• Münir Korkmaz: “O, KHK’lıların Sessizliğini Sözleştiren Ender Siyasetçilerden Biriydi”

  • Güven Boğa: “Sırrı Süreyya Önder, Bu Ülkenin Barış Özleminin Cisimleşmiş Halidir”
     

Sırrı Süreyya Önder için düzenlenen taziye buluşmasına, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen kamu emekçileri de katıldı.

Adana KHK Platformu, yaşamını yitiren siyasetçi, sanatçı ve barış savunucusu Sırrı Süreyya Önder’in anısı için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adana İl Örgütü’ne bir taziye ziyareti gerçekleştirdi.

Ziyareti gerçekleştiren heyette Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçileri de yer aldı. Ziyarette platform adına Münir Korkmaz ve Güven Boğa konuşmalar yaptı. DEM Parti Adana İl Eş Başkanı Helin Kaya ile parti yöneticileri ve Barış Anneleri heyeti, taziyeleri kabul etti.

Önder için hazırlanan anı defterine duygular yazılarak, barış ve birlikte yaşam mücadelesine olan katkısına vurgu yapıldı. Yapılan konuşmalarda, “Sırrı Süreyya Önder sevgili yoldaşımız; yıllardır mücadelesini verdiğin barışı bu topraklarda yeşerteceğiz. Gözün arkada kalmasın. Seni unutmayacağız…” ifadeleri öne çıktı.

Münir Korkmaz: “Barış ve KHK Mücadelesi Aynı Yaranın İki Yüzüdür”

İlk konuşmayı yapan Münir Korkmaz, hem Sırrı Süreyya Önder’in toplumun tüm kesimlerine değen vicdani ve siyasi rolüne hem de KHK’lıların yaşadığı mağduriyeti sahiplenmesine dikkat çekti:

“Bugün sadece bir siyasiyi değil, hepimize dokunan bir insanı uğurluyoruz. Cenazede de görüldü ki, toplumun her kesimi acısını dile getirdi. O kesimlerden biri de bizleriz; KHK’lılarız. 2016’dan bu yana Kanun Hükmünde Kararnameler ile görevlerinden hukuksuz biçimde ihraç edilen kamu emekçileriyiz. Sırrı Süreyya Önder, bizim yaşadığımız mağduriyeti her platformda dile getirdi.”

“En son geçen yıl TBMM’de kendisini ziyaret ettiğimizde, barış sürecinde üstlendiği sorumluluğa benzer bir hassasiyetle bizi dinledi. Taleplerimizi, duygularımızı paylaştık. Hemen ardından yaptığı Meclis konuşmasında KHK zulmünü dile getirdi, yapılması gerekenleri cesaretle ifade etti.”

“Acı sadece DEM Parti’nin değil, hepimizin acısıdır. Çünkü Sırrı Süreyya herkesin elini tutan biriydi. Pervin Buldan’ın dediği gibi; ne zaman bu ülkede anneler el sıkışırsa, işte o zaman barış gelir. Biz de KHK’lılar olarak barış ve demokrasi mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu ülkede savaşın, antidemokratik uygulamaların sona ermesinin tek yolu barışın kalıcı hale gelmesidir.”

“Dileriz ki Sırrı Süreyya’nın bize bıraktığı bu emanete layık oluruz. Bu mücadeleye katkı sunmayı bir görev sayıyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Acımız ortak, kaybımız büyüktür.”

Güven Boğa: “Barış Suçu İşledik Diye Yargılandık, Mahkûm Edildik, Mahkûm Edilemeyenler İse Ölüme Terk Edildi”

Ardından konuşan Güven Boğa ise Sırrı Süreyya Önder’in Türkiye’deki barış mücadelesindeki özgün rolüne ve özellikle 2016 sonrası gelişen baskı ortamında KHK’lılara verdiği desteğe dikkat çekti:

“Türkiye Barış Meclisi’nden bugüne uzanan örgütlü barış mücadelesinde, Sırrı Süreyya Önder her zaman halkların sesi oldu. HDK’den HDP’ye, bugün DEM Parti’ye kadar uzanan çizgide bizler Adana’da barış için mücadele eden neferler olarak onun sesini kendimize çok yakın bulduk. O, bizim haykırışlarımızı, annelerimizin ağıtlarını, yoksulların sessizliğini kendi sesi haline getirdi.”

“Bugün burada olmamızın nedeni sadece bir siyasiyi anmak değil; bir mücadele arkadaşımızı, yoldaşımızı uğurlamaktır. Sırrı Süreyya, yaşadığı gibi direnen bir insandı. Biz onun kaybını sadece fiziksel bir eksiklik değil, bir direniş çizgisinin azalması olarak yaşıyoruz.”

Sırrı Süreyya Önder son yolculuğuna uğurlanıyor Sırrı Süreyya Önder son yolculuğuna uğurlanıyor

“Barış isteyenler bu ülkede mahkûm edildi. Cezaevlerine atıldılar, siyasi linçlere, açlığa ve yoksulluğa mahkum edildiler. Mahkûm edilemeyenler ise yıllardır mahkemelerde oyalandı; görevlerine iade edilmedi. Çünkü bizler, bu ülkede ‘barış suçu’ işledik. Barış isteyenler hâlâ cezalandırılıyor; açlığa, işsizliğe, yalnızlığa mahkûm ediliyor. Sırrı Süreyya bu adaletsizliği görmezden gelmedi. Meclis’te, meydanlarda, halkın içinde bu suçu üstlendi.”

“Onun eksildiği yerden barışın sesi daha güçlü çıkmalı. Bizler onun emaneti olan bu mücadeleyi büyütmekle yükümlüyüz. Bu ülkenin dört bir yanında barışın türkülerini söylemeye devam edeceğiz. Direne direne bu ülkeye barışı getireceğiz.”

“Sırrı Süreyya’nın anısı, hepimiz için bir çağrıdır: Susmamak, geri durmamak, vazgeçmemek. Onun hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.”

Editör: Güven BOĞA