DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Şırnak’ın Balveren beldesinde yerleşim alanlarına yalnızca 500 metre mesafede faaliyet gösteren taş ocağının halk sağlığını ve yaşam hakkını tehdit ettiğini belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu.
Şırnak’ın Balveren beldesinde faaliyette bulunan taş ocağının yaptığı kontrolsüz patlatmaların, artık yalnızca çevresel değil doğrudan halk sağlığı ve yaşam hakkı açısından hayati tehlike oluşturduğunu söyleyen Uysal Aslan, “Her patlatmayla evler sarsılıyor, çocuklar psikolojik travma yaşıyor. Toz bulutları yerleşim alanlarına taşınıyor, ürünler kuruyor, yeraltı suları yön değiştirip azalıyor. Bu faaliyet ekosistemi ve halkın yaşam hakkını yok ediyor” dedi.
Milletvekili, patlatmaların halk önceden bilgilendirilmeden, siren dahi çalınmadan, kimi zaman çocukların oyun, kimi zaman insanların uyku saatlerinde gerçekleştirildiğine dikkat çekti. “Yeterli sulama yapılmadan gerçekleştirilen patlatmaların ardından oluşan yoğun toz bulutları, halkın kimyasal madde solumasına ve bağ-bahçelerdeki ürünlerin kurumasına yol açıyor” diye konuştu.
Uysal Aslan, taş ocağının BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Bern, CITES ve Ramsar sözleşmeleri gibi Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası çevre sözleşmelerine ve Anayasa’nın 56. maddesiyle güvence altına alınan sağlıklı çevrede yaşama hakkına açıkça aykırı olduğunu vurguladı. “Balveren’deki taş ocağı faaliyetleri yalnızca yerel halkın değil, ekosistemin tamamının sağlığını ve geleceğini tehdit etmektedir. Bu faaliyetlerin çevre hakkı ve yaşam hakkı ihlali boyutuna ulaştığı artık tartışmasızdır” ifadelerini kullandı.
Mevzuata ve uluslararası sözleşmelere aykırılık
Milletvekili, Maden Yönetmeliği, ÇED Yönetmeliği, İmar Kanunu ve Çevre Kanunu’na atıfta bulunarak, faaliyetlerin durdurulması ve bağımsız uzmanlarca kapsamlı bir çevresel ve sağlık etkileri incelemesi yapılması gerektiğini söyledi.
Bakan Kurum’a 7 soru
Nevroz Uysal Aslan, TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a şu soruları yöneltti:
-
Balveren beldesindeki taş ocağı için faaliyet izni ve/veya ÇED kararı verilmiş midir?
-
Mevzuatta taş ocaklarının yerleşim alanlarına asgari mesafesi nedir, bu kriterlerin altında faaliyet yürüten işletmelere yönelik denetim veya yaptırım uygulanmakta mıdır?
-
Balveren’deki taş ocağı bugüne kadar kaç defa denetlenmiştir?
-
Bölgede toz, gürültü, titreşim ve kimyasal kirlilik ile ilgili hava, toprak ve su kalitesi ölçümleri yapılmış mıdır?
-
Yeraltı su kaynaklarının yön değiştirmesi ve kurumasına yönelik şikâyetler üzerine hidrojeolojik etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
-
Taş ocağının yol açtığı bitki örtüsü kaybı ve ekosistem tahribatına ilişkin bir biyolojik çeşitlilik etki analizi var mıdır?
-
Halk sağlığını, ekosistemi ve yaşam hakkını tehdit eden bu faaliyetlerin durdurulması veya faaliyet izninin iptali yönünde bir girişim başlatılacak mıdır?
Uysal Aslan, “Doğa yoksa yaşam da yok. Yaşamı savunmak hepimizin ortak sorumluluğudur” diyerek Balveren’deki taş ocağı faaliyetlerinin derhal durdurulması çağrısında bulundu.