ADANA'DA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ BARIŞ ANITI ÖNÜNDE KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI VE ANMA GERÇEKLEŞTİRDİ.

DİSK – KESK – TMMOB – ADANA BAROSU-ADANA TABİP ODASI adına basın açıklamasını KESK Adana Şubeler Platformu sözcüsü BES Adana Şube Başkanı Fatma SARIOĞUZ GÜNEY okudu.

Güney; 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında ülkeye egemen hale getirilmeye çalışılan şiddet ve korku iklimine karşı barışı, demokrasiyi ve emeğin haklarını savunmak için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB olarak tüm yurttaşlarımızı “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak üzere Ankara’ya davet etmiştik.

Yaptığımız çağrıya kulak veren on binlerce yurttaşımız emek, barış ve demokrasi özlemiyle Türkiye’nin dört bir yanından yola çıkmış ve Ankara Garı önünde buluşmuşlardı.

10 Ekim 2015 sabahında bu alanda yüreklerinde sevgi, gözlerinde gülümseme, dillerinde barış türküleri olan on binlerce kişi kardeşçe yan yana bulunuyordu. O karanlık dönemde hepimize umut veren bu coşkulu birliktelik saat 10’u 4 geçe birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı.

IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen kanlı saldırı sonucunda 104 karanfilimiz hayatını kaybetti,  580 canımız yaralandı, 30 canımız da ömür boyu engelli kaldı.

2015 senesinde iki seçim arasında ne oldu? Sokağa çıkmaya korkulan o sürecin failleri kimlerdi? Bu soruların cevabı verilene kadar;

Ağıtlarımız, Gözyaşımız, Acılarımız ve Öfkemizle Yoğrulan Adalet Mücadelemiz hiç bitmeyecek!

Evet, acımız tarifsiz, hasretimiz derin. Öte yandan öfkemiz de büyük.

Öfkemiz büyük çünkü 2012 yılından beri emniyet tarafında izlenen ve kimlikleri bilinen katiller itiraf edildiği gibi “kendilerini patlatmadan” yakalanmamıştır”.

WhatsApp Image 2022-10-10 at 10.46.05 (1)

Öfkemiz büyük çünkü emniyet, canlı bomba saldırısı istihbaratı nedeniyle polisin kendini korumasını istemiş ancak bu istihbaratı mitingin tertip komitesinden, mitinge katılan on binlerden gizlemiştir.

Öfkemiz büyük çünkü pimi çekenler (diğer mitinglerimizin aksine) polisin yol uygulamasına ara verdiği saatlerde Ankara’ya giren adı, sanı, eşgali bilinen kişilerdir.

Öfkemiz büyük çünkü bombaların patlatılmasının ardından yüzlerce yaralının olduğu alana ambulanslardan önce gelen TOMA’lar ve zırhlı araçlar gaz bombası atarak yaralı arkadaşlarımızın nefeslerini kesmiş, sağlık ekiplerinin müdahalesini zorlaştırmış, ölü sayısının artmasına neden olmuştur.

Öfkemiz büyük çünkü, katliamın ardından yapılan cenaze törenleri, anma törenleri de hedef alınmış, acımız ve öfkemiz plastik mermilerle, gaz bombalarıyla, soruşturmalarla bastırılmak istenmiştir.

Öfkemiz büyük çünkü, bizim acımız ve öfkemiz şiddetle bastırılmak istenirken, dönemin Başbakanı “Saldırının ardından oylarımız yükseliyor” diyerek bu saldırıdan siyasi kazançla çıktıklarını ifade edebilmiştir.

Öfkemiz büyük çünkü, devletin en tepesinden alelacele yapılan açıklamalarda katliamın bir çok örgüt tarafından ortak gerçekleştirilen “kokteyl terör eylemi” olduğu iddia edilmiş, ancak soruşturma ve mahkeme sürecinde bu konuda hiçbir bulgu olmadığı açığa çıkmış, bu açıklama ile soruşturma saptırılmak/bulandırılmak istenmiştir.

Öfkeliyiz çünkü, katliama göz yuman, soruşturmayı bulandıran, sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi yargılamaya dahil edilmemiş, Müfettiş raporlarına ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına rağmen sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hukuksuz biçimde korunmuştur. Ancak 10 Ekim katliamına ilişkin haber yapan gazeteciler, katliamı protesto eden yurttaşlar ve avukatların ifadeleri alınmış, haklarında ceza istemiyle davalar açılmış ve duruşmalarda “katliam” ifadesi dahi duyulmak istenilmemiştir.

Öfkeliyiz çünkü, katliamdan bir yıl sonra; 7 Kasım 2016’da Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan dava süreçleri, Ağustos 2018’de 17'si firari 19'u tutuklu 36 sanığın yargılandığı davada 9 sanığa 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş ancak  katliama ilişkin 16 firari sanık ile insanlığa karşı suçtan yargılanan tek tutuklu sanık Erman Ekici’nin yargılandığı davanın 18’inci duruşması 27 Aralık 2022 tarihine ertelenmiştir.

Bu davayı savcılığın oldukça eksik ve kabul edilemez mütalaasındaki bu haliyle kapatmaya çalışanlar bilsinler ki, ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle yoğrulan adalet mücadelemiz hiç bitmeyecek! Katliamın tüm sorumluları yargılanana ve hak ettikleri cezayı alana kadar bu dava sürecek!

Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli emanet olan emek, barış, demokrasi mücadelesini de hep beraber, kol kola, omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!

Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz.

Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın en büyük emanetidir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Katliamın 7. yılında, dinmeyen acımız ve öfkemizle bir kez daha sesleniyoruz:

Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız!

Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz!

Yaşasın Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelemiz!

.

Editör: Haber Merkezi