TBMM Genel Kurulu’nda, DEM Parti Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder’in anısına duygusal bir konuşma yaptı.
Beritan Güneş konuşmasında şu ifadeler yer verdi.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) –
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli yoldaşlarımız, acıda ortaklaştıklarımız, tüm halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Söylemesi çok zor, çok acı; Sayın Sırrı Süreyya Önder'e veda ediyoruz. Pir Sultan Abdal'ın musahibi, Baba İshak geleneğinin temsilcisi, Anadolu'daki barış ve ortak yaşam kültürünün öznesiydi Sırrı Süreyya Önder; ezilen halklara yoldaşlığı, barışın yüzü olmayı tercih etmiş ve bundan bir nefes dahi pişman olmamış bir bilgeydi, Kürt ve Türk halklarının barışı için ömrünü adamış bir rûspî idi Sırrı Süreyya Önder.
Yas ve ağıt üzerine yazmış olduğu yazıda "Dünyada anlamlı izler bırakanlar için ağıt yakılır." demişti ve aynı yazıda "Şahsiyet nedir?" sorusuna verdiği cevapla "Siz öldükten sonra geriye kalandır şahsiyet." demişti.
Ve şimdi, halkların senin için yaktığı ağıttan geriye kalan adanmış bir hayat, eli yürekte aranan bir barış, ölümüyle bile halkları bir araya getirmiş, toplumsal barışa hizmet etmiş bir yaşamdır geriye kalan. Eserlerinden geriye kalan emekçinin sesi, hiyerarşisiz bir siyasetin nüktedan yorumu ve sanatın devrimci değişim gücüdür.
Sana olan özlemimiz, her zaman gözlerin seni arayışı hiç geçmeden kalacak bu Mecliste, sadece Mecliste de değil kapladığın özgün alanı doldurmak hiçbir yerde kolay olmayacak ne Kürtler için ne Türkler için ne Aleviler için ne de Sünniler için. Fakat giderken de aslında o yerin nasıl doldurulacağını, tamamlanmamış işleri söyleyerek ayrıldın aramızdan. Sürecin başladığı andan itibaren ki her konuşmamızda, her sohbetimizde, her toplantımızda "Barışı anlatalım arkadaşlar." diyerek, kürsüde konuşurken "Barışı resmedelim, barışın simülasyonunu anlatalım." diyerek aslında bize barışa sahip çıkmamız gerektiğini her defasında aktardın. Sana söz olsun Sırrı ağabey, barışı büyüteceğiz ve barışı halklar için bu topraklara getireceğiz.
O ki barışı, eşitliği, sosyalizmi, demokrasiyi herkese kendi dilinde anlatabilme ve herkese kendi dilinde anlayabilme görevini biçti omuzlarımıza çünkü "Barış, kendi dilinde konuşabilmek, rüya görebilmek, ninni söyleyebilmektir." dedi ve bunu derken "Boynum dahi vurulsa bir insanın rüyasını gördüğü dile müdahale etmem." diyerek hepimize bir yük biriktirdi.
Şimdi anısına saygı, tüm dillere bu Meclis çatısı altında saygı duymaktır. Şimdi anısına saygı, herkesin meclisini ve herkesin barışını inşa etmektir. Şimdi anısına saygı, gerçekle yüzleşmektir, Sırrı Başkanın kalbini yoran işkence ve hapishane gerçeğini görmektir. Şimdi onun anısına saygı, bu toprakların bağrında büyüyen bilgelerin doldurduğu hapishanelerle yüzleşmektir. Şimdi anısına saygı, barışa ve demokratik topluma hizmet edecek binlerce Sırrı'nın yoldaşının rehinliğine son vermek ve onlarla tanışmaktır.
Şimdi anısına saygı, zalimin zulümkârlığının karşısında sesini çıkarmaktan, mazlumun hakkını savunmaktan bir an olsun tereddüt etmemektir. Nasıl ki kırk yıllık savaş ve yüz yıllık inkârın bitmesi için barış safının en önüne geçmekten tereddüt etmediyse Sırrı Başkan, nasıl ki ağaç kıyımı esnasında "Ben ağaçların vekiliyim." dediyse, emek sömürüsüne karşı işçinin "yeter" sesini her yerde duyurduysa bizler de onun yıkıp geçtiği bu tereddüt çizgisinden bir an olsun takılmadan, hiç tereddüt etmeden, bütün gücümüzle "barış ve demokrasi" demeye ve barış ve demokrasi çağrısını büyütmeye, halklar için, kadınlar için, çocuklar için, barış için çalışmaya devam edeceğiz.
Günün sonunda söylemek gerekir ki taşınacak suyu da gösterdi Sırrı Başkan, kırılacak odunu da gösterdi. Barışı getirmeyi eşit, özgür, bir arada ve onurlu bir yaşamı inşa etme sorumluluğunu bizlere yükledi. Sadece bizlere değil, bunu çoklara yükledi. Bu yükü herkese, sizlere, bizlere bu Meclisin bütününe yükledi. Bu ağır yükü ancak hep beraber kaldırabileceğimizi de hem hastanede hem cenazede hep birlikte görmedik mi?
Ceren'inde gördüğü o barışa benzer şeyi inşa ederek giden Sırrı Süreyya Önder'in ardından esas barışı inşa etmek için gelin, hep birlikte bu düşü, bu umudu, bu barışı yarım bırakmayalım. Biz, bu emaneti yere düşürmemeye kararlıyız. Gelin, hep beraber yüklenelim; ağır olanı hafif, acı olanı bal, zor olanı kolay eyleyelim. Oxir be Sırrı Abê, bi soza aştîyê!
Çok teşekkür ediyorum, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum