Adını 26 Temmuz baskının tarihinden alacak olan “hareket”in üyeleri 67 yıl önce bugün Küba’nın doğusundaki en büyük garnizon olan Moncada Kışlası ve Carlos Manuel de Céspedes Kışlası’nı basarak devrime giden yolun işaret fişeğini ateşlemişlerdi.
Küba’da yükselen işçi sınıfı hareketi 1952 yılında Batista’nın darbesi ile baskılanmıştır. Elde edilen kazanımların kalıcı olmaması üzerine Fidel ve “Movimiento” (Hareket) üyeleri iktidarı “zor” yoluyla almaktan başka çarelerinin olmadığını düşünerek ülkenin en doğusunda bulunan ve ülkenin en büyük askeri üslerinden olan Moncada ve Carlos Manuel de Céspedes Kışlalarına baskın düzenlerler. Amaçları buradan batıya doğru yayılan bir silahlı mücadelenin ilk adımını atmaktır.
Bugün 26 Temmuz Hareketi’nin bu adımının başarısız olsa da sonraki adımlarıyla Küba Devrimi’ni başarıya ulaştırdığını biliyoruz. Şüphesiz Fidel başta olmak üzere hareketin önderliğinin bunda payı büyük.
“Y así, aquel 26 de Julio fue para nosotros un minuto, en que cuando parecía culminar una lucha, cuando parecía culminar un esfuerzo para iniciar la batalla por la liberación de nuestro pueblo, no era el fin, sino el comienzo”.
— Manuel Marrero Cruz (@MMarreroCruz) July 25, 2020
Fidel Castro, 1960https://t.co/IUqT3alXkc
Küba halkı bu sebeple her yıl 26 Temmuz tarihini “Ulusal İsyan Günü” olarak kutluyor.
Aksilikleri zafere çevirin
26 Temmuz 1953'teki başarı askeri bir yenilgiyle sona ermesine rağmen, meydana gelen olaylar Küba halkı ve başlayan ulusal kurtuluş hareketi için çok önemliydi.
"Birincisi, zulmün yenilgisine kadar bitmeyen bir silahlı mücadele dönemi başladı. İkincisi, yeni bir liderlik ve sessizliği ve reformizmi reddeden, savaşçı ve kararlı olan ve Küba'daki durumun gerektirdiği sosyoekonomik ve politik dönüşümden daha önemli aşırılıkları olan bir programı bir araya getiriyordu, "dedi.
Baş komutanı Fidel Castro Ruz, “Moncada bize aksilikleri zaferlere dönüştürmeyi öğretti. Bu tek sıkıntı testi değildi, ama hiçbir şey halkımızın muzaffer mücadelesini içeremezdi. Fikir siperleri taş siperlerinden daha güçlüydü. Bize bir doktrinin değerini, fikirlerin gücünü gösterdi ve bize adil amaçlarla kalıcılık ve azim dersi verdi. "
