İstanbul Milletvekili Kezban KONUKÇU Eğitim emekçisi kadınların  yaşamış oldukları sorunları hakkında Milli Eğitim Bakanı’na soru önergesi verdi.

 İstanbul Milletvekili Kezban KONUKÇU  soru önergesinde şu gerekçelere yer verdi.

Türkiye’de çalışma yaşamında yer alan kadın emekçiler gibi kadın eğitim emekçileri de tüm dünyada kadınların her alandaki mücadele tarihinin sembolü olarak hak ve eşitlik mücadelesinde yaşamlarını kaybeden kadınlara adanmış olan 8 Mart gününü her geçen gün artış gösteren ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, savaş, kadına şiddet, adaletsizlik ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunu ile karşılamaktadır.

Özellikle kadın eğitimciler açısından mesleki itibarlarının ayaklar altına alınmış olması, itibarsızlaşma, değersizlik ve tükenmişlik hissiyle birlikte daha derin bir biçimde yaşanmakta, “performans sistemi’ de özellikle kadın eğitim emekçilerinin gelecek kaygısını arttırmaktadır.

Öte yandan, kadın eğitimcilerin yönetici olmaları önündeki engeller üzerine yapılan araştırmalarda, kadınların yöneticilik makamlarına zorlukla gelebildiği ve bu süreçte çeşitli psikolojik baskılara maruz kaldığını göstermektedir.

Diğer taraftan, eğitimde özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamaları ile özel okul patronları her gün yeni imtiyazlarla yatırımlarını güvencesiz emek üzerine inşa etmeye devam etmektedirler. KPSS sonrası yapılan mülakatlar nedeniyle atanamayan kadın eğitim emekçileri, sayıları her geçen gün artan özel okul ve kurslarda gittikçe artan oranda geçerli kılınan, "müşteri memnuniyeti" kılıfı altındaki performansa dayalı çalışma biçimi dayatması ile sömürüyle karşı karşıya bırakılmışlardır. Nitekim, denetimden muaf bırakılan özel sektörlerde çalışan kadın eğitim emekçileri; işe alım ve sözleşme aşamasında patronların mesleki saygınlıktan uzak yaklaşımları sonucu evli mi bekar mı, çocuklu mu ya da çocuk yapmayı düşünüp düşünmedikleri yönünde sorulara maruz kaldıklarını ve sözleşmelerinin ona göre yapıldığını, giyim ve görüntülerinin bir baskı aracı olarak kullanıldığını ve bu şekilde kadınların ‘okulların reklam yüzü’ haline getirildiğini, okulda olmadıkları saatlerde velilerin ve okul yöneticilerin telefonlarını açmaları, çağırdıklarında saat kaç olursa olsun gelmeye zorlanarak belirsiz iş tanımlarıyla ortadan kalkan özel-iş hayatları nedeniyle psiko-sosyal şiddet gördüklerini, eşit işe eşit ücret ödemesinde eşitsizlik yaşadıklarını, erkekler evi geçindiriyor yaklaşımıyla evli kadınlara maaşlarının daha geç ödendiği, kadın olmaları nedeniyle anaç olmak zorundalarmış gibi rehberlik (koçluk) süreçlerinde kendilerine daha fazla iş yükü yüklenerek iş bölümünde ayrımcılığa maruz bırakıldıklarını, çocuklara bakıcılık, temizlikten sorumlu olmak, annelik görevini üstlenmek, sahiplenmek gibi isteklerde bulunulduğu, dönem içinde hamile kalınırsa işten çıkarılacakları endişesiyle hamileliğini aylarca gizleyenlerin olduğuna yönelik sorunlar ile çalışma yaşamında yer aldıklarını çeşitli mecralarda defalarca dile getirmişlerdir.

Anayasanın 10. Maddesine: “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” hükmü eklenmiş ve devlet cinsiyete dayalı ayrım yapmamanın ötesinde, kadınla erkeğin her alanda eşit haklara, eşit imkânlara kavuşması için düzenlemeler yapmak, gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır.

 

Bu bağlamda;

1-      Kadın eğitim emekçilerinin baskı, mobbing ve cinsiyetçi yaklaşımlarla yükselmelerinin önündeki engeller, kılık kıyafet baskıları bilginiz dahilinde midir?

2-      Bakanlığınızca özel eğitim kurumlarının denetimi ne sıklıkta yapılmaktadır? Bu denetimlerde özellikle kadın eğitim emekçilerinin karşı karşıya bırakıldıkları hak ihlallerine yönelik raporlar tarafınıza bildirilmekte midir?

3-      Özel eğitim kurumlarında görev yapan kadın eğitim emekçilerinin patronlarca belirlediği şartlarda çalıştırıldıkları, cinsiyetçi bakış açısına maruz kaldıkları, eşit işe eşit ücret hakkından mahrum bırakıldıkları, iş bölümünde yaşadıkları adaletsizlikler bilginiz dahilinde midir?

4-      Bakanlığınızca eğitim emekçisi kadınların sorunlarını tespit etmek, özel ve kamusal alanda var olan cinsiyet eşitsizliği politika ve uygulamalarını gündeme alarak görünür kılmak, çözüm önerileri geliştirmek amacıyla bir çalışma yapılması düşünülecek midir?

5-      Bakanlığınızca kadınların çalışma yaşamında maruz bırakıldığı bu adaletsizliklerin giderilmesi, çalışma yaşamından kadını uzaklaştıran, istihdam edilebilirliğini azaltan faktörlerin ortadan kaldırılmasına yönelik herhangi bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?

6-       Eşit ücret almayan, ek ders, etüt gibi etkinlikler için ayrıca ücret ödenmeyen, her türlü mobbinge maruz bırakılan özel sektör eğitim emekçilerinin taban maaş taleplerinin karşılanmasına yönelik Bakanlığınızca yapılan herhangi bir çalışma bulunmakta mıdır?

7-      Atanamayan öğretmenlerin sorunların çözülmesi ve öğretmenler arasında yaratılmış olan kadrolu, sözleşmeli, ücretli ayrımının ortadan kaldırılarak eşit iş için eşit koşulların hayata geçirilmesi ve tüm eğitim emekçilerinin güvenceli biçimde istihdam edilmesi konusunda planlamanız var mıdır?

Editör: Haber Merkezi