1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü öncesi İstanbul Valiliği tarafından alınan kararlarla kent merkezi adeta abluka altına alındı. Taksim Meydanı ve çevresine çıkan tüm yollar kapatılırken, metro, metrobüs ve Marmaray seferlerinde de kısıtlamalar uygulandı. İstanbul’da işçiler, emekçiler, memurlar, kadınlar, gençler, işsizler ve doğa savunucuları alanlara çıkmak isterken karşılarında yine barikatlarla örülü bir yasak rejimiyle karşılaştı.

Taksim’in tarihi ve simgesel önemi

Taksim Meydanı, Türkiye işçi sınıfının hafızasında sadece bir alan değil, aynı zamanda tarihsel bir simgedir. 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamda hayatını kaybeden emekçilerin anısını taşıyan bu alan, yıllar boyunca emekçilerin barışçıl biçimde buluştuğu bir mücadele mekânı olmuştur. Ancak özellikle son 15 yıldır, siyasi iktidar bu hafızayı silmek ve kamusal belleği bastırmak adına Taksim’i 1 Mayıs’a yasaklamayı rutin hale getirmiştir.

Valilikten sıkıyönetimi andıran kararlar

İstanbul Valiliği’nin 1 Mayıs 2025’e ilişkin kararları kapsamında şu uygulamalara gidildi:

  • Taksim ve Beşiktaş Meydanı’na çıkan yollar bariyerlerle kapatıldı.

  • Beyoğlu, Şişli, Beşiktaş, Kadıköy ve Kartal ilçelerinde belirli yollar araç ve yaya trafiğine kapatıldı.

  • M2 Yenikapı-Seyrantepe-Hacıosman metro hattının Vezneciler, Haliç, Taksim Meydan, Şişhane, Osmanbey, Mecidiyeköy, Gayrettepe ve Zincirlikuyu durakları çift yönlü kapatıldı.

  • M11 Gayrettepe-İstanbul Havalimanı hattında Gayrettepe durağı; M7 hattında Kağıthane-Yıldız arası duraklar ulaşıma kapatıldı.

  • Metrobüs duraklarından Çağlayan, Mecidiyeköy ve Zincirlikuyu ile Marmaray Sirkeci İstasyonu çift yönlü sefer dışı bırakıldı.

Bu uygulamalarla birlikte İstanbul’da halkın ulaşımı engellenmiş, kent merkezinde olağan yaşam adeta durdurulmuştur.

Anayasal haklara barikat

Toplanma ve gösteri yürüyüşü yapmak, ifade özgürlüğü kapsamında anayasal güvence altındadır. Ancak 1 Mayıs’ta Taksim’e yönelik uygulamalar, bu hakların sistematik biçimde ihlal edildiğini göstermektedir. Taksim’in özellikle 1 Mayıs’a yasaklanması, iktidarın emekçilerin sesini bastırma ve demokratik hafızayı silme yönündeki politikalarının bir parçasıdır. Devletin görevi, yurttaşın hakkını bastırmak değil, güvenliğini sağlayarak bu hakkın kullanımını mümkün kılmaktır.

Demokrasi, barikatlarla korunmaz

Başakşehir’de On Binler Adalet İçin Buluştu: Bu Büyük Yürüyüş Bizim Adalet Yürüyüşümüzdür Başakşehir’de On Binler Adalet İçin Buluştu: Bu Büyük Yürüyüş Bizim Adalet Yürüyüşümüzdür

Taksim’de 1 Mayıs’ın kutlanması, yalnızca bir mekân tercihinden ibaret değildir; aynı zamanda demokratik bir toplumda yurttaşların taleplerini özgürce dile getirebilmesinin sembolüdür. Her 1 Mayıs’ta tekrarlanan bu yasakçı anlayış, Türkiye’de demokratikleşmenin önünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. Özgürlüklerin, ifade hakkının ve örgütlenme hakkının güvence altına alınmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemez.

Yasaklara rağmen halkın iradesi susmuyor

İstanbul’un dört bir yanında binlerce emekçi, her şeye rağmen dayanışma duygusuyla 1 Mayıs alanlarında buluşmaya çalışıyor. Yasaklara rağmen halkın talebi nettir: Emeğin sömürüsüne, doğanın talanına, işsizliğe, yoksulluğa ve baskıya karşı tek ses olmak.

Habere Güven Haber Merkezi olarak kamuoyuna çağrımızdır:
Demokrasi, yasaklarla değil; özgürlükle, eşitlikle ve adaletle büyür. 1 Mayıs’ta Taksim’i yasaklamak, sadece bir alanı değil, halkın iradesini hedef almaktır. Bu anti-demokratik yönelimler sona ermeden Türkiye’de gerçek bir toplumsal barış ve demokrasi inşa edilemez.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
www.habereguven.com | Habere Güven Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi