Adana Tabip Odası, Adana Barosu, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi,  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çukurova Şubesi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Adana Şubesi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Adana Şubesi, Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği tarafından oluşturulan Okul Yemeği Koalisyonu ÇYDD’de basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Katılımcı kurumlar adına basın açıklamasını, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan okudu.

Alparslan; "Ülkemizde çocukların sağlığı ve geleceği üzerinde ciddi ve kalıcı olumsuz etkilere neden olan beslenme yetersizliği sorununun çözülmesi, sağlıklı ve başarılı bir neslin yetişmesi için zorunludur" dedi.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan sözlerine şu şekilde devam etti;

Ücretsiz okul yemeği; her geçen gün artan yoksulluk nedeniyle ülkemizin en temel, en acil gündemlerinden biri haline gelmiş durumdadır.

Bununla beraber Şubat 2023’te başlatılan anaokullarına besin desteği hizmetinin dahi ekonomik koşullar gerekçe gösterilerek deprem bölgesi haricinde geri çekildiği görülmektedir.

Öğrencilerin okuma, matematik ve fen alanlarındaki becerilerini ölçen PISA kapsamında öğrenciler, öğretmenler, okul yöneticileri ve velilere anketler uygulanmaktadır. Ankette öğrencilere sorulan sorulardan biri de “Geçen 30 günde yiyecek alacak paranız olmadığı için kaç kere yemek yiyemediniz?” sorusuydu. Bu soruya verilen yanıtlar ülkemizde en az 5 öğrenciden birinin parası olmadığı için haftada en az bir kere yemek yiyemediğini ortaya çıkarmıştır. 

ÖSYM, 2024 YKS Kayıt Tarihlerini Açıkladı! ÖSYM, 2024 YKS Kayıt Tarihlerini Açıkladı!

MEB’in örgün eğitim verileri okul terklerinin ülke tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştığını TÜİK 2022 verileri ise üç çocuktan birinin (yüzde 35,3)  ciddi maddi yoksulluk, yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Bu oranların her geçen gün artış gösterdiği ise ortadadır.

Yetersiz beslenme, çocukların fiziksel gelişimini, akademik başarısını ve okula devamını da etkilemektedir. Dünyada bu sorunların çözümü için en etkili ve en yaygın şekilde kullanılan müdahale programı okul çocuklarına ücretsiz beslenme desteği sunan kamusal okul yemeği programlarıdır. Bu programlar başta kız çocukları ve özel eğitim gereksinimi olan çocuklar olmak üzere dezavantajlı tüm öğrencilerin eğitimde fırsat eşitliğini ve derslere devamlı katılımını sağlayan bir işleve de sahiptir.

Okul yemeği programlarının uygulandığı ülkelerde, bu programın çocuk yoksulluğuna, okul terki ve devamsızlığın azaltılmasına, akademik başarının artırılmasına, cinsiyetten kaynaklı ayrımcılığın, eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına etkisi, ulusal ve uluslararası kurumların yaptığı çalışmalarla ortaya konmuştur.

Türkiye’nin de 27 Ocak 1995’te onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere; “taraf devletler, her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul eder. Ulusal durumlarına göre ve olanakları ölçüsünde ebeveynlerine ve çocuğun bakımını üstlenen diğer kişilere, çocuğun bu hakkının uygulanmasında yardımcı olmak amacıyla gerekli önlemleri alır ve gereksinimi olduğu takdirde özellikle beslenme, giyim ve barınma konularında maddi yardım ve destek programları uygularlar” (Madde 27/3).

Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmenin ilgili maddesine dayanarak tüm kademelerdeki okullarda eğitim gören tüm çocuklarımıza ayrım yapılmaksızın ücretsiz nitelikli bir öğün yemek ve okulda geçirdikleri süre boyunca temiz içme suyu temininin sosyal devletin görevi olduğunu hatırlatıyor ve çocuklarımız başta olmak üzere yoksullukla ilişkili olarak yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir ‘kamusal destek-dayanışma programı’ acilen uygulamaya konulmalıdır diyoruz.

Gerek anne, bebek, çocuk ve gerekse diğer özel gereksinim gruplarının beslenme ve buna bağlı gıda ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çabaların yaygınlaşması ve özellikle ‘’Okul Yemeği’’ olarak bilinen ve öğrencilerin günde 1 öğün ücretsiz yemek hakkının sağlanması, Merkezi Hükümete yönelik bir talep olmakla beraber sosyal belediyecilik anlayışıyla da bağdaşan uygulamalardandır.

Adana Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere diğer ilçe belediyelerimizin de konuya hassasiyet duydukları yapılan bazı açıklamalardan anlaşılmaktadır. Beklentimiz önümüzdeki eğitim yılı başından başlamak üzere ilgili bakanlıkların yanı sıra yerel yönetimlerimizin özellikle düşük gelir grubuna dahil öğrencilerin yoğunluklu olduğu mahallelerde uygulamanın başlatılması yönünde adım atmalarıdır.

Bu alanda gerek planlama ve gerekse uygulama aşamalarında Okul Yemeği Koalisyonunu oluşturan kurumlar olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.

Başta siyasi iktidar olmak üzere tüm bileşenler, yetersiz beslenme ile mücadelede sorumluluk almalı ve devlet okullarında ücretsiz beslenme, birincil öncelikli konu olarak görülmelidir. Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde “ Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’’ ortak çağrısı üzerine Adana’da bir araya gelen bileşenler olarak son derece önemli olan bu meselenin çözümüne katkı sunmak isteyen kurum ve kişilere çağrımızdır: Gelin hep birlikte çocuklarımızın geleceğine sahip çıkalım, yapılan çalışmaların takipçisi olalım ve birlikte çözüm üretelim. 

OKUL YEMEĞİ KOALİSYONUNU OLUŞTURAN KURUMLAR                                                          

Adana Tabip Odası,

Adana Barosu,

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi,

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çukurova Şubesi,

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Adana Şubesi,

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Adana Şubesi,

Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği

Editör: Haber Merkezi