MAZLUMDER, İsrail ve ABD Karşıtı Eylemlere Yapılan Kolluk Müdahalelerinin  Kabul Edilemez olduğunu belirttip basın açıklaması yayımladı.

Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç; "Kapımızın zili çalsın, ağzımızın tadı bozulmasın” Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç; "Kapımızın zili çalsın, ağzımızın tadı bozulmasın”

Konuyla ilgli sosyal medya paylaşımında şu ifadelre yer verildi,

Hukuk devletinin vazgeçilmez ilkelerinden gösteri ve yürüyüş hakkı ile ifade hürriyeti, kolluk güçleri tarafından uzun zamandır ihlal edilmektedir. Kolluğun görevi bu hakların kullanımını kolaylaştırmak ve kişiler bu haklarını kullanırken güvenliği sağlayarak gerekli tedbirleri almak olduğu halde pek çok eylem hukuka aykırı bir şekilde polis müdahaleleriyle engellenmektedir.

Gazze’de yaşanmakta olan vahşete sessiz kalmak istemeyen vicdan sahibi insanlar, ‘en azından safımız belli olsun’ anlayışıyla tepkilerini dile getirmek istemekte ama kolluk türlü bahanelerle bu eylemlerde de alışkanlıklarından vazgeçmemektedir. İsrail’in saldırıları bir soykırıma döndükçe ve soykırıma ortak olan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken gibi sembol isimler Türkiye’yi ziyaret ettikçe tepkiler daha da yükselmekte, bir yandan eylemler sıklaşırken diğer yandan bu eylemlere yapılan müdahalelerde hukukun sınırları aşılmaktadır.

Son günlerde hukuksuz bir şekilde engellenen veya müdahaleye maruz kalan bazı eylemler şunlardır:

- İnsan hakları aktivisti Av. Gülden Sönmez (@Gulden_Sonmez), Blinken’ı Dışişleri Bakanlığı önünde bireysel bir şekilde protesto ederken gözaltına alınmak yoluyla engellenmiş, bir de “gözaltına almadık, uzaklaştırdık” denilerek uzaklaştırmanın da bir çeşit gözaltı olduğu kelime oyunuyla saklanmak istenmiştir.

- İHH İnsani Yardım Vakfı (@ihhinsaniyardim) tarafından organize edilen İncirlik Hava Üssü önündeki eylemde gösteri ve yürüyüş hakkının güvenliğini sağlayamayan kolluk yaşanan taşkınlıkları bahane ederek gaz fişeği ve tazyikli su ile içlerinde kadın ve çocukların da bulunduğu göstericilere müdahalede bulunmuş, akabinde de çok sayıda gösterici gözaltına alınmıştır. Emniyet kuvvetlerinin orantısız müdahalesi nedeniyle eylem planlanandan önce sonlandırılmak zorunda kalınmıştır.

- Ankara’da Blinken’ın konvoyunun geçeceği yol güzergâhı üzerinde Filistin bayrağı açan ve oturma eylemi yapmak isteyen gençlerin barışçıl gösterisine biber gazı ile müdahale edilmiş, Yusuf Sinan darp edilmiş ve gözaltına alınmıştır.

- Blinken'in Ankara'ya gelişini protesto etmek amacıyla Dışişleri Bakanlığı önüne yürümek isteyen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) (@genclikbirligi) üyesi gruba müdahale edilmiş ve yedi kişi gözaltına alınmıştır.

- Blinken'ın Ankara'ya gelişini protesto amaçlı protokol yoluna pankart asan Yeniden Refah Partisi Gençlik Kolları (@gencrefah) Başkanı Melih Güner (@melihguuner) gözaltına alınmıştır.

- Son günlerde yaşanan bu olaylardan önce 17 Ekim’de İstanbul’daki İsrail Başkonsolosluğu önünde gerçekleştirilen eylemlerde de kolluk alanın güvenliğini sağlamak yerine içlerinde kadın ve çocukların bulunduğu göstericilere gaz fişeği ve tazyikli su kullanarak, Ankara’daki İsrail Büyükelçilik konukevi önünde biber gazı sıkarak müdahalede bulunmuştur.

İfade özgürlüğü ulusal ve uluslararası hukukun koruduğu en temel insan haklarından biridir. Pankart ve bayrak açma, slogan atma yoluyla sesini ve mesajını duyurma, ifade özgürlüğünün barışçıl şekilde kullanıldığı örneklerdir. Dünyanın birçok ülkesinde insanlar, Gazze halkının maruz kaldığı soykırım ve katliamlara karşı seslerini barışçıl gösteriler yoluyla duyurmaktadır. Hatta kimi yerlerde eylemler çok yüksek katılımlarla gerçekleştirilmektedir. İşgalci İsrail’i açıkça destekleyen ülkelerde bile yapılabilen eylemlerin Türkiye’de güvenlik içinde yapılamaması, kolluğun ‘güvenlik içinde yaptırmaya’ değil olabildiğince ‘yaptırmamaya’ dönük alışkanlığının bir tezahürüdür.

MAZLUMDER olarak;

- Gösteri ve yürüyüş hakkına yönelik hukuksuz müdahalelerin, bilhassa da insanlık adına var olan tüm değerleri Gazze’de yok etmek isteyen işgalci İsrail’i protesto etmek amacıyla yapılan bayrak veya pankart açma, slogan atma gibi barışçıl eylemlere yapılan kolluk müdahalesinin derhal sonlandırılmasını talep eder,

- Eylemlerde güvenliği sağlamanın kolluğun sorumluluğunda olduğunu hatırlatır,

- Bu sorumluluğun toplantı ve gösteri yürüyüşü ve buna bağlı hakların engellenmesi anlamına gelmeyeceğini kamuoyunun dikkatine sunarız.

Editör: Haber Merkezi