İnsan Hakları

İHD Adana Şubesi 19. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi

İHD'nin barış, adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdüreceğinin altı çizildi birlikte mücadelenin önemine vurgu yapıldı.

Güven BOĞA 31.05.2025 - 20:07

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, 19’uncu Olağan Genel Kurulu’nu Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirdi. Genel Kurul, barışa ve barış mücadelesinde hayatını kaybedenlere adandı. Etkinlik öncesi salon önünde, Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışının 30’uncu yılı nedeniyle, gözaltında kaybolan Mehmet Sait Zengin’in akıbetinin sorulduğu bir açıklama yapıldı.

Açıklamayı İHD Çukurova Bölge Temsilcisi Hakkı Demir okudu. Demir, Cumartesi Anneleri’nin 27 Mayıs 1995’ten bu yana her hafta İstanbul Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetini sorduğunu ve faillerin yargılanmasını talep ettiğini vurguladı. Bu hafta, 6 Mayıs 1995’te Mardin’in Midyat ilçesinde gözaltında kaybolan Mehmet Sait Zengin için adalet istendi.

“30 yıldır soruyoruz: Mehmet Sait Zengin nerede?”

Demir, devletin inkâr ve cezasızlık politikalarına karşı 30 yıldır mücadele ettiklerini belirterek, “30 yıldır haykırıyoruz: İnkâra son verin, kayıplarımızın akıbetlerini açıklayın. Hakikati bilme hakkımıza saygı gösterin. 30 yıldır talep ediyoruz: Adaletin sağlanabilmesi için cezasızlığa son verin. Kayıplarımızın faillerini ve sorumlularını yargılayın. Cezasızlık, gözaltında kaybetme suçunun ortağıdır” dedi.

Kongre, divan seçimiyle başladı. Saygı duruşunun ardından söz alan İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, polisin salonda çekim yapmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Polisin kongremizi izinsiz bir şekilde kayıt altına alması hukuka aykırıdır. Bu konuda suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Salon, polisin kayıt yapmasını alkışlarla protesto etti.

Şube Başkanı Yakup Ataş, konuşmasında barış ve demokratik çözüm çağrısı yaptı. Kısa süre önce hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’i anan Ataş, onun “Bu topraklara barış gelecekse varsın canımız feda olsun” sözleriyle barış mücadelesine bağlılıklarını vurguladı. 27 Şubat’ta yapılan barış çağrısının önemine dikkat çeken Ataş, “Barış sadece silahların susması değildir” dedi. Kürt halkının kimliğinin, dilinin ve kültürünün anayasal güvence altına alınmasının, Alevilerin inancına saygı gösterilmesinin, kayyım politikalarının son bulmasının ve Cumartesi Anneleri'nin taleplerinin karşılanmasının barışın temel unsurları olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki hak ihlallerinin temelinde imha, asimilasyon ve tekçi politikaların yattığını söyleyen Ataş, bu politikaların Kürt sorununun derinleşmesinde belirleyici olduğunu belirtti. Ataş, “İHD bir okuldur” diyerek dayanışma ve ortak mücadele vurgusu yaptı. Beş yıllık şube başkanlığı süresini geride bırakan Ataş, yeni yönetime başarılar diledi.

Adana Halkevi Başkanı Osman Erkut, Halkevleri olarak insan hakları savunucularının yanında olduklarını, gözaltıların toplumda korku iklimi yaratma amacını taşıdığını dile getirdi. Erkut, dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini vurgulayarak insan hakları mücadelesine sahip çıkma çağrısı yaptı.

KESK bileşenlerinden Eğitim Sen üyesi Nezir Dorak ise konuşmasında KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin yaşadığı ağır hak kayıplarına değindi. KESK’li KHK’lıların yıllardır işlerine iade edilmediğini, sosyal güvenceden yoksun bırakıldıklarını ve sistematik biçimde yoksulluğa mahkûm edildiklerini hatırlatarak bu hukuksuzluğun son bulması gerektiğini belirtti.

Kongrede söz alan Cudi İmrek ve Seyfettin Aydemir, 31 Mayıs günü sabah saatlerinde gözaltına alınan Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a dönük operasyonlara da tepki gösterdi. Konuşmacılar, belediye başkanlarının halkın oyuyla seçildiğini hatırlatarak, gözaltı uygulamalarının halkın iradesine müdahale anlamına geldiğini söyledi.

