“Halkın inisiyatif alarak yönetime katıldığı bir yerel yönetim anlayışı için”

Emek Partisi Hatay İl Örgütü adına İl Başkanı Tugay Demir "Hatay Şehri Kendi Adayını Belirleyebilir" Başlıklı Basın Açıklaması Gerçekleştirdi.

Demir; "Tek adam yönetiminin baskısının ve ekonomik krizin giderek derinleştiği, geniş halk kitleleri üzerindeki yıkıcı etkilerinin her gün daha da arttığı bir dönemde 31 Mart 2024 tarihinde ülkemizde yerel seçimler yapılacak" ifadesini kullandı.

Emek Partisi Hatay İl Örgütü adına İl Başkanı Tugay Demir sözlerine şu şekilde devam etti;

Bu seçimlerin Hatay için başka bir anlamı daha olacak. Depremle yıkılan kentte önlem almayanlar ve sorumlulara da bir cevap olacak. Sadece Belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve mahalle muhtarlarımızı seçmek için oy kullanmayacağız, Kendi geleceğimizi inşa etmek, depreme karşı dirençli bir kent inşa edilmesinde halkın inisiyatif aldığı ve emekten yana halkçı bir belediyecilik inşa etmenin de adımlarını atacağız.

Halkın büyük fedakarlıklar ve özverisiyle yaraları sarmaya çalıştığı kentimizi de bu yaklaşımla inşaa edebilir; rant ve kar anlayışını kökünden kazıyacak bir halkçı yerel yönetim anlayışını ortaya çıkarabiliriz.

Bu anlamda başta Defne olmak üzere Samandağ, Arsuz ve diğer ilçeler için, emek demokrasi güçlerinin omuz omuza inşaa edeceğini düşündüğümüz bu belediyecilik yaklaşımında ısrarcı olduk. Sonbahar aylarında başlayan görüşmelerde kent için kaygı taşıyan ve emekten demokrasiden özgürlüklerden yana dernek, sendika ve siyasi partiler olarak adımlarımızı hızlandırdık.

Bu anlamda organize etme kararını alınan çalıştay ile “Nasıl bir yerel yönetim modeli, Kent ve İmar, Tarım ekoloji ve çevre, Üretim-İstihdam, Eğitim-Sağlık, Çocuk, Kadın, LGBT+ Hukuk, Kültür-Sanat-Dil ve Tarih gibi çeşitli başlıklar altında atölyeler kuruldu. Yerel yönetimlerin emekten yana ve halkçı temelde yeniden inşasının da başlıklarını içeren bu çalıştayı büyük bir başarı ve kitlesellikle tamamladık. Memlekette örnek alınabilecek bu çalışmanın benzerlerini başka iller ve ilçelerde de yaptık, yapmaya devam edeceğiz.

Çalıştayın Önemi ve Oradan Yansıyanlar

Türkiye’nin köklü sol-sosyalist siyasi geleneklerinin temsilcilerinin de katılarak yukarıda bahsi geçen yerel yönetim yaklaşımımızın güçlenmesine katkı sundukları çalıştayımız; her şeyden önemlisi yerel güçlerin, o ilçenin sorunlarını çözecek potansiyeli de gücünü de barındırdıklarını göstermesi bakımından kıymete değerdi.

Halkçı belediye örneklerinin de tartışıldığı toplantımızda: “Halkın sürece katılımının ve örgütlenmesi açısından belediyelerin önemli bir imkân olduğundan, halkın yönetime katılmasının koşullarını yaratmanın esas olduğunun tartışılmasına ve Hatay şehri ile ilçelerinin kendi içinden bizatihi sorunun içinden gelenlerin adaylıklarının oluşmasına kadar” bir dizi mesele derinlemesine tartışıldı.

Birlikte hareket etmenin, özellikle merkezi tek adam yönetiminin karşısında daha fazla ihtiyaç olduğunun tartışıldığı ve uzlaşıldığı çalıştayımızın diğer çok önemli gördüğümüz tartışma başlığı da adaylıkların yerelin inisiyatifinin kırılmadan belirlenmesi oldu. Zira halka yabancılaşmanın yönetim anlayışından kaynaklanması kadar ama aynı zamanda halkın insiyatifi yerine merkezi inisiyatiflerin karar alarak süreci baskılaması olduğu tartışma götürmez bir pratiktir denildi. (Yereldeki yapıların merkezleriyle karar almaları geliştirici olacaktır elbette, ama bunun yerelin kararlarını baypas etmesine izin verilmemelidir. “Dışarıdan” bir aday belirlenecekse bile bu böyle ele alınırsa doğru olacaktır).

