DİSK Genel-İş Başkanı Remzi Çalışkan, İGFA'ya yaptığı açıklamada, “Grev hakkı işçinin en güçlü silahıdır, erteleme kabul edilemez. Emek mücadelesi ile demokrasi mücadelesi birbirinden ayrı düşünülemez.” dedi.ERDOĞAN DEMİR

EDİRNE (İGFA) - DİSK Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, İGFA'ya yaptığı özel açıklamada, toplu iş sözleşmeleri ve grev kararlarının ertelenmesi konularında net mesajlar verdi. Çalışkan, artan enflasyon ve hayat pahalılığına karşı verdikleri mücadelenin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda demokratik bir mücadele olduğunu vurguladı.

İzmir Büyükşehir'den yoğun park mesaisi
İzmir Büyükşehir'den yoğun park mesaisi
İçeriği Görüntüle

“TOPLU SÖZLEŞME MASASI EMEKÇININ GELECEĞINI BELIRLER”

Çalışkan, toplu iş sözleşmelerinin sendikalar için yalnızca bir pazarlık süreci olmadığını, işçilerin yaşam standartlarını doğrudan etkileyen hayati bir süreç olduğunu ifade etti:

Genel-İş Sendikası olarak bizler, çalışanların ve üyelerimizin haklarını korumak adına emek mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele, demokrasi mücadelesinden ayrı düşünülemez. Enflasyonun ağır koşulları, hayat pahalılığı, sürekli eriyen ücretler… Tüm bunlar, imzalanan sözleşmelerin birkaç ay içinde anlamını yitirmesine neden oluyor. Çalıştığımız halde yoksullaştığımız bu dönemin artık sona ermesini istiyoruz.

“GREV HAKKI ANAYASAL BIR HAKTIR, ERTELEME IŞÇININ SESINI KISMAKTIR”

Toplu iş sözleşmesi sürecinde işçilerin en önemli kozunun grev olduğunu belirten Çalışkan, grev ertelemelerinin sendikal mücadeleye büyük darbe vurduğunu söyledi:

Grev, işçinin hakkını almak için elindeki en güçlü silahtır. Toplu sözleşmelerde bir uzlaşma sağlanamazsa, grev anayasal bir haktır ve kullanılmalıdır. Ancak grev ertelemesi, işçinin hak alma mücadelesine karşı kullanılan bir baskı aracıdır. Bu nedenle grev ertelemelerini kabul etmiyoruz. DİSK’e bağlı birçok sendika, bu yasaklara rağmen fiili olarak mücadelelerine devam etmiştir.

“BELEDIYELERE BASKILAR VAR, AMA HAKLARIMIZDAN VAZGEÇMIYORUZ”

Çalışkan, örgütlü oldukları belediyelerde özellikle muhalif yönetimlere karşı siyasi ve ekonomik baskılar uygulandığını dile getirdi:

Muhalif belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve üzerlerindeki siyasi baskıları görmezden gelmiyoruz. Ancak bu durum, üyelerimizin haklarını talep etmemizin önünde bir engel değil. Belediyelerin şartlarını zorlayarak, eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirmek için mücadele ediyoruz. İzmir’de olduğu gibi, gerektiğinde yedi gün süren grevlerle haklarımızı alıyoruz.”

“EMEK VE DEMOKRASI YAN YANA YÜRÜR”

Çalışkan, sendikal mücadelenin yalnızca ücret artışıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda demokratik hakların korunması anlamına geldiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

Biz hem emek hem demokrasi mücadelesi veriyoruz. Çalışanların insanca yaşayabileceği bir ücret ve demokratik hakların birlikte var olduğu bir Türkiye istiyoruz. Bu yüzden masada da sahada da mücadelemiz sürecek.”

Remzi Çalışkan’ın yaptığı açıklamasından öne çıkan mesajlar da şöyle idi:

“Toplu sözleşmeler hızla anlamını yitiriyor.

Grev hakkı işçinin en güçlü silahı, erteleme kabul edilemez.

Belediyelere baskılar var ama hak mücadelesi devam ediyor.

Emek ve demokrasi mücadelesi bir bütündür.”

Kaynak: İGF