Devlet okullarında ‘bir öğün ücretsiz yemek’ verilmesini Meclis gündemine taşıyan Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, konuya dair kanun teklifi verdi.

Teklifinin gerekçesinde, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma ve milletin yoksulluğuna dikkat çeken Avşar, asgari ücretin açlık sınırının 5 bin TL altında kaldığını, geniş tanımlı işsizliğin yüzde 32’i aştığını, sağlıklı beslenme ve gıdaya erişim sorununun derinleştiğini ve bunun da politik bir tercih olduğunu belirtti.

Bu kriz halinden en çok çocukların etkilendiğini, çocukların yeterli ve dengeli beslenemediğini ve bu durumun sağlık sorunlarına ve başarısızlığa yol açtığını ifade eden Avşar, iktidarın kamusal politikalarla çocuk sağlığına odaklanması, eşitlikçi ve hak temelli bir sosyal hizmet programı geliştirmesi ve erişebilir bir eğitim ortamı oluşturması gerektiğini belirtti.

Avşar, bu teklifle; okul öncesi eğitim ile ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde hizmet veren Devlet okullarında Sağlık Bakanlığının öğrenciler için belirlediği besin gereksinimleri dikkate alınarak tüm öğrencilere her gün ‘bir öğün ücretsiz yemek’ verilmesini amaçladıklarını belirtti.

‘Çocuklar yeterli ve dengeli beslenemiyor’

Uluslararası literatürde gıda güvencesizliğinin; yetersiz beslenme ve sağlıklı gıdaya erişememe durumu olarak tanımlandığını belirten Avşar, sözlerine şöyle devam etti; “Uzmanlar, okul yıllarını çocukların sağlıklı beslenme ihtiyacının karşılanması açısından önemli bir dönem olarak değerlendirmekte ve sağlıklı beslenmenin; çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağladığını vurgulamaktadır. Bu bağlamda ülkemizde çocukların yeterli ve dengeli beslenemediği ve bunun başlıca nedeninin ekonomik faktörler olduğu bilinmektedir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik, enflasyon ve gıda krizi gibi faktörler birçok ailenin sağlıklı beslenmesini ve gıdaya erişimini olumsuz etkilemektedir.”

‘Asgari ücret, açlık sınırının 5 bin TL altında’

Gerekçede, asgari ücret ile açlık ve yoksulluk sınırlarını karşılaştıran Avşar, asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğu ve milyonları bulan asgari ücretlinin yaşadığı ülkemizde, açlık sınırı TÜRK-İş’in ağustos ayı verilerine göre 27 bin 111 TL, yoksulluk sınırı ise 88 bin 310 TL olarak açıklandığını, bu verilerin ve birçok raporun- Türkiye İstatistik Kurumu'nun Türkiye Çocuk Araştırması Raporları vb.- son yıllarda ülkemizde beslenme sorunlarının nasıl derinleştiğini gösterdiğini ve özellikle çocukların temel gıda gereksinimlerini karşılamakta güçlük çektiklerini belirtti.

‘Yetersiz beslenme, sağlık sorunlarına yol açıyor’

Avşar, uzmanların ve birçok resmi kurumun açıkladığı üzere besin öğelerinin eksikliği, çocukların sağlık sorunlarına daha açık hale gelmesine ve aynı zamanda okul başarılarının olumsuz etkilenmesine yol açtığını ifade etti.

‘Bu, politik bir tercihtir’

Avşar, bununla birlikte çocukların ihtiyaçlarını izlemek ve gerektiğinde müdahale etmek için yeterli sayıda ve nitelikte sağlık personelinin eksikliğinin de büyük bir sorun teşkil ettiğini, bu durumun hem birinci basamak sağlık hizmetleri hem de okullar için geçerli ve politik bir tercih olduğunu belirtti ve çocukların beslenme gereksinimlerini karşılamak ve sağlıklı büyümelerini desteklemek için daha fazla kaynak ayırmak ve etkili politikalar öne sürmek gerektiğini ifade etti.