İlçeler ve Büyükşehir’de Son Durum

Defne, Arsuz ve Samandağ ilçelerinde çatı partisinde bir ortaklaşma oldu. Diğer ilçelerde bu süreç devam ediyor. Ancak Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığına CHP’nin tekrar mevcut başkan Lütfi Savaş’ı belirlemesi haliyle çok tepkiyle karşılandı.  Bu süreç kimi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Lütfi Savaş’ın adaylığı karşısında ( tek adam rejiminin gerici ittifakının da göz ardı edilmemesi gerekiyor elbette ) aday yarıştırmak gibi esasen onlarla benzeşmenin de izlerini taşıması nedeniyle bazı noktalara Emek Partisi olarak itirazlarımız olacaktır. Yine yereldeki emek demokrasi güçlerinin birliğini/ortaklaşmasını koşullayacak pratikler yerine, “ön alarak” kendi anlayışını dayatmak anlamına gelen adımları yanlış buluyoruz. Hele hele de tüm sol sosyalist güçlerin “ortak birleşik mücadele kaçınılmaz” dedikleri bir çalıştay yapmışken bunu dışlayan bir fikri ve pratik hegemonya kurmaya çalışmak yanlıştır. Ünlü, isim yapmış, burjuva partilerin çöplüğünden devşirilecek ya da başkaca türden arayışlara girmek ortaklaşma eğilimlerimizi sekteye uğratabilir. Halkın özne olması yaklaşımını akamete uğratacaktır.

Buradan hızla çıkılmalı; emekten halktan yana bir belediyecilik anlayışı etrafında uzlaşılmalıdır diyoruz.

Bunun sağlanamadığı ve tarihi sorumluluklar yerine grup çıkarlarının öne geçtiği bir yaklaşımda ısrar edilirse; EMEP de kendi tarihi sorumluluğu gereği, kentin “sahipsiz” kalmaması adına aday belirlenmesi ve diğer çalışmalar için halkla birlikte sorumluluk almaktan kaçınmayacağını kamuoyu ile paylaşmak istemiştir.

Çağrımızdır!

Emek Partisi Hatay İl Örgütü olarak kamuoyuna ve beraber yol yürüdüğümüz Siyasi partilere, ilimizdeki sendika, meslek odası, derneklere ve bağımsız inisiyatiflere tekraren çağrımızdır.

Hatay’ın yıkımında sorumluluğu olanların belediye başkanlığına aday olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Onun için tüm emek, demokrasi güçlerini, sol-sosyalist parti ve örgütleri sorumluluk almaya çağırıyoruz.

Defne Çalıştayında halkın önünde açıklama yapan ve Hatay’daki hangi parti çatısında girileceğini ve kimin aday olacağını Hatay halkı, onun örgütlü güçleri karar vermeli diyen parti ve örgütleri açıklamalarının arkasında durmasını istiyoruz.

Hatay Büyükşehir belediye başkanlık seçimlerine nasıl gireceğimizi, bunun biçiminin ne olacağı ve adayın kim olacağını yerel güçler oturup birlikte tartışıp karar vermelidir. Bunun için açık, şeffaf ve karşılıklı tartışarak bir yol alınmalıdır. Yerelin inisiyatifini kıracak merkezi müdahale değil geliştirici bir merkezi yaklaşımın da olabileceğini vurgulayarak; tekrar pahasına halkın özne olmasını dıştalayan bir yaklaşım şık olmayacaktır.

Partimiz, yerelin inisiyatiflerin vazgeçilmezliği ve bunun halk meclislerinde/örgütlenmesinde ifadesini bulması, demokratik halkçı yerel yönetim anlayışının belirleyici bir ilkesi olarak ele aldığını sayısız kez söylemiştir.

CHP’Lİ KARAKOZ TBMM’DEN ÇAĞRI YAPTI: “AYDIN’DAKİ JEOTERMAL İŞGALİNE SON VERİN!” CHP’Lİ KARAKOZ TBMM’DEN ÇAĞRI YAPTI: “AYDIN’DAKİ JEOTERMAL İŞGALİNE SON VERİN!”

Bu anlamda: Emek Partisi olarak bütün girişimlerimiz ve çabalarımız ilçelerde olduğu gibi Büyükşehirde de ortak bir program ve ortak adaylarla seçime girilmesi yönündedir. Tüm çabalarımıza rağmen Hatay’da bir ortaklaşma sağlanamadığı durumda Büyükşehir’de aday çıkarma ve seçimlere katılma hazırlığımız ve hedefimiz olacaktır.

Editör: Haber Merkezi