Suriye’de Alevi topluluklarını temsil eden isimler, Batı ve Orta Suriye Siyasi Konseyi’ni (PCCWS) ilan ettiklerini duyurdu. Açıklama, konseyin resmi sosyal medya hesabı üzerinden görüntülü bir paylaşım ile gerçekleştirildi.
Federal Sistem Vurgusu: “En Uygun Çözüm”
Konsey, Suriye’de savaşın sona ermesi, barış ve adaletin sağlanması için en uygun çözümün federal sistem olduğunu vurguladı. Federal yapının, bölgelerin kendi kaynaklarını yönetmesine ve iç çatışmaların güç yerine hukuk yoluyla çözülmesine imkân tanıyacağı ifade edildi.
Konsey, Suriye’nin ancak federal sistem sayesinde çatışma döngüsünden çıkabileceğini ve yerel-bölgesel istikrara kavuşabileceğini savundu. Açıklamanın ardından, konseyin amblemini taşıyan bayrak da sosyal medyada paylaşıldı.
Kapsanan Bölgeler ve Temsil
Konseyin sözcülüğünü yapan gazeteci Kenan Weqaf, siyasi oluşumun kapsadığı coğrafyayı Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama vilayetlerinin bazı bölgeleri ile Ghab Ovası olarak açıkladı. Bu girişimin, Şam yönetiminin “bölme politikası”na tepki olarak hayata geçirildiği belirtildi.
Şam Yönetimi ve Türkiye’ye Eleştiri
Açıklamada, Şam hükümeti “kritik bir siyasi süreçte iktidarı ele geçiren terör rejimi” olarak nitelendirilirken, Türkiye’nin de bu yönetime destek verdiği vurgulandı.
BM Kararına Bağlılık ve Ulusal Kongre Çağrısı
Konsey, BM’nin 2254 sayılı kararına bağlılığını yineledi ve BM gözetiminde yeni bir ulusal kongre toplanması çağrısında bulundu. Dini esaslara dayalı “tekçi hükümet” modeli reddedilirken, “terörist grupların” Suriye’den çıkarılması talep edildi.
Konseyin Hedefleri ve Geçiş Dönemi Adaleti
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), bu adımın “adalet, vatandaşlık ve insan haklarına saygıya dayalı sivil ve laik bir model oluşturmayı hedeflediğini” duyurdu. Konsey, federalizmin temel ilkelerine ve Suriye toplumunun tüm mezhepsel ve ulusal kökenlerden gelen bileşenlerinin haklarına bağlı kalacağını açıkladı.
SOHR’a göre, konseyin planı geçiş dönemi adaletini ele almayı içeriyor; buna insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmesi, gerekli soruşturmaların başlatılması ve Suriyeli ile uluslararası yargıçlar başkanlığında Suriye için özel bir mahkeme kurulması da dahil. Ayrıca, bu yargılamaların yerel ve uluslararası medya tarafından takip edilmesi sağlanacak.
Kurucular ve Liderlik
Konseyin kurucuları arasında Amcad Bedran, Salah Nayuf, İsa İbrahim, Ali Abud, Kenan Weqaf, Ammar Acib, Mustafa Rustom, Aws Darwiş, Raif Salama ve Wahid Yazbek gibi isimler bulunuyor.
Mevcut Siyasi Bağlam ve Beklentiler
Yeni kurulacak Batı ve Orta Suriye Siyasi Konseyi, Alawî topluluğun bir kısmını devlet dışı bir çerçevede temsil eden ilk yapı olacak. Bu gelişme, geçiş dönemindeki merkezi otoritenin, yerel kimlikleri birleşik bir devlet çatısı altında ne ölçüde kapsayabileceğini test edecek.
Ancak, kurucu isimler ve siyasi programın bağımsız doğrulamasının eksikliği, sürecin sembolik bir girişim olarak mı kalacağını yoksa merkeziyetçi yapıya alternatif bir müzakere sürecinin başlangıcı mı olacağını belirsiz kılıyor.
Bağlantılar ve Gözlemler
Yeni konseyin kurulacağı haberleri, kuzeydoğu Suriye’de özerk yönetim yapıları tarafından önerilen merkezi olmayan federal yönetim tartışmalarıyla da çakışıyor. Suriye merkezi yönetimi, ülkenin birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, herhangi bir toprak bölünmesi projesine karşı olduğunu defalarca ifade etti.
Reuters’in Nisan ayında aktardığı bilgilere göre, cumhurbaşkanlığı kaynakları, Kürt taleplerine yönelik federal yapı önerilerini açıkça reddetti. Süveyda’da bu yaz yaşanan şiddetli gerginlikler ve seçimlerin güvenlik gerekçesiyle ertelenmesi, bölgedeki yerel yönetim veya özerk yönetim taleplerini yeniden gündeme getirdi.
