Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye'de çocuk işçiliğinin geldiği vahim tabloya dikkat çekti. Karaca, çocukların yoksulluk nedeniyle eğitimden koparıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteklediği MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamalarıyla da çocuk emeğinin sistematik biçimde sömürüldüğünü ifade etti.
Son 12 yılda en az 770 çocuk işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini belirten Karaca, “Sadece geçtiğimiz ay 6 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi. AKP iktidarı üç çocuk istiyor ama bu çocuklardan en az birinin mezara konacağı bir düzen inşa ediyor,” dedi.
Karaca, 15-17 yaş grubundaki çocukların iş gücüne katılım oranının 2020’de yüzde 16,2 iken 2024’te yüzde 24,9’a yükseldiğini belirterek, “Artık her dört çocuktan biri çocuk değil, işçi” dedi.
MESEM’lerle Sömürü Yasallaşıyor
MESEM’lerin "eğitim" adı altında çocuk emeğini özendirdiğini vurgulayan Karaca, “Haftada dört gün iş, bir gün okul reklamıyla çocuklara diploma ve ustalık belgesi vaadi sunuluyor. Ancak gerçekte çocuklar denetimsiz işyerlerinde haftanın altı günü, 12 saate varan sürelerde çalıştırılıyor. Üç kuruşluk ücretlerini de patronlar değil, devlet ödüyor” dedi.
MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybeden 12 çocuğun olduğunu hatırlatan Karaca, “Bu kölelik düzeninde ne diploma var ne de gelecek. Çocuk işçiliği artık ortaokul çağına kadar indi” diyerek tepki gösterdi.
"Çocuk İşçiliği Yasaklansın, Eğitim Hakkı Güvence Altına Alınsın"
Karaca, hükümeti çocukların yaşam hakkını hiçe saymakla suçladı: “İktidar, çocukları değil, onların emeğinden zenginleşen sermayedarları büyütüyor. Bu düzen değişmeli.”
EMEP milletvekili olarak şu talepleri sıraladı:
-
Çocuk işçiliği kesin olarak yasaklanmalı, ağır yaptırımlar uygulanmalı,
-
MESEM programı derhal ve koşulsuz şekilde kaldırılmalı,
-
Her çocuğun örgün eğitime erişimi güvence altına alınmalı,
-
Okullarda her öğrenciye en az bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmelidir.
Karaca, çocukların eğitim ve yaşam hakkının korunması için toplumu dayanışmaya ve mücadeleye çağırdı.
