Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak; 2003’ten beri ülkemizde “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile had safhaya ulaşan piyasacı; halk sağlığını ve hekimleri/sağlık emekçilerini yok sayan, değersizleştiren, kışkırtılmış sağlık politikalarının sağlık sistemini işin içinden çıkılmaz hale getireceğini, şiddeti daha çok artıracağını defalarca söyledik. Nitekim sağlıkta şiddet nedeniyle 1988’de kaybettiğimiz Dr. Edip Uğurcan Kürklü dışındaki tüm meslektaşlarımızı yaratılan tüketici sağlık politikalarının hızla bizleri de tükettiği son 20 sene içerisinde kaybettik.

Mersin Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır tarafından "Yaşamak ve Yaşatmak İstiyoruz!" başlıklı okunan basın açıklamasında şu sorunlara dikkat çekildi;

Özellikle Dr. Ersin Arslan’ın katledilmesinin ardından sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler için birçok kez iktidarı uyardık, yasa önerilerimizi sunduk. Ancak çağrılarımıza kulak verilmemesi sonucunda her gün Türkiye’nin farklı şehirlerinden akıl almaz şiddet olayları duymaya devam ettik. Yürüttüğümüz mücadele sonucunda adım atmak zorunda kalan Sağlık Bakanlığı’na; önerilerimizin yalnızca bir kısmını alarak çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal varoluşumuzu aşındıran, şiddeti körükleyen, düşmanlaştırıcı politikalarla sağlık sistemi başta olmak üzere her boyutu kapsayan bütünlüklü bir değişim gerektiğini ilettik. Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı.

Toplumda artarak süregelen şiddet iklimi, iktidarın şiddet dili, sağlığımızı bozan, bizi yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları, hem bizi hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturmuştur.

Sağlık Bakanlığı yaşadığımız bunca soruna ve şiddete karşı sadece tweet atmakla yetinmektedir.

TTB ve tabip odaları olarak sağlıkta artan şiddetin de, toplumda körüklenen şiddet dilinin de karşısındayız ve sağlıkta şiddetle etkin mücadele çağrımızı yineliyoruz. Asla yaşamımıza kasteden bu çalışma koşullarına boyun eğmeyeceğiz, emeğimizin sömürülmesine, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Yaşamı ve yaşatmayı kendine şiar edinmiş bir mesleğin mensupları olarak sağlıkta şiddete karşı her yönüyle mücadelemiz devam edecektir.

Editör: Haber Merkezi