Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 25 Haziran Çarşamba günü Genel Merkezlerinden “Büyük Öğretmen Yürüyüşü” adıyla bir yürüyüş başlattı. Yedi gün boyunca her türlü engellemeye rağmen yola çıkış sebebi olan hak gasplarını ve kişileri işaret ederek, sömürünün delillerini görünür kılarak yürüyüşlerini sürdürdüler.
Öğretmenliği yaşatmak, mesleği onurlu bir şekilde yapabilmek ve toplu haklara ulaşmak için binlerce öğretmenin yanıt bekleyen taleplerini sırtlanarak ilerleyen yürüyüş, İstanbul-Kartal-Gebze-İzmit-Bursa-Bozüyük-Eskişehir-Polatlı duraklarını aşarak 1 Temmuz’da Ankara’ya ulaştı. Yürüyüşçüler Ankara’da gözaltı ile durdurulmak istense de amacına ulaşmayı başardı ve coşkulu karşılamayla birlikte 48 saatlik oturma eylemini de içeren yeni bir kararlılık sürecine adım attı.
Yürüyüş, sadece bir yol tüketme değil, bir noktaya ulaşma ve dikkat toplama hedefleriyle sınırlı kalmadı. Sendika, meşru taleplerin kazanımı için gerekeni yapmaktan çekinmedi. Yürüyüşü gerçekleştiren öğretmenlerin özverisi, sabrı ve kararlı duruşu; şimdiye dek tutulmayan sözlerin doğurduğu öfkeyi ifade etti.
Yürüyüşün temel hedefi, “Milli Eğitim Komisyonunun toplanması gerekir” çağrısıyla netleşti. Bu hedef, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun yarım kalan görevlerini hatırlamak ve sorumluluğu üstlenmesini sağlamak amacıyla tüm topluma açıklandı.
Komisyonun toplanması için yeterli imzaya ulaşılması, ilk hedefin ötesine geçildiğini gösterdi. Bu, yürüyüşün ilk kazanımı olarak duyuruldu. Komisyonun toplanması için destek veren milletvekilleri arasında Sayın Suat Özçağdaş, Sayın Hikmet Yalın Halıcı, Sayın Elvan Işık Gezmiş, Sayın Fethi Açıkel, Sayın Mustafa Adıgüzel, Sayın Kezban Konukçu, Sayın İsmet Güneşhan, Sayın Mehmet Karaman, Sayın Ali Fazıl Kasap, Sayın Yılmaz Hun’a ve Sayın Perihan Kocaya teşekkür edildi. Ayrıca dilekçe sunan Sayın Şenol Sunat’a da teşekkür mesajı iletildi.
İkinci Kazanım: Komisyondan Randevu Alındı
Sendika, komisyonun toplanma gerçekliğinin Hükümet partilerinin inisiyatifine bırakılabileceğini biliyordu. Ancak verilen mücadele ve yaratılan kamuoyu ile çözüm hedefi Meclis gündemine taşındı. Komisyonun ‘beklenen gün ve saatte’ toplanmaması gibi gerekçeler öne sürülse de, Sendika doğrudan Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Sayın Ayşen Gürcan ile görüşerek ikinci kazanımını elde etti.
Görüşmede Başkan Gürcan, komisyonun toplanmaması gerekçesini açıklarken, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin mağduriyetlerine dair çeşitli toplantılar yapılacağını, çözüm sürecinin başlatılacağını belirtti. Bu görüşme; dernek temsilcileri, Bakanlık yetkilileri ve işveren temsilcilerinin bir araya geleceği somut adımların sinyalini verdi. Komisyon Başkanının aldığı bu karar, öğretmenleri sürece dahil edecek kritik bir eşik olarak tanımlandı. Bu görüşmenin, yürüyüşün üçüncü kazanımı olması bekleniyor.
Yarın ve Sonrası İçin Mücadele Devam Edecek
9 gündür ortaya konan irade ve dört yıllık birikimle büyüyen bu mücadele, taleplerin muhatapları olan tüm aktörleri çözüm sahasına çekmeyi başardı. 48 saatlik sokak nöbeti sona erdirilirken, bundan sonrası için süreci takip edecek, çeşitli yöntemlerle taleplerini gündemde tutacak bir pozisyon alınacağı ifade edildi.
Ankara Temsilciliği ve yerel inisiyatiflerle yürütülecek bu süreçte, geri adım atılmayacağı ve aylarca dile getirilen taleplerin artık görmezden gelinemeyeceği belirtildi. Sendikadan yapılan açıklamada, “Artık verilecek karar çok basit: Sorunun cevabına bizi götürecek mi? Öğretmenlik yaşatılacak mıdır?” sorusu yöneltildi.
Son olarak, “Tüm üyelerimizi ve dostlarımızı süreci yakından takip etmeye ve katkı sunmaya çağırıyoruz. Yaşayacağız, insanca çalışacağız!” sözleriyle kamuoyuna çağrı yapıldı.
