"Pir Sultan Abdal örgütü olarak Pirimizden aldığımız düstur ile "Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz", " Dönen Dönsün, Ben Dönmezem Yolumdan" diyerek yolumuza ve mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyunun bilgilerine sunarız."

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 16. Dönem 3. Danışma Kurulu Sonuç Bildirgesi

 2-3-4 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Kilyos'da gerçekleştirilen Danışma Kurulu toplantısında Dünyada ve ülkemizdeki siyasal gelişmeler, iktidarın Alevi politikaları ve örgütümüzün bu süreci nasıl gördüğünü, Aleviler başta olmak üzere tüm dostlarıyla birlikte nasıl karşılayacağına dair kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Danışma kurulu toplantısında ortaya çıkan aşağıdaki metin, sonuç bildirgesi olarak kamuoyunun bilgisine sunulmak üzere hazırlanmıştır.

1-  Emperyalist ülkelerin yaratmış oldukları ekonomik ve siyasal krizin bütün faturasını yine ezilen, yoksul, emekçi halklara çıkarmaktadır. Halklar yoksullaştırılmakta, işsizlik katlanarak büyümekte, güvencesiz, esnek çalışma her iş kolunda yaygınlaşmakta, tek güvence güvencesizlik olarak normalleştirilmektedir. Kadına yönelik sistematik şiddet, gençliğin

geleceksizleştirilmesi, doğanın talanı, canlı cansız tüm varlıkların imha politikası boyutlanmaktadır. Ekonomik krizin sonucu çıkarılan bölgesel savaşlarla halklar daha büyük felaketlerle karşı karşıya bırakılmakta ve kriz başka bir boyutta derinleşmektedir. Dünyada hakim hale getirilmek istenen emperyalist paylaşım politikaları sonucunda başta Afganistan, İran, Irak ve Suriye olmak üzere bir çok ülkede halklar zorunlu göçe tabi tutulmaktadır.

Halklar her geçen gün yoksullaşırken yaşam hakları tehdit edilmektedir. Bu savaşın sonucunda ülkemiz de yaygın bir insan göçü ile karşı karşıya kalmakta, halkımız açlık ve sefaleti kader gibi kabullenme noktasına getirilmektedir.

2-  20 yıllık AKP iktidarı ürettiği ekonomik ve siyasal krizi yönetememe durumuna gelmiş, klikler arasındaki dalaş keskinleşmiştir. Bu krizi kendi lehine kullanma noktasındaki ustalığını her yeni gün bir "açılım" ve "müjdeler" yalanı ile sürdürmektedir. Bu müjdeler daha fazla baskı daha fazla şiddet, daha fazla imha, daha fazla inkar, daha fazla asimilasyon politikası demektir. Anayasal güvencemiz olan düşünce ve ifade özgürlüğü, gösteri ve yürüyüş hakkı, örgütlenme hakkı gibi en temel insan hakları baskı, şiddet ve inkar politikasıyla yasaklanmaktadır.

AKP iktidarı siyasal ve ekonomik krizini örtbas etmek için ülkemizde iç gerilimi tırmandırmakta, nefret söylemleri ve baskılarını yoğunlaştırmaktadır. Komşu ülkelerle düşman, kendi halkı ile sorunlu bir iktidar ile karşı karşıya kalınmaktadır. Operasyonlarla savaşın tarafı olmaktadır. Aleviler olarak Savaşa karşı Barışı her koşulda savunduk ve bundan sonra da barışta ısrar etme tavrımızı sürdüreceğiz. Barışı savunan bir toplum olarak her türlü savaşa karşı olduğumuzu buradan belirtmek istiyoruz.

3-  Cumhuriyetin ikinci yüzyılına sayılı günler kala, ülkemizin en temel sorunları çözümsüz bırakılmaktadır. AKP iktidarının 20 yıllık pratiği içinde zaman zaman büyük algı operasyonları ile başlatmış olduğu Kürt, Alevi, Roman v.b açılımları her seferinde fiyasko ile sonuçlanmıştır. Toplumun her kesiminin temel sorunları artarak devam etmektedir. 2009- 2010 yıllarında yapılan Alevi çalıştaylarında kurumlarımız tarafından ortaya konulan çözüm önerileri ve talepleri dikkate alınmamıştır. 2023 genel seçimleri yaklaşırken yeni bir algı ve aldatma politikası ile kamuoyunda torba yasası ve Cumhurbaşkanı tarafından gece yarısı çıkarılan kanun hükmünde kararname, devletin Alevilere yönelik sistematik yok sayma politikasının yasallaştırılmasıdır. Bu yasa ve kararname gelenekselleşmiş devlet politikası gereği önceden planlanan, Alevi toplumunu bölen, imhasını hedefleyen, kazanılmış haklarını yok sayan bir darbedir.

