CHP’li Bakırlıoğlu'ndan Torba Yasa Tepkisi: “Liyakat Yerine İtaat Esas Alınıyor Getirdiğiniz Uygulama 1980 Darbecilerine Bile Rahmet Okutur”
“Rektör Atamalarında Liyakat Değil, İtaat Esas”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen torba yasa teklifine sert tepki gösterdi. Teklifin birçok maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, özellikle subayların rütbe bekleme süreleri, subay ihracı, rektör atamaları ve yerel yönetimlere ilişkin düzenlemeleri eleştirdi. Bakırlıoğlu, rektör atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından yapılmasına ilişkin, "Getirdiğiniz uygulama 1980 darbecilerine bile rahmet okutur düzeyde. Peki, ne oldu yani bu düzenlemeden sonra, 2016 yılından sonra ne oldu? Özerkliğini zaten çok önceden yitirmiş ve tartışmalı olan üniversiteler, akademi tamamen Cumhurbaşkanına bağlandı" dedi.
“YÖK ve Rektör Atamalarında Liyakat Değil, İtaat Esas”
Torba yasa teklifinin yükseköğretimle ilgili maddelerine de sert eleştiriler yönelten Bakırlıoğlu, 6’ncı maddeyle YÖK üyelerinin, 7’nci maddeyle ise tüm rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanmasının önünün açıldığını söyledi. "Bugünkü sistem, 1980 darbe döneminden bile geride," diyen Bakırlıoğlu, rektör atamalarında herhangi bir kriterin bulunmadığını ve liyakat yerine partiye sadakatin esas alındığını belirtti.
“Üniversiteler Akraba Şirketine Döndü”
Rektör atamaları konusunda yaptığı araştırmaları paylaşan Bakırlıoğlu, geçmişte AKP’de milletvekilliği ya da yöneticilik yapmış birçok ismin rektör olarak atandığını örneklerle ortaya koydu. “İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde rektör, yardımcıları ve dekanlar dâhil 27 kişi aynı aileden” diyen Bakırlıoğlu, bu durumun üniversiteleri bilim merkezinden çok akraba şirketine dönüştürdüğünü savundu.
“Üniversiteler Sınıfta Kaldı”
Bakırlıoğlu, akademinin geldiği noktayı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması ve URAP verileriyle ortaya koydu. 2024 yılında yapılan araştırmalarda 95 üniversitenin başarısız bulunduğunu ve Türkiye'deki üniversitelerin dünya sıralamalarında ciddi şekilde geriye düştüğünü söyledi. Ayrıca rektörlerin büyük bir kısmının uluslararası yayını ya da atfı olmadığını belirtti.
“Karma Eğitim Gündemiyle Zaman Kaybediliyor”
Eğitimdeki nitelik sorunu bu kadar büyükken, Millî Eğitim Bakanı'nın karma eğitimi tartışmaya açmasını da eleştiren Bakırlıoğlu, “Bu kadar ciddi sorunlar varken ülke, anlamsız gündemlerle vakit kaybediyor,” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanına Yetki Devri Anayasa’ya Aykırı”
Torba yasanın 3’üncü maddesinde barış zamanına ait subayların bekleme sürelerinin Cumhurbaşkanı kararıyla uzatılıp kısaltılabileceği hükmünün yer aldığını belirten Bakırlıoğlu, bu düzenlemenin Anayasa'nın 128’inci maddesine açıkça aykırı olduğunu ifade etti.
Anayasa Mahkemesi’nin daha önce bu konuyu başka bir maddeden değerlendirdiğini ancak esasen memurların özlük haklarının kanunla düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
“Subay İhracı İçin Mevcut Mevzuat Yeterli”
926 sayılı Kanun'un 50’nci maddesine yapılan eklemelerle, yetersizlik nedeniyle subayların doğrudan Cumhurbaşkanı kararıyla ordudan ihraç edilebileceğine dikkat çeken Bakırlıoğlu, bu yetkinin var olan Sicil Yönetmeliği ve Yüksek Disiplin Kurulu gibi mekanizmalarla zaten düzenlendiğini hatırlattı. Geçmişte disiplin gerekçesiyle ihraç edilen teğmenleri hatırlatan Bakırlıoğlu, “Bu düzenleme, kamuoyunun vicdanını yaralayan olayların önünü açıyor,” dedi.
“Yerel Yönetim Düzenlemeleri Seçim Sonrası Gündeme Geldi”
Torba yasadaki belediye tüzel kişilikleriyle ilgili düzenlemelere de değinen Bakırlıoğlu, bu tür düzenlemelerin 2024 yerel seçimlerindeki CHP başarısından sonra gündeme geldiğini belirtti. “Geçmişte ne zaman bir sistem değişikliği yapıldıysa, gelen gideni arattı” diyen Bakırlıoğlu, yerel yönetimlerde yeni bir müdahale süreci başladığı endişesini dile getirdi.
“Yasama Yetkisi Devredilemez”
Son olarak Gençlik ve Spor Bakanlığının yurt dışı koordinasyon ofislerinde görevli personelin özlük haklarının Cumhurbaşkanı kararıyla düzenlenmesini öngören 12’nci maddeye de itiraz eden Bakırlıoğlu, bu yetkinin Anayasa’nın 7’nci ve 128’inci maddelerine açıkça aykırı olduğunu vurguladı.