Bilim dünyası COVID-19 ‘un nihai sonuçlarına dair kapsamlı bir arayışın peşine düşerken, bu viral enfeksiyonun solunum sisteminden çok daha fazlasını etkileyebilen çok yönlü bir doğaya sahip olduğunu çok iyi biliyoruz. COVID-19 ‘un sadece bulaşıcı bir solunum yolu enfeksiyonu değil; aynı zamanda Tip 2 Diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, böbrek, beyin ve diğer birçok organda hasara neden olan multi-sistemik bir hastalık olduğu konusunda artık çok netiz.

Dün Delta, Omicron ve diğerleri vardı,

Bugün kapımızın önünde Eris var, Pirola ise “Ben de buradayım” diyor.

Yarın ise başka bir varyant çıkacaktır.

Bunu değiştiremeyiz…

Ancak,

Bu esnada bizim de kendimiz için atabileceğimiz doğru ve akılcı adımlar var:

Komplo teorilerindeki macera dolu söylemlere kulak asmayıp, güvenilir bilim insanlarının tavsiyelerine uymak…

İşte,

Bu yazıda COVID-19 enfeksiyonunda sonra Tip 2 Diyabet riskindeki artışının gösterildiği bir bilimsel çalışmanın özetini bulacaksınız.

Bazı konulardaki tedbirsizlik kaderiniz değildir, ama kederiniz olabilir…

COVID-19 'un Kan Şekeri Düzenlenmesine Etkisi

Pankreas, çeşitli kritik fonksiyonlara sahip bir organdır,

Ancak,

Temel görevlerinin başında kan şekerini kontrol etmek ve sindirimi kolaylaştırmak gibi işlevleri sayabiliriz.

Pankreas, kan şekeri kontrolünü beta hücrelerinden insülin salgılayarak yapıyor.

pankreas beta hücreleri covid tip 2 diyabet

Bilim insanları,

COVID-19, daha doğrusu SARS-CoV-2 enfeksiyonunun ardından, beta hücrelerinde insülin salgılayan granüllerde azalma olduğunu gösterdiler.

Buna bağlı olarak insülin üretiminde düşüş ve sonuç olarak kan şekerinde bozukluklar ortaya çıkıyor.

Çalışmalardaki en çarpıcı nokta ise,

Bu etkiyi geçmişinde Tip 2 Diyabet öyküsü olmayan ve COVID-19 ‘a yakalanan kişilerde görmemiz…

Tıp alanındaki en saygın dergilerin arasında yer alan  Diabetologia ‘da yayınlanan bu çalışma, bizlere dikkate değer ip uçları sunuyor.

Süreçte toplam 8,8 milyon hastanın sağlık kayıtları incelenmiş,

Ve,

  • 35.865 COVID-19 tanısı konmuş hasta ile
  • 35.865 adet diğer üst solunum yolu enfeksiyonu tanısı konmuş hasta karşılaştırılmış

covid ve tip 2 diyabet type 2 diabetes

Yukarıdaki ilk grafik COVID-19 hastalarında yeni teşhis edilen Tip 2 Diyabet riskini (mavi çizgi), diğer üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan hastalarla (kırmızı çizgi) karşılaştırıyor.

Ti 2 Diyabet riski, ikinci aydan sonra artmaya başlıyor,

Ve,

Sekizinci aydan sonra eğriler arasında dikkate değer bir ayrılma ortaya çıkıyor.

Bir başka ifade ile,

Bir kişi COVİD-19 enfeksiyonu geçirdikten 8 ay sonra yeni ortaya çıkan Tip 2 Diyabet riski katlanarak arıyor,

Ve,

Bu artış giderek devam ediyor.

İkinci grafikte ise,

Bu artmış riskin sadece Tip 2 Diyabet ‘e özgü olduğunu görüyoruz,

Çünkü,

Diğer diyabet tiplerinde belirgin bir artış gözlenmemiş.

COVID-19 ve Tip 2 Diyabet İlişkisine İlişkin İzlenimler

COVID-19 enfeksiyonu, hafif solunum semptomlarından ciddi vakalara ve hatta ölüme kadar uzanan bir dizi sorunu beraberinde getiriyor.

