Ozan Gündoğdu; “Sandığı koruyacak olan da halktır, adaya kazandıracak olan da… Bu sistemde, halkın seferber olmadığı bir seçenekte hiçbir parti sandıkları koruyamaz, hiçbir aday kazanamaz. Değişim, onu isteyenlerin omuzlarındaki sorumluluktur.  Cumhuriyet ancak halkıyla iç içe yaşayabilir. Nitekim Kuvayi Milliye ruhu da budur.”

FOX TV’de Merve Yıldırım ile “Benden Söylemesi” Programının Konuğu Olan Ozan Gündoğdu Cumhurbaşkanlığı Seçimine Yönelik Çarpıcı Değerlendirmelerde Bulundu.

Gündoğdu; “Kimsenin Mutlu olmadığı bir ülkede her şey aynı giderse için için çürürüz” dedi.

Ozan Gündoğdu’nun FOK TV’de ki konuşması şu şekildeydi;

Devlet adamı sorumluluğu var o devlet adamı sorumluluğuna uygun davranmak gerekir. Ben bu seçim güvenliği işinde biraz enteresan düşünüyorum. Genel kamuoyunun dışında bir fikrim var. Bir kere seçim güvenliği denilen hadiseyi partilerin üzerine yıkmak denilen şey büyük bir yalan. Partilerin de biz seçim güvenliğini sağlıyoruz bize güvenin demesi de büyük bir yalan.

Çünkü Türkiye'de demokrasisi bunu kaldırmaz. Örnek vereyim;

Örneğin Ağrı'nın Patnos ilçesindeki bir köyde CHP'nin seçim müşahidi gidemez gidemez. Bakın CHP oraya müşahit bile gönderemez, broşür bile dağıtamaz.

Arkadaşlar hakikati buradan gördüğünüz zaman şöyle bir Türkiye’ye bakalım. Türkiye’nin birçok yerinde İYİ Partiliyim demek bile teröristlikle eşdeğer hale getirmişler.

Şimdi siz ne yapacaksınız Yozgat’ın bilmem ne ilçesinde x köyüne gideceksiniz “Ben Kemal Kılıçdaroğlu adına müşahitlik yapacağım diyeceksiniz” çok açık sizi poliste korumaz, jandarmada korumaz kimsesizsiniz çünkü affedersiniz dayağınızı yersiniz gidersiniz. O sandığın başında durmak için devlet gerekir, devlette sizin arkanızda değil.

O halde ne olacak? O halde şöyle bir şey beklemek bana göre yanlış.

Türkiye bir tek adam rejimi tarafından yönetilmektedir

“CHP Sandıklara sahip çıksın” CHP Belediye değil. CHP seçmenleriyle var üyeleriyle var. İYİ Parti sandıklara sahip çıksın ya bu Halkla var. Dolayısıyla bizim bir yıldır içinde düştüğümüz saçma tartışmanın sonucudur o. Kazanacak aday saçmadır. Hayır bizim yerimize kazanacak birisi yok. İşte biz Pazar günü mangala gidelim, işte seçim sürecinde milleti izleyelim, etrafa küfredelim ve o da bir tane yarış atı gibi bir tane kazanacak aday çıksın o kazansın. Hayır bize rağmen, bizle beraber kazanacak bir aday var o noktada halk kesimlerinin seferber olması gerekir. Çünkü bu abluka halka rağmen açılamaz. Bu ablukayı herhangi bir aday aşamaz. Ben hakikati söylüyorum, taraflı değilim hakikat şudur; Türkiye bir tek adam rejimi tarafından yönetilmektedir dolayısıyla Fox'ta 12 Mayıs'ta hepimiz izledik Türkiye'de ne olduğunu. Tek bir lider FOX TV'de Kılıçdaroğlu, karşısında 29 kanal ortak yayına girdi.

Biz 13 Mayıs'ta ne olduğunu gördük. 13 Mayıs günü saat 18'de miting yasakları başladı konuşamadık 14 Mayıs'ta kimse bir şey demedi.

13 Mayıs akşamı Ayasofya’da ne yaşandı?

13 Mayıs akşamı Ayasofya’da toplanan Erdoğancılar “işte Ordu, işte komutan” derken ne demeye çalışıyorlardı? Ne mesaj vermeye çalışıyorlardı? Kılıç hakkımızı aldık “işte ordu, işte komutan” ne demek ne demekti bu çok açık ki bir korku siyasetiydi.

Şimdi bu atmosferde taşrada ya da Anadolu'da bir kişinin ben Kılıçdaroğlu'na oy veriyorum kardeşim demesi yürek ister. O yüreği göstermezse eğer halk, değişim zaten mümkün değil. Değişim mücadele gerektirir değişim cesaret ister. Az iş değildir bu yani. Yoksa ben size söyleyeyim 6 Şubat'tan sonra ben söyledim. Değişmezse göreceğiz, “kimsenin mutlu olmadığı bir ülkede her şey aynı giderse çürürüz” tekrar ediyorum “Kimsenin Mutlu olmadığı bir ülkede her şey aynı giderse için için çürürüz

Editör: Haber Merkezi