İskenderun T Tipi Cezaevi’nde tutulan 85 yaşındaki ağır hasta mahpus Sıddık Güler’in yaşam hakkı, kurumsal ihmal ve ayrımcılıkla tehdit ediliyor. Alzheimer, kalp, hipertansiyon ve romatizma gibi çoklu kronik hastalıklarla mücadele eden Güler hakkında daha önce “kocama hali” raporu bulunmasına rağmen cezaevine geri gönderildi.

Tedaviyi reddettiği iddiası ise, hastane sürecinde yaşadığı onur kırıcı ve ayrımcı muamelelere karşı gösterdiği tepkinin çarpıtılmasıdır.

Engel: Suç Türü Gerekçesiyle Reddedilen Sandalye Talebi

Cezaevi koşullarında yatalak duruma gelen Güler’in elektrikli tekerlekli sandalye talebi, cezaevi müdürlüğü tarafından “suç türü” gerekçesiyle reddedildi. Bu karar, anayasal haklara ve insan onuruna açık bir saldırıdır.

Resmi Talimata Rağmen Sevk Gerçekleşmedi!

İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Mayıs 2025 tarihli yazıyla Güler’in “randevu almaksızın” Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak aradan geçen zamana rağmen bu sevk gerçekleştirilmemiştir.

Cezaevi yönetimi tarafından sevk bildirimi yapılmış olmasına rağmen, ilgili Jandarma Komutanlığı halen harekete geçmemiştir. Bu durum, yaşam hakkı başta olmak üzere sağlık hakkının ve insan onurunun ağır ihlali anlamına gelmektedir.

İçişleri Bakanlığı’na Sorularımız Var:

  1. Randevusuz sevk talimatına rağmen sevk neden yapılmadı?

  2. Jandarma’nın görevi ihlaline karşı bir işlem başlatıldı mı?

  3. Bu ihmal, ilgili personel hakkında adli ya da idari bir sorumluluk doğurdu mu?

  4. “Suç türü” bildirimi sağlık personeline neden yapılıyor?

  5. Kolluk kuvvetlerine, hasta mahpuslarla ilgili özel insan hakları eğitimi veriliyor mu?

    “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” Konferansı İkinci Gününde: İHD’den Barış Vurgusu
    “Barışa Giden Yol: Hafıza ve Adalet” Konferansı İkinci Gününde: İHD’den Barış Vurgusu
    İçeriği Görüntüle

Vicdanlara Sesleniyoruz!

Bu ihmal zinciri, cezaevlerinde hasta mahpuslara yönelik hak ihlallerinin sistematik boyut kazandığını bir kez daha göstermektedir. 85 yaşındaki bir insanın yaşam hakkı, sorumsuzluk ve cezasızlık duvarına çarpmaktadır.

Sıddık Güler’in sesi cezaevinin soğuk duvarlarına değil, kamu vicdanına çarpsın!
Tüm hak örgütlerini, hukukçuları ve duyarlı yurttaşları bu ihlale karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz.

Nevroz UYSAL ASLAN
DEM Parti Şırnak Milletvekili

Muhabir: Güven BOĞA