DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Türkiye’de artan kadına yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sundu. Uysal Aslan, erkek egemen sistemin, cinsiyetçi söylemlerin ve iktidarın politikalarının şiddeti körüklediğini belirterek, yargıdaki cezasızlık uygulamalarının da failleri cesaretlendirdiğine dikkat çekti.
“1 ayda en az 34 kadın katledildi”
Uysal Aslan, JINNEWS’in Nisan 2025 verilerine atıfla, yalnızca bir ay içinde erkekler tarafından en az 34 kadının katledildiğini, bunlardan en az 7’sinin ise hakkında koruma kararı olmasına rağmen öldürüldüğünü aktardı. 2025’in ilk dört ayında ise toplamda 176 kadının yaşamını yitirdiğini, bu ölümlerin 105’inin doğrudan erkek şiddetiyle, 71’inin ise şüpheli şekilde gerçekleştiğini vurguladı.
Bahar Aksu ve Pınar Gültekin örnekleri Meclis gündeminde
Araştırma önergesinde, Bahar Aksu’nun, eski eşi Rüstem Elibol tarafından “barışmayı reddettiği” gerekçesiyle İstanbul’un Şişli ilçesinde sokak ortasında öldürülmesi örnek gösterildi. Aksu’nun Elibol hakkında defalarca şikayetçi olmasına rağmen herhangi bir tutuklama kararı çıkmadığı vurgulandı.
Uysal Aslan, ayrıca kamuoyunun tepkisini çeken Pınar Gültekin davasını da hatırlattı. Gültekin’i yakarak katleden Cemal Metin Avcı’ya önce “haksız tahrik” indirimi uygulanarak 23 yıl hapis cezası verildiğini, ancak bu kararın istinaf sürecinde değiştiğini, Yargıtay’ın ise ağırlaştırılmış cezayı bozduğunu ifade etti.
“Yargı şiddeti önlemiyor, cesaretlendiriyor”
Uysal Aslan, “Kravat indirimi” olarak da adlandırılan iyi hal ve haksız tahrik indirimlerinin, adalet sisteminde caydırıcılıktan uzak ve kadınlar açısından güvenliksiz bir ortam yarattığını söyledi. Yargının kadınlar için adalet sağlayamadığını ve toplum vicdanını derinden yaraladığını belirtti.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme ve 6284 Sayılı Yasa eleştirisi
Araştırma önergesinde, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkili uygulanmaması da eleştirildi. Uysal Aslan, yasa gereği koruma kararlarının süresinin azaltıldığını ve kadınların koruma taleplerinin sıklıkla reddedildiğini, bunun da kadınları faillerin insafına bıraktığını ifade etti.
“ALO 183 yetmiyor, komisyonlar etkisiz kaldı”
Aralık 2024’te kurulan TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Komisyonun altı aydır etkin bir çalışma yürütmediğini savunan Uysal Aslan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamalarının da kadın cinayetlerinin önlenemediği gerçeğini değiştirmediğini söyledi.
Araştırma Komisyonu talebi
Uysal Aslan, Meclis’e sunduğu önergede şu başlıklar altında bir Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti:
-
Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin nedenlerinin tespiti
-
Cezasızlık politikalarının analiz edilmesi
-
Yargıdaki indirim uygulamalarının kaldırılması
-
Mevzuattaki boşlukların giderilmesi
-
Kadınları koruyan yasal mekanizmaların güçlendirilmesi
-
Erkek egemen söylemlerin şiddet üzerindeki etkisinin araştırılması