Dahası, akut aşamanın sona ermesinden sonra bile devam eden uzun vadeli olumsuz etkiler ve komplikasyonlara yol açabiliyor.

Sorun şu…

Kimde, hangi şiddette ve ne derecede etkili olacağını öngörebilme şansımız yok!!!

En riskli grup olarak ileri yaştakileri saymamıza rağmen,

An oluyor doksanlık dedelerimizin, haminnelerimizin sorunsuz atlattığına şahit oluyor,

Lakin öyle anlar da geliyor ki,

Çakı gibi delikanlılarımızı kara toprağa verdiğimizi görüyoruz.

covid ve tip 2 diyabet type 2 diabetes

Mevcut bilgiler,

COVID-19 ‘un akut aşama sorunlarının yanı sıra,

Bu hastalığın nekahat döneminin sonrasında bile ciddi kalıcı etkilere yol açabileceğini gösteriyor.

Bu kalıcı etkilerin süresini ve doğasını belirlemek için de ne yazık ki şu aşamada elimizde bir yöntem yok.

O halde,

En etkili korunma yöntemi COVID-19 ‘a yakalanmamaktır!!!

COVID-19 Laboratuarda Üretilmiş Bir Biyolojik Silah Mı?

Ne zaman COVID-19 ile ilgili bir sohbet açılsa en sık muhatap olduğum soruları sıralayayım:

  • COVID-19 etkeni SARS-CoV-2 doğal bir virüs mü, yoksa laboratuvarda mı geliştirilmiş?
  • COVID-19 bir biyolojik silah mı?
  • Amerikalılar, Çinliler, Ruslar, Yahudiler, Gates Vakfı, Rothschild veya Rockefeller ailesi mi COVID-19 ‘u geliştirdi? (Sorunun öznesi soran kişinin dünya ve politik görüşüne göre değişiyor)
  • COVID-19 pandemisinin ana amacı dünya nüfusunu azaltmak mıydı?

Cevap veriyorum: BİLMİYORUM!!!

Daha önemlisi, yukarıdaki soruların yanıtlarının ne olduğu da inanın umurumda değil…

Bu da umursamaz bir melankoliden kaynaklanmıyor bu arada;

O soruların cevaplarına erişmek hayatımda hiçbir şeyi değiştirmeyeceği için,

Cervantes’in hatasına düşüp, zamanımı ve emeğimi yel değirmenleri ile savaşmaya ayırmak istemediğim için…

Velev ki, tüm komplo teorileri doğru olsun,

Ve,

COVID-19 kötü insanların kötü emellerine hizmet etmesi için geliştirilmiş bir biyolojik silah olsun…

Arkadaş,

Benim rasyonel olarak yapmam gereken en makul şey, söz konusu saldırıdan kaçmak ve kendi bireysel tedbirlerimi almak değil mi?

İşte ben de öyle yapıyorum.

savaş ya da kaç

Örneğin…

Sokakta yürürken karşıdan gelmekte olan eli silahlı bir adamın, sağa sola rastgele ateş ederek ilerlediğini gördünüz.

Tepkiniz ne olur?

Söyleyeyim,

Milisaniyeler içerisinde en kadim yazılım ayarlarınız devreye girer ve size “Savaş ya da Kaç” komutunu verir.

Hele bir de adamın üzerinde birçok silahın işlemeyeceği bir çelik yelek varsa,

Ve,

Durmadan bu adamın şekli şemali değişiyorsa…

Bu durumda fark eder mi o caninin:

  • PKK, DHKP-C, IŞİD veyahut bilmem ne örgütü mensubu olduğu
  • Misal CIA, MOSSAD, MI-6 tarafından desteklendiği
  • Rastgele ateş ederken beni mi hedef alacağı, yoksa başka birini mi vuracağı?

Bu soruların cevabını biliyor olmak, sonuç olarak neyi değiştirecek?

Yapacağın tek şey onun şerrinden kurtulmak için,

Bu konuda deneyim ve bilgi sahibi kişilerin önerileri doğrultusunda, gerekli tedbirleri alarak kendini korunmaktır.

İşte ben de tam olarak böyle yapıyorum azizim…

Editör: Haber Merkezi