İnsan Hakları Derneği (İHD), 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, mültecilere yönelik hak ihlallerini gündeme getirerek devletlere çağrıda bulundu: “Mülteciliği yaratan savaşlara, sömürü politikalarına ve ayrımcı uygulamalara son verin. Mültecilik bir tercih değil, sonuçtur.”

“Zorla yerinden edilenlerin sayısı her geçen yıl artıyor”

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine dikkat çeken İHD, 2024 yılı itibarıyla 123,2 milyon insanın zorla yerinden edildiğini hatırlattı. BM Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) verilerine göre de dünya genelinde 281 milyon göçmen ve 117 milyon yerinden edilmiş insan olduğu belirtildi. Dernek, bu sayının her geçen yıl arttığına ve her 67 kişiden birinin zorla yerinden edilmiş olduğuna vurgu yaptı.

“Sınırlar mezarlığa döndü, mülteciler yaşam haklarından mahrum”

İHD açıklamasında mültecilerin göç yollarında, denizlerde ve sınır kapılarında insanlık dışı koşullara maruz kaldığına dikkat çekti. Ege ve Akdeniz’in mülteciler için birer mezarlık haline geldiğini belirten İHD, karaya ulaşanların da bu kez devlet şiddeti, işkence, açlık ve hukuki korumadan yoksun bırakılma gibi ihlallerle karşı karşıya kaldığını ifade etti.

“Devletler mültecileri siyasi koz haline getiriyor”

Mültecilerin birçok ülkede siyasi pazarlık konusu haline getirildiğini, kamplarda ve geri gönderme merkezlerinde suçlu gibi muamele gördüklerini belirten İHD, Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırması gerektiğini belirtti.

Türkiye’de mültecilerin geçici statülerle yaşamaya zorlandığını ifade eden açıklamada, bu sistemin çalışma, eğitim, sağlık, seyahat gibi temel haklardan mahrumiyet ve ayrımcılıkla birleşerek güvencesizliğe yol açtığı belirtildi.

“Uluslararası sözleşmeler yok sayılıyor”

İHD, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 14. maddesi ve BM Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Sözleşmesi ile 1967 Protokolü’nün, mültecilerin zulüm göreceği ülkelere geri gönderilemeyeceğini açıkça düzenlediğini, ancak geri kabul anlaşmaları ve sınır güvenliği adı altında bu hakkın ihlal edildiğini vurguladı.

İHD'nin çağrısı: Hak temelli politikalar derhal hayata geçirilmeli

İHD, mültecilere yönelik ayrımcı uygulamalara ve hak ihlallerine karşı 11 maddelik bir çözüm çağrısında bulundu:

  1. Sığınma hakkı bir insan hakkıdır. Herkesin bu haktan yararlanması sağlanmalıdır.

  2. Türkiye, Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu coğrafi çekinceyi kaldırmalıdır.

  3. AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir.

  4. Mültecilere yönelik ayrımcılık, ırkçılık ve nefret söylemleri cezalandırılmalı, cezasızlık son bulmalıdır.

  5. Herkes için eşit hukuki koruma ve insanca yaşam koşulları sağlanmalıdır.

  6. Kırılgan gruplar olan kadın, çocuk, LGBTİ+, yaşlı ve engelli mülteciler için özel koruma mekanizmaları oluşturulmalıdır.

  7. Temel haklara anadilde erişim sağlanmalıdır.

  8. Geri Gönderme Merkezleri kapatılmalı, idari gözetim uygulamalarına son verilmelidir.

  9. Mülteciler ekonomik ve siyasi çıkarlar için araçsallaştırılmamalıdır.

    AB, anlamlı adımları geciktirdikçe İsrail’in Gazze’deki soykırımına yeşil ışık yakmakta
    AB, anlamlı adımları geciktirdikçe İsrail’in Gazze’deki soykırımına yeşil ışık yakmakta
    İçeriği Görüntüle
  10. Kamp koşulları iyileştirilmeli, uluslararası denetim ve destek sağlanmalıdır.

  11. Savaş, çatışma, ekolojik kriz gibi nedenlerle yerinden edilmenin önüne geçilmelidir.

“İnsan onuruna yakışır yaşam için mücadeleye devam edeceğiz”

İHD, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:
“Mültecilik ancak onu doğuran nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla engellenebilir. Tüm devletleri, insan onuruna yaraşır yaşam hakkını tanımaya ve sığınmacıların insan haklarını koruyan politikaları hayata geçirmeye çağırıyoruz.”

Muhabir: Haber Merkezi