Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik açıklamaları nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında bugün bir kez daha Silivri’de hâkim karşısına çıktı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada İmamoğlu hakkında 7 yıl 9 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep ediliyor.
Duruşmaya Yoğun Katılım: Salona Girişte İzdiham Yaşandı
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan 2 No’lu duruşma salonunda görülen davaya ilgi büyüktü. Salon girişinde yoğunluk nedeniyle izdiham yaşandı, çok sayıda yurttaş salona alınmadı. Ekrem İmamoğlu, jandarma eşliğinde duruşma salonuna getirilirken coşkulu sloganlarla karşılandı:
“Türkiye seninle gurur duyuyor”, “Cumhurbaşkanım hoş geldin”, “Her şey çok güzel olacak”, “Kurtuluş yok tek başına.”
Bugünkü duruşmada mahkemenin esas hakkındaki mütalaayı sunması bekleniyor.
Özgür Özel ve Çok Sayıda Siyasi İsim Duruşmada
Duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek İmamoğlu, oğlu Selim İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcıları Suat Özçağdaş ve Gül Çiftçi, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, Fethi Açıkel ile Ahmet Özer’in kızı Av. Seraf Özer ve birçok siyasi isim takip etti.
İmamoğlu: “Yargılanmıyoruz. Bu bir cezalandırmadır”
Duruşmada savunma yapan Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır diyen zihniyete karşı üç kez seçimi kazandığım için buradayım ve tutsağım. Onun için zindandayım. Yoksullardan gençlere, çocuklardan kadınlara, herkesin derdine ortak olan, dertlerine çözüm üreten, halkçı bir belediyecilik yaptığımız için milletimizin teveccühünü kazandık. İstanbul'un muhafızı olduğumuz, kanala, ranta ve talana karşı durduğumuz için buradayım. Ön seçimde Türkiye ve dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon insanın oyunu aldığım için, Cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım.”
İmamoğlu, yargılamayı siyasi bir cezalandırma girişimi olarak niteledi:
“Biz yargılanmıyoruz. Bizim yargılandığımız falan yok. İftiralar, algı operasyonları, gizli tanık yalanları, geçmişi suç dolu insanların iftiralarıyla esir tutuluyoruz. Bu bir yargılama değildir. Doğrudan cezalandırmadır.”
Kamuoyunun ve siyaset dünyasının dikkatle takip ettiği davanın sonucu, hem hukuk hem de siyasal atmosfer açısından önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Duruşma sürüyor.
