz sahibi olan Kadın Muhtarların ve şu anda da Kadın Muhtar Adaylarının arttığını görebiliyoruz.

Tüm çıkar çatışmaları, hileler ve güvenlik zaaflarına rağmen yerel seçimleri, kadınların taleplerini yükseltebileceği bir araç olarak görmeliyiz. Yerel siyaset kadınlarla birlikte dönüşebilir ve demokratikleştirilebilir.

KADIN ADAYLARI DESTEKLEME DERNEĞİNİN (KA-DER) ÖNCEKİ DÖNEM BAŞKANI ZUHAL ÖZBELLİ; “BİZ KADINLAR BİZE YAPILANI HAKARET OLARAK GÖRÜYORUZ.”

“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, birçok Avrupa ülkesinde henüz yokken 5 Aralık 1934 yılında “Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı” vermiştir. 5 Aralık 1934 yılından sonraki ilk seçim 8 Şubat 1935 yapılan genel seçimde 18 kadın vekil meclise girmiştir. O dönem ki 401 vekil sayısının 383’ü erkek, 18’i kadın oran %4,8.

WhatsApp Image 2024-01-30 at 09.37.59

88 yıl sonunda gelinen nokta milletvekili sayısı %50 artış ile 600 olmuştur. 2023 genel seçimlerinde 600 milletvekilinin sadece 119’u kadın vekil olarak meclise girmiştir.481 erkek, 119 kadın oran %19,83

Siyasi partilerin tüzüğünde %30-33-35 bandında olan cinsiyet kotası aslında her iki cinsi kastederek yerleşmiştir. Ancak zaman içinde bu “cinsiyet kotası” sözü kadına evrilmiştir. Yüzde 30 cinsiyet kotası demek aslında 600 milletvekilinin 180’i kadın demektir. Yani buradan anlıyoruz ki Siyasi Partiler tüzüklerini uygulamıyorlar.

Geldik yerel seçimlere, şu noktaya kadar açıklanan Belediye Başkan Adaylarında sonucun tıpkı kadın milletvekili sayısı gibi siyasi partilerin yine yeniden sınıfta kaldığını görüyoruz. Cinsiyet kotasını parti tüzüklerinize koyan siz uygulamayan yine siz.

Hiç kazanılmayacak ki parti bazında bahsediyorum, hem de hiç kazanılmayacak ilçelere sadece isim yazmak adına kadın aday konulmasını artık biz kadınlar bize yapılanı hakaret olarak görüyoruz.

Biz eşit temsil istiyoruz!

Yıllardır bunun için mücadele ediyoruz!

Önümüzdeki yerel seçim için tüm siyasi partilere yine yeniden sesleniyoruz: Eşit temsil istiyoruz!

KESK DÖNEM SÖZCÜSÜ, SES ADANA ŞUBE EŞ BAŞKANI BELGİN IŞIK; “KADINLARIN SİYASİ TEMSİLDE YOK HALİ! KADINLARIN SİYASETE AKTİF KATILIMI ŞARTTIR!”

Kadınlar, her alanda olduğu gibi siyasal alanda da var olma mücadelesi vermektedir. Yaşamlarını doğrudan etkileyen kararların alındığı yerel mekanizmalarda kadınların eşit temsil edilmesi temel bir hak olmasına rağmen toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan bu durumun en görünür olduğu alanların başında ise siyaset kurumu gelmektedir.

WhatsApp Image 2024-01-30 at 09.38.27

Kadınların siyasetteki temsiline bakıldığında; Türkiye’de nüfusun yarısını oluşturan kadınların TBMM’de temsilinin yüzde 20 seviyesinde, yerel yönetimlerde temsilinin daha da düşük düzeyde olduğu; 2019 yerel seçimlerinde 1.359 belediye başkanlığında 42 kadının (yüzde 3), 20.745 belediye meclis üyeliğinde 2.283 kadının (yüzde 11,01), 1.272 il genel meclis üyeliğinde 48 kadının (yüzde 3,77), 30 büyükşehir belediye başkanlığında ise 3 kadının (yüzde 10) yer aldığı görülür. Bu haksız durum karşısında, ‘demokrasinin temel koşullarından birisi eşit temsildir’ demek bile yetersiz kalıyor. Demokrasilerde azınlık olsalar dahi her kesimin kendini temsil etme ve karar mekanizmalarına katılım hakkı vardır. Kaldı ki ülke nüfusunun yarısı kadınlardan meydana gelmektedir. Bu durum dikkate alınarak eşit temsilin sağlanabilmesi için, partilerin yerel seçimlerde gösterecekleri adayların en az yüzde 50’sinin kadın olması gereklidir.

