Belediyeler Düzenlemesi: Yetkiler Valilik ve Bakanlıklara Devrediliyor
Ankara – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta AKP Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamalar sonrası gündeme gelen belediyelere yönelik yeni düzenlemenin detayları belli oldu. İçişleri Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı taslak, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yetkilerini ciddi şekilde sınırlayan maddeler içeriyor.
Muhalefet söz konusu düzenlemeyi, özellikle CHP’li büyükşehir belediyelerinin yetkilerini tırpanlamaya yönelik bir “İmamoğlu düzenlemesi” olarak değerlendiriyor. Erdoğan konuşmasında, “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında yetki karmaşası var” demiş ve belediyelerin statüsünün yeniden tanımlanması gerektiğini belirtmişti.
Öne Çıkan 4 Başlık:
1. Bütçe Yetkisi Valiliklere
Yeni düzenlemeye göre belediyelerin hazırladığı bütçeler artık Valilik tarafından onaylanacak. Böylece belediyelerin mali bağımsızlığı büyük oranda ortadan kalkacak.
2. Sosyal Yardımlar İçin Bakanlık Onayı Şartı
Belediyelerin sosyal yardım programları da kısıtlanıyor. Her türlü yardım ödemesi için ilgili bakanlıktan izin alınması zorunlu hale gelecek. İktidar bu maddeyi “yolsuzlukla mücadele” gerekçesiyle savunuyor.
3. Kentsel Dönüşüm ve İmar Yetkileri Bakanlığa
Deprem tartışmalarının gölgesinde getirilen bu düzenleme ile belediyelerin imar ve kentsel dönüşüm projelerine dair tüm yetkiler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredilecek. Belediyelerin, kendi ilçeleri içindeki imar kararlarında söz hakkı kalmayacak.
4. İhale ve Alımlarda Merkezî Onay
Belediyelerin yapacağı açık ihaleler ve doğrudan alımlar, artık ilgili bakanlığın onayına tabi olacak. Onay verilmemesi durumunda harcama yapılamayacak.
Belediyelere Ne Kalacak?
Taslağın yasalaşması durumunda belediyelere yalnızca “çöp toplama, park yapma ve sokak temizliği” gibi hizmet görevleri bırakılacak. Yerel yönetimlerin asli hizmet üretme rolü büyük ölçüde merkezi idareye devredilmiş olacak.
Muhalefet partileri, bu düzenlemenin halk iradesiyle seçilmiş yerel yöneticilerin etkisizleştirilmesi anlamına geldiğini ve anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunuyor.
