Bugün, PKK terör örgütü kendisini feshettiğini ve silah bırakma kararı aldığını açıkladı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bu tarihi gelişmeye dair önemli açıklamalarda bulundu.
Özel, CHP olarak her zaman barışın yanında olduklarını vurguladı ve şunları söyledi:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak tarihsel bir tutarlılık içinde, barışın yanındayız. Aynı şekilde, terörün ve şiddetin her türlüsüne her zaman karşı olduk, bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz."
Türkiye'nin 47 yıldır süren terör olayları ve akan kanın sona ermesinin ortak temenni olduğunu belirten Özel, PKK'nın silah bırakma ve örgütsel yapısını feshetme kararının, Türkiye’nin yıllardır ağır bedeller ödediği bir dönemin sona ermesi açısından kritik bir adım olduğunu ifade etti. Ancak, sürecin başarılı olabilmesi için atılacak adımların samimiyeti, hukukiliği ve demokratik meşruiyeti ile doğrudan ilişkilendirileceğini belirtti.
Özel açıklamasında, "Bu sürecin başarılı olabilmesi, atılacak adımların samimiyeti, hukukiliği ve demokratik meşruiyeti ile doğrudan ilişkilidir. Sürecin tüm aşamalarıyla nihayete ermesini, on binlerce canımızı kaybetmemize yol açan, ağır ekonomik ve toplumsal yıkım yaratan terörün ilelebet sonlanmasını bekliyoruz," dedi.
Özel, Kürt sorunu dahil olmak üzere ülkenin tüm sorunlarının çözümünün hukuk devleti, adalet ve demokrasi anlayışından geçtiğini söyledi. Bu süreçlerin, hiçbir siyasi görüşün, partinin veya toplumsal kesimin dışlanmadığı kapsayıcı bir yaklaşım ile yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
"Ülkelerde iç barış, otoriter bir sistemde değil, demokratik hukuk düzeninde sağlanır. Türkiye’de toplumsal barışın güvencesi; millet iradesine, ulusal egemenliğimize, Lozan Anlaşması’nda tescil edilmiş bağımsızlığımıza ve ülkemizin bölünmez bütünlüğüne dayanan yüzyılı aşkın varlığıyla kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan Cumhuriyetimizdir," diyen Özel, bundan sonraki dönemde barışın teminatı olacak adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.
Özel, CHP olarak şehit ailelerinin, gazilerin ve tüm mağdurların rızalarının alınarak tam bir çözüm için sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi sürdüreceklerini belirtti. Ayrıca, bu süreçte Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında demokratik düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi ve şu sözlere yer verdi:
"Demokratikleşmenin gereği olan tüm yasal düzenlemelerin beklemeksizin TBMM çatısı altında yapılması ihtiyacının altını çiziyoruz. Demokratikleşme için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması kadar, mevcut kanunların uygulanmasındaki hukuk dışı yaklaşımların terk edilmesi ve anayasa ihlallerine son verilmesinin şart olduğunu hatırlatıyoruz."
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi olarak toplumun barış ve demokrasi taleplerinin kişisel siyasi hedefler doğrultusunda istismar edilmesine izin vermeyeceklerini ve ülkemizdeki demokrasi ve hukuk devletine zarar veren uygulamaların son bulması gerektiğini belirtti. Seçilmiş belediye başkanlarının ve belediye meclislerinin yerine kayyım atama uygulamasına son verilmesi gerektiğini vurguladı ve ayrıca Kürtlerin belediye meclislerine girmesini suç sayan hukuksuz soruşturmalara karşı olduklarını ifade etti.
Özel, Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun, siyasi parti liderleri Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Ümit Özdağ’ın, tüm siyasi tutsakların ve toplumsal davalardan cezaevinde bulunanların özgürlüklerinin sağlanması gerektiğini belirterek, "Bir yandan barışa yönelik adımlar atılırken, diğer yandan muhalefete savaş açılması ve düşman hukuku uygulanması kabul edilemez. Bu tutumun sürdürülmesi, barışın güvencesi olan demokrasinin yıkımı anlamına gelir," dedi.
Son olarak, Özel, Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm yurttaşlara şu mesajı verdi:
"Hepimizin barış umudunun, kardeşçe yaşama iradesinin, hep birlikte kalkınma ve zenginleşme hayalinin bir kez daha siyasi çıkarlar uğruna heba edilmesine karşı, biz buradayız."
Özel, CHP’nin, barış ve demokrasinin tesisi konusundaki sorumluluğunun bilincinde olduğunu ve Türkiye’nin birinci partisi olarak iktidara hazırlık sürecinde, barış ve demokrasinin inşası için tüm gücüyle çalışmaya devam edeceğini belirtti.