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban da yaptığı konuşmada CHP’li belediye başkanları dahil çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını “siyasi” ve “zulüm” olarak nitelendirerek kınadı. Küçükbalaban, 1980 askeri darbesinde oğlu Cemil Kırbayır’ı kaybeden ve Cumartesi Anneleri’nin sembol ismi Berfo Ana’yı anarak, dönemin başbakanı Erdoğan’ın 2011’de verdiği “kayıplar bulunacak” sözünün tutulmadığını ifade etti. Küçükbalaban, “Berfo Ana, oğlunun kemiklerine bile ulaşamadan hayatını kaybetti. Türkiye’de özellikle 1990’lı yıllarda Kürdistan’da kaybedilen insanların akıbetlerini açıklayın, failleri yargılayın” dedi.

Tüm konuşmacılar, hasta tutukluların yaşam hakkından, cezaevlerinde artan hak ihlallerine, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından İHD’nin hedef haline getirilmesine kadar pek çok başlıkta ortaklaştı. İnsan hakları savunucularına yönelik gözaltıların ve yargı baskısının kabul edilemez olduğu, İHD’nin tüm alanlardaki hak gasplarına karşı yürüttüğü mücadelenin meşru ve toplumsal olduğu vurgulandı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi 19. Olağan Genel Kurulu, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

Genel kurul, Divan Başkanlığına Metin Çelik, üyeliklere ise Sadet Çağrı Coşkun ve Barış Annesi Asiye Tekin’in seçilmesiyle başladı. Açılış konuşmasını İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş yaptı. Kongreye, insan hakları mücadelesinde önemli katkılar sunan çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi ve siyasi parti yöneticisi katıldı.

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban’ın da aralarında bulunduğu birçok isim konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmalarda öne çıkan temalar; İHD’nin 39 yıllık mücadele geçmişi, Türkiye'deki hak ihlalleri, baskılar karşısındaki direniş, demokrasi ve barış mücadelesinde kararlılık ve ortak dayanışma çağrısı oldu.

İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“İnsan Hakları Derneği, 12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra mağdurlarla dayanışmak ve insan hakları mücadelesini büyütmek amacıyla kuruldu. 39 yıldır ötekilerin, ezilenlerin ve mağdurların sesi olduk. Bu uğurda 23 yönetici ve üyemiz faili meçhul cinayetlerle hayatını kaybetti, yüzlercesi gözaltına alındı, tutuklandı. Tüm baskılara rağmen insan hakları mücadelesinden geri adım atmadık.”

Yakup Ataş, 3 Mayıs 2025 tarihinde hayatını kaybeden ve barış mücadelesinin simge isimlerinden olan Sırrı Süreyya Önder’i saygıyla andı ve barış için verilen mücadelenin devam edeceğini vurguladı.

Ayrıca Ataş, Türkiye’nin ilk insan hakları örgütü olan İHD’nin, Türkiye ve Kürdistan’daki tüm bölgelerde demokrasi mücadelesinin ön safında yer aldığını belirtti. Adana özelinde ise Emek ve Demokrasi Platformu içinde aktif sorumluluk aldıklarını vurguladı.

Konuşmalar sırasında, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sürdürülen tekçi ve asimilasyoncu politikalar ile Kürt sorununa yönelik güvenlikçi yaklaşım eleştirildi. Ataş, özellikle 27 Şubat 2025 tarihinde yapılan barış çağrısına değinerek barışa her zamankinden daha yakın olunduğunu ifade etti.

İHD'nin barış, adalet, eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdüreceğinin altı çizilirken, insan hakları kültürünün gelişmesi için dayanışmanın ve birlikte mücadelenin önemine vurgu yapıldı.

Genel Kurula Katılan Kurumlar ve Temsilciler:

İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban
İHD Çukurova Bölge Temsilciliği
İHD Mersin Şube Başkanı Gazi İnci ve yönetimi
Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Cudi İmrek
Tarım Orkam-Sen Adana Şube Başkanı Eser Demirçin ve Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Rutbul Özdemir
Haber-Sen 8 No’lu Şube Yöneticileri Ahmet Miran ve Gülcan Gülşen Aydın
TMMOB Adana İKK Sekreteri Kerem Şahin
PSAKD Merkez Şube Başkanı İlyas Turan
Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin İncesu
DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir ve ilçe yöneticileri

EMEP, Adana Halkevi, SYKP, TÖP, Kaldıraç, Mücadele Birliği, HDK, ÖHD, ÇHD, Dersimliler Derneği, ESP, SOL Parti, Yeşil Sol Parti, KHK Platformu ve birçok kurum temsilcisi

Genel Kurulda Konuşma Yapanlar: