17-25 Aralık olaylarının ülke tarihinin en büyük skandalı olduğuna dikkat çeken Çelebi’nin basın açıklaması;

Bu tarih, İktidar gücünü ve makamlarını kullanarak, vatandaşın cebine ve ülke kaynaklarına göz diken yağmacıların yaptıkları soygunun ve girdikleri kirli ilişkilerin ortaya saçıldığı bir utanç tarihidir. Aynı menzile yürüyenlerin bozulan çıkar ortaklıklarının gün yüzüne çıktığı, devleti içten içe sinsice teslim alan bir çeteyle; buna yol veren ve devleti soyan iktidar sahiplerinin karşı karşıya geldiği bir hesaplaşma haftasıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, uzun yıllar boyunca FETÖ yapılanmasının Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit olduğunu anlatmaya çalıştı. Bizler bu felakete dikkat çekerken, iktidar sahipleri FETÖ’yü yere göğe sığdıramıyor; önünde el pençe divan durup methiyeler diziyorlardı. Bugün ‘’Terörist’’ ‘’Elebaşı’’ dedikleri kişiye ‘’Dön gel bitsin bu hasret’’ diye yalvarıyorlardı. Çıkarlar çatıştığında dönemin Başbakanı Erdoğan  ‘’Ne istediler de vermedik’’ diyerek ülkenin kurumlarını, kaynaklarını bir çeteye nasıl peşkeş çektiğini milletin gözünün içine baka baka itiraf etmiş; ardından ‘’Kandırıldık’’ diyerek af dilemişti. 17-25 Aralık, Erdoğan ve ailesinin bizzat içinde olduğu, bakanların, bakan çocuklarının, Halk Bankası Genel Müdürünün, Toki başkanının, iş adamlarının kurdukları yolsuzluk ve rüşvet çarkının tüm kamuoyu önünde belgeleriyle ifşa olduğu utanç verici bir dönemdir. Ülkemizin tarihine kara bir leke olarak yazılan bu karanlık dönemi unutmadık ve asla unutmayacağız! Halkımızı soyan ve çocuklarımızın geleceğini çalan hırsızlardan bağımsız yargı önünde hesap soracağız. Bugün halkımızın çektiği ekonomik sıkıntıların sebebi ve yaşadığı derin yoksulluğun sorumlusu bu yolsuzluk ve rüşvet düzenini kuran, koruyan iktidar sahipleridir.

Bildiğiniz gibi 17-25 Aralık ses kayıtlarının montaj değil gerçek olduğu bilirkişi raporuyla doğrulanarak mahkemeye sunulmuştu. Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la yapmış olduğu 6 tane tape ve yine Erdoğan’ın dönemin TOKİ Başkanı ile yapmış olduğu 1 tape olmak üzere toplamda 7 tape kaydıyla ilgili bilirkişi raporu net bir şekilde o kayıtlarının doğru olduğunu ve montaj olmadığını ortaya koymuştur. ‘’Oğlum paraları sıfırladın mı’’ 

‘’10 Milyon doları sakın alma! Ne söz verdilerse onu getirecekler’’

‘’Bundan sonra böyle kupon yerlerin satışında önce benden onay alacaksın’’

gibi tapeler başta olmak üzere bakanlar ve çocukları arasında geçen onca ses kaydı, ayakkabı kutularıyla çalınan milyon dolarlar, 700 bin liralık saatler, çikolata kutularıyla taşınan rüşvetler, kendisini iş adamlarının önüne yatarak siper edeceğini söyleyen rüşvetçi bakanlar, hepiniz bu milletten çaldıklarınızının hesabını verecekseniz!

17-25 Aralık Haftası ile alakalı bir konuyu daha kamuoyuna hatırlatma gereği duyuyoruz.

17-25 Aralık skandalının 1. yıl dönümünü yolsuzlukla mücadele haftası ilan eden, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalı ile ilgili beyanlarını birlikte hatırlayalım.

"Kadın erkek eşitliğini fıtrata ters bulan Erdoğan, sanıyorum 17-25 soygununu fıtrata ve fıtratına tam olarak uygun bulmuştur. Soma'da 301 madencimizin kaybı işin fıtratıdır. Ama çalıp çırpmak, rüşvet alıp yasakçı bir yönetimi kurumsallaştırmak fıtrata müzahirdir. Erdoğan sıkıştı mı, gündem değişikliğine ihtiyaç duydu mu; ya fıtrata, ya paralele, ya başörtüsüne, ya da maneviyat sömürüsüne aracısız bağlanmaktadır. Nasılsa inanan ve aldanan çoktur. Bilmeyen varsa söyleyeyim, bu çuval rüşvet çuvalıdır, bu çuval hırsızlık çuvalıdır, bu çuval AKP'nin başına geçen 17-25 sıra sayılı hortum çuvalıdır’’ diyor Bahçeli!  Biz de kendisine aynen katılıyoruz.

Bu hortum çuvalını tutanlara, dolduranlara ve bu soygun düzenine ortak olanlara milletimiz sandıkta gereken cevabı verecek. Türkiye büyük bir değişime hazırlanıyor. Milletimiz, 2023 seçimlerinde yasakların, yolsuzlukların, yoksulluğun tavan yaptığı tek adam dönemini kapatıp; ortak aklın, şeffaf yönetimin, adaletin, özgürlüğün, üretimin ve adil paylaşımın egemen olacağı yeni bir dönemin kapısını açacaktır.

Editör: Haber Merkezi