Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Meclisi, “Barış sürecinde KHK mağdurları” başlıklı bir buluşma düzenledi. İzmir Kent Konseyi Homeros Salonu'ndaki etkinliğe Barış Akademisyeni Zerrin Kurtoğlu ve KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz konuşmacı olarak katıldı. Buluşma, barış mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Kurtoğlu: “Barış Yeterince Konuşulmuyor, Vicdan da Adalet de Susuyor”
İlk sözü alan Zerrin Kurtoğlu, KHK’lilerin yıllardır süren mağduriyetlerine ve Türkiye’de barış tartışmalarının geri plana itilmesine dikkat çekti:
“Toplumda barış yeteri kadar konuşulmuyor. Bazıları ekonomik sebeplerden konuşmuyor; bazıları ise gerçekten vicdan olmadığı için konuşmuyor. Bizi adalete kavuşturacak olan insaf duygusudur.”
Kurtoğlu, barış akademisyenlerinin ve KHK’lilerin hedef alınış nedenlerini bildiklerini söyledi:
“Seçtiğimiz yaşam tarzının bedelini ödedik. Başımıza nelerin geleceğini biliyorduk ama örgütlü gücümüzle buna karşı mücadele ettik.”
Sürecin görünür hale gelmesi için iktidarın samimi adımlar atması gerektiğini vurgulayan Kurtoğlu şöyle devam etti:
“Binlerce insan barış istediği için cezaevinde. Barıştan söz edilecekse ilk adım bu insanların özgürlüğü olmalıdır. Ben şu an bir süreç olduğunu düşünmüyorum ama süreç varmış gibi görüşmeler yürütülüyor. Barış sadece partilere emanet edilecek bir konu değil; herkesin sorunu. Bu yüzden duyarsızlığı aşmamız gerekiyor.”
Korkmaz: “1 Milyon KHK’linin 9 Yılda Yaşadığını Ancak Yaşayanlar Bilir”
KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz, KHK uygulamalarının yarattığı tahribatı rakamlarla ortaya koydu:
“Türkiye’de 1 milyon KHK’linin ne yaşadığını ancak yaşayan bilir. Toplumda ‘Çoğu görevine döndü’ gibi bir algı var ama bu doğru değil. Sadece KESK’ten 4 bin 300 – 4 bin 400 civarında ihraç var.”
Korkmaz, darbe dönemindeki ihraçlarla bugünkü süreci kıyasladı:
“12 Eylül cuntasında 1402 sayılı yasayla toplam ihraç 4 bin 891 kişiydi. 1986’da Danıştay kararıyla göreve dönüşler başladı, insanlar özlük haklarıyla geri döndü. Toplam 7 yılda çözüm sağlandı. Bugün ise 9 yıl geride kaldı ama çözüm yok.”
“130 Kişi İntihar Etti, 1300 Kişi Çaresizlikten Hayatını Kaybetti”
Korkmaz, KHK’lilerin yaşadığı yıkımın boyutlarını şu sözlerle anlattı:
“130 arkadaşımız intihar etti. 1300 kişi bilmediği işler yapmak zorunda kaldığı için iş kazalarında ya da başka sebeplerle hayatını kaybetti. Buna itiraz etmek için devrimci olmak gerekmiyor; vicdan sahibi olmak yeterli.”
Birçok KHK’linin yalnızca barış talep ettiği için mesleklerinden atıldığını belirten Korkmaz, şunları söyledi:
“Adil yargılama yapılmadı. İnsanlar anadil için yapılan eylemlere katıldığı, barış grevlerine destek verdiği için ihraç edildi.”
“TMK Değişmeden Kimse Güvende Değil”
Sürecin sadece yasal düzenlemeye indirgenemeyeceğini söyleyen Korkmaz:
“Barışın kalıcı olması ve çatışmaların sona ermesi için Terörle Mücadele Kanunu’nun değişmesi şart. TMK olduğu sürece kimsenin güvencesi yok. Antidemokratik yasalar çözülmeden ne barış ne demokrasi inşa edilebilir.”
Meclis’teki komisyonla ilgili de değerlendirme yapan Korkmaz:
“Komisyonu önemsiyoruz. Silah bırakanların güvence altına alınması ve toplumsal mutabakat sağlanması gerekiyor. KHK meselesi de ancak bu zeminde çözülecek. Komisyonda dinlenmedik ama taleplerimizi ilettik.”
“Barış Günü’nde İhraç Edildik: Tesadüf Değil”
Korkmaz, ihraçların bilinçli şekilde özel günlere denk getirildiğini hatırlattı:
“Birçok arkadaşımız 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ihraç edildi. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından dönüp akşam ihraç listesine bakanlar oldu.”
Konuşmaların ardından söz alan KHK’liler, yaşadıkları süreci ve adalet taleplerini paylaştı.
