CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri’nin 30. yılına dair yazılı bir açıklama yaptı. Türkiye’nin en uzun soluklu hak arama eylemlerinden biri olan bu direnişi “vicdanın, hafızanın ve adalet mücadelesinin adı” olarak nitelendiren Tanal, “Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Kayıplarımız nerede?” ifadelerini kullandı.

“Hak Aramak Suç Değil, Bir İnsan Hakkıdır”

27 Mayıs 1995’ten bu yana Galatasaray Meydanı’nda düzenlenen oturma eylemleriyle kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri'nin, tüm yasaklamalara, gözaltılara ve davalara rağmen vazgeçmediğini vurgulayan Tanal, şöyle devam etti:

“Onlar sadece kendi yakınlarını değil, bu topraklarda hak arayan herkesin sesi oldular. Yakınlarının mezar yerini öğrenmenin, adalet istemenin suç değil; insan hakkı olduğunu gösterdiler.”

“Bu Mücadele Türkiye’nin Demokratikleşme Sürecinin Bir Parçasıdır”

Tanal, 30 yıldır süren sessiz direnişin hakikat mücadelesi olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

“İnatla ve kararlılıkla sürdürülen bu nöbet, bize gösterdi ki, hakikat hiçbir zaman tamamen bastırılamaz. Bu mücadele artık sadece kayıpların değil, tüm Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesidir. Çünkü insan kaybedilmez. Kaybettirilemez.”

CHP'li Tanal, Doğum Hızının Değil Yaşam Standartlarının Neden Düştüğünü Konuşalım CHP'li Tanal, Doğum Hızının Değil Yaşam Standartlarının Neden Düştüğünü Konuşalım

“Kapatılan Dosyalar Yeniden Açılmalı”

CHP’li Mahmut Tanal, gözaltında kaybetmelerin insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, zamanaşımı gerekçesiyle kapatılan davaların yeniden açılmasını istedi:

“Gerçek barış, ancak hakikatin ortaya çıkmasıyla sağlanabilir. Suçlular cezalandırılmadan adalet olmaz. Bu sebeple yeniden yargılama yolu açılmalı, kapatılan dosyalar gün yüzüne çıkarılmalı.”

Editör: Haber Merkezi