CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, Yumurtalık ilçesinde bulunan vergi dairesinin başka bir ilçeye ya da Adana merkeze taşınması yönündeki girişimlere sert tepki gösterdi. Sümer, söz konusu uygulamanın sadece bir idari karar olmadığını, ilçenin sosyal ve ekonomik olarak geriye itilmesi anlamına geldiğini belirtti.
"Bu Karar Vatandaşa Ek Yüktür"
Vergi dairesinin Yumurtalık’tan kaldırılmasıyla yurttaşların büyük mağduriyet yaşayacağını ifade eden Sümer, “Artık bir evrak ya da basit bir işlem için vatandaş Adana merkeze gitmek zorunda kalacak. Ulaşım masrafı, zaman ve iş gücü kaybı derken, bu taşınmanın faturası yine vatandaşa çıkacak. Bu uygulama, kırsaldaki yurttaşlara dolaylı bir vergi cezasıdır,” dedi.
“Kamu Hizmetlerini Merkeze Toplamak Göçü Artırır”
Vergi dairesi gibi temel kamu hizmetlerinin ilçelerden çekilmesinin bölgedeki yaşamı doğrudan etkilediğini söyleyen Sümer, şu uyarılarda bulundu:
“Bu tür kararlar, ilçelerde görev yapan kamu personelinin tayin edilmesine, esnafın müşteri kaybetmesine ve halkın kamu hizmetlerinden kopmasına neden oluyor. Yumurtalık gibi kıymetli bir ilçeyi hayalet kasabaya dönüştürmek istiyorlar. Halkı göçe zorlayan bir devlet politikası olabilir mi?”
“AKP’nin Kırsalı Yok Sayan Politikaları Memleketi Çökertiyor”
Orhan Sümer, alınan kararın yalnızca Yumurtalık’a değil, kırsalda yaşayan milyonlara zarar verdiğini belirtti. Sümer, “AKP iktidarı büyükşehirleri betonlaştırırken, ilçeleri yalnızlığa itiyor. Kırsalı görmezden gelen bu anlayış, Türkiye’yi çökertiyor,” dedi.
“Yumurtalık Sahipsiz Değildir”
Konunun takipçisi olacağını ifade eden Orhan Sümer, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yumurtalık halkının haklı tepkisini destekliyorum. Bu yanlıştan derhal dönülmeli, vergi dairesi Yumurtalık’ta kalmalıdır. Konuyu TBMM gündemine taşıyacağım, ilgili kurumlarla görüşeceğim. Yumurtalık sahipsiz değildir, bu kararın iptali için her türlü mücadeleyi vereceğiz.”
Sümer’in açıklamaları, ilçede yaşayan vatandaşların tepkisini yansıtırken, kamu hizmetlerinin adil dağılımı ve yerel kalkınma tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
