KHK Mağduriyetinde Yeni Dönem Tartışması: Siyasetten Emekçiye Geniş Çağrı
Türkiye’de PKK’nin 12 Mayıs’taki fesih ve silah bırakma kararının ardından hız kazanan infaz düzenlemesi tartışmaları, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerini yeniden gündeme taşıdı. CHP’den DEM Parti’ye, KESK’ten bireysel hak savunucularına kadar birçok kesimden "infaz eşitliği", "toplumsal barış" ve "göreve iade" talepleri yükseliyor.
DEM Parti'den Sert Çıkış: “KHK Zulmü Son Bulsun, Toplumsal Barış İçin Adım Atılsın”
DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, İstanbul'daki bir etkinlikte yaptığı konuşmada, KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin yaşadığı derin mağduriyete dikkat çekti.
“Toplumsal barış inşa edilecekse, KHK’lilerin yaşadığı sivil ölüm de unutulmamalıdır. Bu utanç burada durmamalı, bu vebal daha fazla taşınmamalıdır.”
Sayyiğit, siyasi iktidara açık bir çağrı yaparak, tüm KHK’lerin iptal edilmesini ve mağdur edilen emekçilerin görevlerine iade edilmesini istedi:
“Adaletsizliği ortadan kaldırmadan bu ülkeye barış gelmez.”
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz: “Barışa Giden Yolda Kamu Emekçileri de Yer Almalı”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, Kürt sorununa dair yeni süreçle birlikte kamu emekçilerinin de görevlerine iade edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Halkların bir arada yaşama hakkını savunduğumuz için cezalandırıldık. Ama inanıyoruz ki bu sorun demokratik yollarla çözüldüğünde, bizler de haklarımızı geri alacağız. Hukuk, hiçbir iktidarın aracı olamaz. İhraçlar adil bir düzende yeniden değerlendirilmelidir.”
Münir Korkmaz: “İltisak Kavramı Anlamsızlaştı, Geri Dönüşler Başlamalı”
2016 yılında KHK ile ihraç edilen Eğitim Sen üyesi öğretmen Münir Korkmaz, "PKK ile iltisak" gerekçesiyle meslekten atıldığını belirtti. PKK'nin fesih kararı sonrası bu gerekçenin artık ortadan kalktığını savundu:
“PKK kendini feshetti, dolayısıyla irtibat-iltisak iddiaları da hükmünü yitirdi. Bu nedenle kamu görevinden çıkarılmamız geçersiz hale gelmiştir. TMK kaldırılmalı, siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı, barışçıl düzen tesis edilmelidir.”
Macide Boymul: “AİHS’e Aykırı İhraçlara Derhal Son Verilmeli”
Hiçbir gerekçe gösterilmeden öğretmenlikten ihraç edildiğini ifade eden Eğitim Sen üyesi Macide Boymul, 9 yıldır açlıkla ve dışlanmayla sınandıklarını söyledi:
“Adaletin bu kadar gecikmesi, onun reddi anlamına gelir. Bizi ihraç eden liste sayarak yaptıysa, dönüşümüz de aynı yöntemle olmalıdır. Derhal bütün KHK’ler iptal edilmelidir.”
Elif Bakmaz Ölper: “Bu Yalnızca Mağduriyet Değil, Bir Demokrasi Meselesi”
KHK ile görevinden alınan öğretmen Elif Bakmaz Ölper, “irtibat ve iltisak” suçlamalarının artık siyasi bir karar olduğunu ve hukuki bir dayanağı kalmadığını belirtti:
“Bu mesele sadece bir hak ihlali değil, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk sorunudur. Anayasa çiğnendi, hukuk devleti ilkesi askıya alındı. Yetkililer, bu durumu anayasal düzene uygun şekilde düzeltmelidir.”
Güven Boğa: “Barışa Giden Yolda KHK’liler Göz Ardı Edilmemeli”
Tüm Bel-Sen üyesi Güven Boğa, beraat etmesine rağmen KHK ile ihraç edildiğini hatırlatarak sürece dair şu çağrıda bulundu:
“Barış süreci, halkların bir arada yaşama hakkını savunan biz KHK’lilerin haklarını da kapsamalıdır. Devlet ve hükümet bu yeni sürece uygun bir infaz ve iade düzenlemesini acilen hayata geçirmelidir. Kamuoyunu barışa ve adalete sahip çıkmaya çağırıyorum.”
Sonuç: Yeni Dönem İçin Ortak Talep – "İade, İyileşme, İlerleme"
OHAL döneminde çıkarılan KHK'larla 125 bini aşkın kamu personeli ihraç edildi. Bu kişilerin bir kısmı görevine iade edilse de, halen binlerce başvuru sonuçsuz. Toplumsal barış, demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü tartışmalarının yeniden canlandığı bu dönemde, farklı siyasi görüşlerden ve sivil toplumdan yükselen "KHK meselesi çözülmeli" çağrısı, Meclis gündemini belirlemeye aday görünüyor.