Siyasi partilerin, belediye başkanlıkları için kadınları, seçilme şanslarının düşük oldukları il, ilçe ve belediye başkanlıklarına aday gösterdiklerine, belediye meclisleri ve il genel meclislerine gösterilecek adaylarla ilgili fermuar sistemini uygulamadıklarına, aday seçim sürecini de şeffaf olarak yürütmediklerine tanık oluyoruz. Ayrıca ülkede yaşanan kadın sorunu, ormanların yok edilmesi, hukuksuzluk, hızla yoksullaştırma, hayvanlara yönelik olumsuz tutum, insan hakları ve özgürlüklerin geldiği durum göz önünde bulundurulduğunda, seçilecek kadın-erkek tüm adayların toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemiş, insan haklarını önceleyen, doğa ve hayvan haklarına saygılı olan kendini kanıtlamış nitelikli kişiler olması önemlidir.

Kadının aktif olarak siyasette yerini alması, kadın sorununun çözümüne katkı sağlayacaktır. 

Yerel yönetimlerde kadın temsilinin yetersizliği, kadın ve erkek eşitliğini sağlayacak siyasal katılım süreçlerinin desteklenmesiyle giderilebilir.

Herkes için daha eşit ve kapsayıcı bir dünya mümkün. Temsilde eşitlik ilkesi benimsenmeli, daha çok kadın belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve muhtar seçilmelidir.

Toplumdaki her kesimin sesini yükseltmeye, sokaklara çıkmaya başladığı şu günlerde herkesin özlemi olan demokratikleşmeye, halkın sorunlarına çözüm getirmeye ve eşit yurttaşlık ilkesini hayata geçirmeye yerelden başlayarak ulaşmak mümkündür. Çünkü yerelden ulusala yayılacak olan bu anlayış, ülkenin demokratikleşmesi yönünde önemli katkı sağlayacaktır.

EĞİTİM-İŞ ADANA 1 NO’LU ŞUBE BAŞKANI SEHER ERGİN; “KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK, DEVLETİN DEMOKRATİK SORUMLULUĞUDUR.”

Ülkemizde, büyük umutlarla başlayan atılımlara karşın eğitim ve sağlık alanlarında, iş yaşamında, ekonomik-sosyal katılımda ve karar verme süreçlerinde kadınların konumu, halen olması istenenin gerisindedir.

Kadınlarımızın halen TBMM’de orantılı olarak temsil edilememesi ciddi bir sorundur.  Türkiye nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan kadınların yetki paylaşımı ve karar alma süreçlerine katılımı büyük önem taşımaktadır. Ancak kadınların siyasetteki “görünmezliği”, hem mecliste hem de yerel yönetimlerde kadın sorunlarını görmezden gelen politikaların üretilmesine neden olmaktadır.

Doç. Dr. Nazlı Topfedaisi Özkan, ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER DİKKAT! Doç. Dr. Nazlı Topfedaisi Özkan, ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTEYENLER DİKKAT!

WhatsApp Image 2024-01-30 at 10.01.28

Çağdaş Türk kadının siyaset içindeki varlığı, Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin korunması, tam anlamıyla bir demokrasi anlayışının bütün kurum ve kurallarıyla birlikte yerleşmesi bağlamında son derece önemlidir. Ancak uygulamada Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, kadınların erkekle birlikte temsil edildiği özel ve kamusal alandaki yerlerine ilişkin olarak, gereken sosyal yapısal dönüşümlerin henüz tam anlamıyla yaygınlaşmadığı ortadadır. Kadınlar, erkeğin egemen olarak varlık gösterdiği üniversitelerde ve bilim dünyasında, hak ettikleri temsiliyeti kazanabilmek için bugün hala mücadele etmektedirler. Bu alanlardaki erkek-egemen değerlerin dönüştürülmesi ve kadınların bilim üretme süreçlerine dahil olması, üniversitelerin eğitim ve yönetim kadrolarında kadınların daha fazla yer almasının teşvik edilmesi gerekmektedir.

Siyasal alanda temsiliyet açısından kadın ve erkek eşitliğini sağlamak, devletin demokratik sorumluluğudur. Etkili bir seçmen iradesinin Meclis’e yansıması için, kadın-erkek temsiliyetinde adaletin sağlanması bir gerekliliktir. Böylelikle çatışmaya değil, uzlaşıya dayalı ve barışçıl bir siyaset anlayışı hakim kılınabilir.

DİSK GENEL-İŞ 2 NO’LU ŞUBE SEKRETERİ KADRİYE ERBİL; KADINLARIN SİYASETTEKİ TEMSİLİYETİ DEMOKRASİ VARLIĞININ GÖSTERGESİDİR.

Toplumsal cinsiyet nedeniyle kadınlar siyaset alanı da dahil adil olmayan durumlarla karşılaşmaktadır. Yerel siyasete vatandaşın katılımı özellikle kadın ve erkeğin eşit temsiliyeti Demokraside en önemli unsurdur.

WhatsApp Image 2024-01-30 at 09.40.33

Siyasetin erkek işi olarak görülmesi nedeniyle kota uygulaması bile kadınların yerel siyasette yeterince temsil edilmesine yetmemiştir. Kendi bölgemize baktığımızda da yerel siyasette bu eşitsizliği görmekteyiz. Oysa ki kadınların siyasetteki temsiliyeti demokrasi varlığının göstergesidir.

ÇYDD ADANA ŞUBE BAŞKANI SİBEL ÖZGÜMÜŞ; “GÖRÜNMEZLİĞE DUR DEMEK İÇİN MAZERET ÜRETME DEĞİL EZBER BOZMA ZAMANIDIR.”

Kadınların siyasi süreçlerde ve karar mekanizmalarında olmaları, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ve toplumun değişiminde önemli katkılar sağlar. Seçimler kadınların ve gençlerin çalışmaları üzerinden gerçekleşmekte, ancak akıttıkları emeklerin terine ortak olamamaktadırlar. Eşitlik ilkesine göre olması gereken Siyasi Partiler Yasasında, partilerin tüzük ve programlarında eşitlik sağlanmadığı gibi, cinsiyet kotaları kadınlara ihsan edilmiş gibi görülmektedir. Liyakat, cinsiyete göre değil, kişinin birikimine, niteliğine ve yeteneğine göre olmalıdır. 

WhatsApp Image 2024-01-30 at 09.48.31

Yaklaşan Yerel seçimlerde, liyakatlı birçok kadın aday adayları olsa da partilerin aday belirlenmesi için kurdukları komisyonlarda bile kadınlar yok denecek kadar azdır veya yoktur.

Kadınların, artık sadece seçimlerin “kapı açtırma anahtarı” olarak değil, alınan kararlarda da söz sahibi olmalarının zamanı çoktan gelmiştir. Dayanışma ile güçlerini birleştirmek, kadın hareketine öncülük yapabilecek kadın adaylara destek olmak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından da önemlidir.

Görünmezliğe dur demek için mazeret üretme değil ezber bozma zamanıdır.

 EĞİTİM SEN ADANA ŞUBE KADIN SEKRETERİ SADET ÇAĞRI COŞKUN; “YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN KADININ ADI YİNE YOK!”

Büyük büyük sloganlar sokaklarda.  Verdikleri sözleri allı pullu gelin etmiş, şehrin dört bir yanına asmışlar erklerimiz. Seçim öncesi kadın emeğini önemseyen mekanlar açmakta birbiriyle yarışıyorlar. Biz kadınlar, büyük bir dikkatle izliyoruz kendilerini. Ülke genelinde belediye başkan adayları tek tek açıklanırken kadın emeğinin reklamını yapan, omuz omuza görsellerle göz boyayanlar söz konusu kadın belediye başkan adayını açıklamaya geldiğinde yine kafalarını kuma koymuş, kadının varlığını yok saymış ve bu nedenle de bizler nezdinde sınıfta kalmışlardır.

photo_2024-01-30_10-14-56

Oysa bu topraklarda kadın; doğduğu evde babasıyla, abisiyle, sokakta sen kızsın diyen komşusuyla, karanlık çöktüğü anda yalnız yürüdüğü yollardaki tehlikelerle mücadele ederek yaşamın her alanında kendini var edebilme savaşı vererek bugünlere gelmiştir. Ve biz kadınlar biliyoruz ki eşit temsil sağlandığında kadının aşamayacağı hiçbir engel yoktur.

 Ülkemizde kadınların siyasal yaşama katılmalarındaki en önemli engelin ataerkil kültür yapısı olduğu söylenebilir. Türkiye’nin toplumsal ve kültürel yapısı incelendiğinde erkek egemen yapının “uzaya çıktığımız bugünlerde” hala devam ettiği ortadadır. Kadınlar aktif siyasete katılamadıkları gibi aday olduklarında da seçilme şansı çok zor olan yerlerden aday gösterilmektedirler. Kadınların aktif siyasete katılımlarını engelleyen sosyal, ekonomik politikaların gecikmeksizin oluşturulması ve eşit temsil haklarını kullanmalarını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması zorunludur.

Bizler biliyoruz ki kadınların yerel yönetimlerde eşit temsili ile kadın sorunları daha görünür hale gelebilecek, kadınlar çocuklarının gözü önünde öldürülmeyecek, yerel hizmetler daha eşit, adil ve kapsayıcı bir bakış açısıyla planlanabilecektir.

Editör: Süleyman Devrim Boğa