‘Kamusal politikalar çocuk sağlığına odaklanmalı’

Okullarda “bir öğün ücretsiz yemek” uygulaması çocukların sağlıklı beslenme ihtiyacının karşılanmasına yönelik önemli bir adım olarak görülmesi gerektiğini; ancak, ülkemizde okul öncesi dönemde ve okullarda çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamaya yönelik etkili kamusal programların yetersiz kalındığını ve bu nedenle, çocukların beslenme ihtiyacının sosyal hizmet programlarıyla karşılanması büyük önem taşıdığını belirten Avşar, bu anlamda kamusal politikaların çocuk sağlığına odaklanması gerektiğini ifade etti.

CHP'li Enginyurt'tan Tekin'e sert tepki: Yazıklar olsun!
CHP'li Enginyurt'tan Tekin'e sert tepki: Yazıklar olsun!
İçeriği Görüntüle

‘Eşitlikçi ve hak temelli bir sosyal hizmet programı gerekli’

Avşar, çocukların fiziki ve ruhsal sağlığı ile eşitliği için atılması gereken en önemli adımlardan biri okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki çocuklara ücretsiz sağlıklı beslenme imkânı sunacak “bir öğün ücretsiz yemek” uygulamasını hayata geçirmek ve bu uygulamanın eşitlik ve hak temelli bir sosyal hizmet programıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

‘Eğitim, erişebilir olmalı’

Eğitimin Anayasa’yla güvence altına alınmış temel insan haklarından biri olduğuna değinen Avşar, adil ve erişilebilir olması gerektiği; ancak, ekonomik güçlükler yaşayan ailelerin çocuklarının, sıklıkla eğitimden mahrum kaldığını ve bunun da eğitimde ciddi bir adaletsizliğe ve hak ihlallerine yol açtığını belirtti ve sözlerine şunları ekledi; “Bu çerçevede ‘ücretsiz bir öğün yemek’ desteği, eğitimdeki eşitsizliklerin azaltılması ve hak temelli bir eğitim sisteminin oluşturulması için olmazsa olmazlarından biridir.”

‘Sosyal adalet ve toplumsal gelişim sağlanmalı’

Dünya uygulamalarına dikkat çeken Avşar, birçok gelişmiş ülkenin eğitim sistemlerinde öğrencilere ücretsiz veya düşük maliyetli beslenme imkanları yerleşik bir uygulama olarak sağlandığını ve bu uygulamaların, çocukların eğitimden mahrum kalmalarını engellediği ve toplumsal adaletin sağlanmasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Avşar, Türkiye'nin de benzer bir adım atarak eğitimde eşitliği ve çocuk haklarını güvence altına alması hem sosyal adalet hem de toplumsal gelişim ve uluslararası standartlara ulaşma açısından önem arz ettiğini ifade etti.

Bu teklifle; ‘Bir öğün ücretsiz yemek’ verilmesini amaçlıyoruz

Kanun teklifiyle ne amaçladıklarını açıklayan Avşar, sözlerine şöyle devam etti; “Bu teklifle; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa ek madde eklemek suretiyle okul öncesi eğitim ile ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde hizmet veren Devlet okullarında Sağlık Bakanlığının öğrenciler için belirlediği besin gereksinimleri dikkate alınarak tüm öğrencilere her gün ‘bir öğün ücretsiz yemek’ desteği sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda özellikle ekonomik açıdan dezavantajlı durumda olan öğrencilere yönelik okul, il veya bölge bazlı bazı kriterler belirlenerek ve bir sosyal destek mekanizması oluşturularak uygulamaya alınması Anayasal bir hak olan eğitime eşit ve adil bir şekilde erişilmesinin sağlanması hedeflenmektedir.”

Muhabir: Haber Merkezi