4-  Alevi örgütlerimizin uzun mücadeleler sonucunda kazanmış olduğu hukuksal kazanımlarını yok sayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Cemevlerimizin ibadethane olarak kabul edilmesine yönelik kazandığımız AİHM ve iç hukuktaki davalarımıza rağmen, inanç merkezimiz olan Cemevleri ibadethane olarak kabul edilmemekte, Alevi inancı ve inanç merkezlerimiz yasal olarak yok sayılmaktadır. Bu kararname ve çıkarılan torba yasa, Alevilerin kazanımlarının tasfiyesidir. Bu yasalarla uzun yıllar dişimizle, tırnağımızla var ettiğimiz kurumlarımıza kayyum atanmasının önü açılmak istenmektedir.

5-  Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulan " Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı" ile Alevi inancımız yok sayılmakta, Alevilik basit bir kültür öğesi olarak gösterilmektedir. Mürşit, Pir, Rehber, Talip örgütlenmesi ile yolunu sürdüren Aleviler, ocaklarımız üzerinden inancını sürdürmektedir. Alevi kurumlarını Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olan bir daire başkanlığına bağlamak Alevi inancını tanımamak ve haddini bilmemektedir. ALEVİLER VARDIR, ALEVİLİK HAKTIR, CEM İBADETİMİZ, CEMEVLERİ İBADETHANEMİZDİR.

6-  Alevi örgütlerimiz ve yol ulularımız ile birlikte torba yasa ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesine karşı yürütmüş olduğumuz çalışmalar ve mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Ulusal ve uluslararası hukuk nezdinde yürüteceğimiz mücadelenin yanında, Emek- demokrasi güçleri ve halkımız ile birlikte fiili, meşru ve haklı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

7-  Aleviler olarak, Cumhuriyetin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu anlamda Alevilerin demokratik talepleri olan Eşit yurttaşlık, eşit haklar ve laiklik mücadelesini tüm Alevi örgütleri olarak sonuna kadar devam ettireceğiz. Alevi örgütleri olarak sorunlarımızın çözümü ve taleplerini karşılamak, ülkemizin ihtiyacı olan toplumuzun tüm kesimlerinin katılımı ile demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır.

8-  Sivas/Madımak katliamının 30.yılı nedeniyle ülkemizde yaşanılan tüm katliamları bilince çıkaracak, bir yıl boyunca devam edecek anma etkinlikleri yapılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle arşiv çalışmaları ile toplumsal hafıza hatırlatacak ve bir daha katliamların yaşanmaması için birlik ve dayanışma ağımızı geliştireceğiz.

9-  26 Ocak 2023 tarihinde Ankara adliyesinde görülecek olan ve zamanaşımı tehlikesi bulunan Madımak Katliamı davası duruşmasına tüm kamuoyunu duyarlı olmaya, destek ve dayanışma için duruşma günü Ankara Adliyesinde bulunmaya davet ediyoruz.

9- Pir Sultan Abdal örgütü olarak Pirimizden aldığımız düstur ile "Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz", " Dönen Dönsün, Ben Dönmezem Yolumdan" diyerek yolumuza ve mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyunun bilgilerine sunarız.

10) Maraş Katliamının 44. yıldönümü nedeniyle tüm şubelerimiz kendi bulundukları bölgelerde anma etkinlikleri yapılmasına, 24 Aralık 2022 tarihinde ise Maraş'ta, tüm Alevi kurumları ile birlikte ortak Anma Etkinliği yapılacaktır.

Tüm bu amaçlar doğrultusunda, 25 Aralık 2022 Pazar günü İstanbul Yenikapı'da Aleviler ve bu yola gönül veren canlarımız ile birlikte demokratik, laik bir ülke talebiyle "Büyük Alevi Kurultayı" yapılacaktır. Bu büyük buluşmaya tüm canlarımızı ve dostlarımızı davet ediyoruz.

Saygılarımızla

İSTANBUL 2022

Editör: Haber Merkezi