“FARKLI MESLEK KODLARININ KULLANILMASI MOBBİNG VE BASKIYI DA ARTIRMAKTADIR”

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 2018 yılında hastanelerde çalışan 150 bin kadar işçi 696 Sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçmesine rağmen işçilerin yaşadığı mağduriyetleri Meclis gündemine taşıdı. İşçilere tayin hakkı tanınmazken kurum içi zorla yer değiştirmeler, geciken ödemeler ve meslek kodlarının yaptıkları işe uygun olarak düzenlenmemesi, kadroya geçen işçilerin taşeron zihniyeti ile çalıştırıldığına işaret eden Bayhan, “696 Sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilerin tayin hakkının sağlanması için mevzuat düzenlemesi dahil çalışma yürütmeyi düşünüyor musunuz?” diye sordu.

“ÜCRET, İŞÇİLERİN TEMEL YAŞAM KAYNAĞIDIR”

Ege Üniversitesi Hastanesi’nde temizlik, yemekhane, hasta bakım, laboratuvar, bilgi işlem gibi hastanenin farklı birimlerinde çalışan 1860 işçinin toplu iş sözleşmelerinde bağıtlanan hakları için eyleme geçtiğini hatırlatan Bayhan, işçilerin fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodu kullanılması gerektiğinin de altını çizdi. “Bakanlığınız, kamuda sürekli işçi kadrosuyla çalışan işçiler için gerçeğe aykırı kod uygulamasının sona ermesi için herhangi bir girişimde bulunacak mıdır?” diye soran Bayhan, işçilerin iş tanımı dışındaki işlerde görevlendirilmesinin mobbing ve baskıyı da artırdığını belirtti.  

 

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’ın yanıtlaması istemiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a verdiği soru önergesinin tam metni şu şekildedir:

“2018 yılında hastanelerde çalışan 150 bin kadar işçi 696 Sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçti. Fakat işçilerin mağduriyetleri sürüyor. İşçilere tayin hakkı tanınmazken kurum içi zorla yer değiştirmeler, geciken ödemeler ve meslek kodlarının yaptıkları işe uygun olarak düzenlenmemesi, kadroya geçen işçilerin taşeron zihniyeti ile çalıştırıldığına işaret etmektedir.

Ege Üniversitesi Hastanesi’nde temizlik, yemekhane, hasta bakım, laboratuvar, bilgi işlem gibi hastanenin farklı birimlerinde çalışan 1860 işçiden çoğunluğu, SGK kayıtlarına göre gerçek yaptıkları işte değil “Sürekli İşçi (Temizlik Görevlisi)” statüsünde gösterilmektedir. Fakat mevzuata göre sigortalıların fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodu kullanılmak zorundadır. Hatta 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 102’nci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendi uyarınca meslek kodunu doğru bildirmeyen işverenlere idari para cezası uygulanmaktadır. Mevzuata aykırı bir şekilde kod uygulaması üniversite hastanelerinde çalışan emekçileri mağdur etmektedir. Asli işlerinden farklı meslek kodlarının kullanılması, iş sağlığı ve iş güvenliğini riskini artırmakta; işçilerin iş tanımı dışındaki işlerde görevlendirilmesinin dayanağı yapılmakta, mobbing ve baskıyı da artırmaktadır.

Ücret, işçilerin temel yaşam kaynağıdır. İşçilerin ücretinden başka geliri yoktur. Ödenmemesi veya gecikmesi ciddi bireysel ve toplumsal sorunlara yol açmaktadır. Ancak, üniversite hastanelerinde çalışan işçilerin geriye dönük alacakları ve sosyal hak ödemelerinin merkezî bütçe yerine döner sermayeye bağlanmış olması işçilerin ödeme sıkıntısı yaşamalarına sebep olmaktadır. Örneğin; Sağlık-İş sendikasında örgütlü olan Ege Üniversitesi Hastanesinde çalışan işçiler toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacaklarını ancak eylem yaparak ya da sendikal faaliyetlerinin neticesinde elde edebilmişlerdir. İşçilerin ücret ve alacaklarının merkezi idareye bağlanmaması durumunda benzer hak kayıpları sürekli yaşanacaktır. İşçilerin bu mağduriyetlerinin çözülmesi ve gerçek bir kadroyla iş güvencelerinin garantiye alınması iş barışının sağlanması açısından önem arz etmektedir.

Bu bağlamda;

1- Bakanlığınız, kamuda sürekli işçi kadrosuyla çalışan işçiler için gerçeğe aykırı kod uygulamasının sona ermesi için herhangi bir girişimde bulunacak mıdır?

2- 696 Sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilerin tayin hakkının sağlanması için mevzuat düzenlemesi dahil çalışma yürütmeyi düşünüyor musunuz?

3- KHK ile kadroya geçirilen işçilerin ücretlerinin gecikmemesi, düzensiz ödemelerin sona ermesi merkezi bütçeden ödenmesi dahil çözümler üretmeyi ve tedbir almayı düşünüyor musunuz?

4- İş yaşamında, aynı veya benzer işi yapan işçilerin farklı statüde olması Anayasanın eşitlik ilkesine ve İş Kanunu’nun ruhuna aykırıdır. 696 Sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerle kamu işçileri arasındaki farkı ortadan kaldırmayı ve kamuda çalışan tüm işçiler için 657 Sayılı Kanun’un 4/D statüsünün sağlanmasını düşünüyor musunuz?”

Editör: Haber Merkezi