Türk Tabipleri Birliği (TTB), TTB Olağandışı Sağlık Hizmetleri (ODSH) Kolu ve sağlık emek-meslek örgütleriyle oluşturulan Deprem Kriz Masası, 6 Şubat 2023 deprem bölgelerinde yaşanan sağlık sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; hekimlerin ve sağlık emekçilerinin görev başında olduğunu fakat sağlık kurumlarındaki hasarlar, malzeme eksiklikleri, ulaşım aksaklıkları, gıda ve suya erişim zorlukları nedeniyle büyük sorunlar yaşandığını söyledi. Kamu kurumlarına büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Korur Fincancı, Sağlık Bakanlığı’ndan henüz bir yanıt gelmemiş olsa da TTB olarak her an her yerde her türlü göreve hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Yönetim Kurulu üyesi Gönül Adıbelli de kamu kurumlarıyla yazışmalarında ve görüşmelerinde görev alabileceklerini ilettiklerini fakat yanıt alamadıklarını ifade etti. Bölgede sadece arama, kurtarma değil; sağlık, barınma, beslenme konularında da eksiklik olduğunu dile getiren Adıbelli, dayanışma içinde hareket edeceklerini kaydetti.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Afet Çalışma Grubu Koordinatörü Dr. Pınar Okyay; ilk andan itibaren halk sağlığı önlemlerinin alınmasının hem halkın karşı karşıya kalabileceği riskler hem de sağlık sistemi üzerindeki yükün azaltılması bakımından büyük önem taşıdığını vurguladı. Sağlık hizmeti sunumunda eşitlik ilkesinden vazgeçilmemesi ama önceliklendirmenin de gözetilmesi gerektiğini söyleyen Okyay, bundan sonraki süreçte de her türlü katkıyı sunmayı sürdüreceklerini belirtti.

TTB ODSH Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Seçkin Kara; arama-kurtarma-sağlık çalışmalarında her türlü olanağın değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek söze başladı. Sahadaki hekimlerin aktarımlarına atıfla beslenme, barınma, ısınma, akaryakıt sorunlarından bahseden Kara, kamu otoritesinin bu olanakları hızla sağlamak için çabalaması gerektiğini dile getirdi. Kara, kent merkezlerinin yanı sıra kırsalda da hızla çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık; deprem bölgelerinde uzun soluklu sağlık sorunları yaşanacağı için birinci basamak sağlık hizmetlerine büyük rol düştüğünden söz etti. Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da aile sağlığı merkezlerinin çalışamaz durumda olduğunu aktaran Çıbık, koruyucu sağlık hizmetlerinin sunulabilmesi için kamu otoritesini sorumluluk almaya çağırdı.

TTB İnsan Hakları Kolu Yürütme Kurulu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu; hazırladıkları gönüllüler listesini Adli Tıp Kurumu’na sunduklarını ve kimliklendirme çalışmaları için bir metin hazırladıklarını ifade etti.

Tıp Öğrenci Kolu üyesi Dr. Şiyar Güneş; çok sayıda tıp öğrencisinin farklı illerden deprem bölgesine gitmeye çalıştığını fakat ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Güneş de kamu otoritesinin sorumluluklarını yerine getirerek uygun çalışma koşullarını oluşturmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten; arama-kurtarma ve yardım çalışmalarında büyük eksiklikler olduğunu, kent merkezlerinin dışında yeterli bir faaliyet yürütülemediğini söyledi. Ökten, Adana’daki deneyimlerini şöyle aktardı: “Bölgedeki yaralıların birçoğu Adana Şehir Hastanesi’ne getiriliyor. Aciller ve servisler dolu, yurttaşlarımız sedyelerde ne yazık ki. Yoğun bakımlarda kapasite iki katına çıkarıldı. Tüm hekimler, sağlık emekçileri ellerinden geleni canla başla sarf ediyor. Bölgede sahra hastanelerine, çalışma sahalarına ihtiyaç var. Çünkü acil müdahale gerektiren yaralılar geliyor ve bir sirkülasyon sağlanması gerekiyor. Süre giderek azalırken organizasyonların, yardımların geliştirilmesi gerekiyor. Aksi halde tablo daha da ağırlaşacak.”

Basın toplantısı soru-yanıt bölümüyle son buldu.

TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut tarafından okunan açıklama şöyle:

Deprem Bölgesinde Sağlık Sorunları ve Çözüm Önerileri

Dün, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 ve Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğünde 18 kentimizde etkisini gösteren iki deprem sonucu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralılarımız var. Öncelikle yaşamını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarının acılarını paylaşıyor ve kendilerine sabır, yaralılarımıza acil şifa diliyoruz.

Depremin ilk anından itibaren Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) bünyesinde hızla Deprem Kriz Masası kurulmuştur ve temsilcilerimizin bölgeye intikali başlamıştır. Depremde etkilenen illerin tabip odalarının başkanlarıyla ve sağlık emek-meslek örgütlerinin yöneticileriyle iletişim grupları kurulmuştur. Bu iller Hatay, Adana, Osmaniye, Malatya, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Gaziantep, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’dir. Depremlerin etkilemiş olduğu bölge çok büyük bir alandır; kentsel ve yaygın bir kırsal alanda 15 milyondan fazla insanımız yaşamaktadır.

Deprem illerine ulaşan arkadaşlarımız ve illerin tabip odaları tarafından gönderilen bilgiler ışığında deprem bölgesinde sağlık sorunları ve çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşacağız.

TTB web sayfasında depremle ilgili bilgi notları güncel olarak paylaşılmaktadır ve depremle ilgili tecrübelerimize dayanan raporlar da buradan temin edilebilir.

Deprem bölgesinde zorlu kış koşulları hüküm sürmektedir. Durum son derece ağırdır.

Önceliklerimiz doğrultusunda önerilerimiz şunlardır:

Koordinasyon ve işbirliği: Sağlık hizmetlerinin sunulması ile ilgili olarak Türkiye Afet Müdahale Planı’nda (TAMP) koordinasyon sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır. Bu süreçte kamuoyunun tüm bileşenlerinin gücüne gereksinim bulunmaktadır. TTB olarak uzmanlık derneklerimizin ve tüm üyelerimizin bilgi ve yetkinliğini her türlü koordinasyonda sunmaya hazır olduğumuzu yineliyoruz. Sağlık Bakanlığı’na ilgili yazımız gönderilmiştir ve henüz yanıt alınamamıştır. İllerde kurulan afet koordinasyon merkezlerinde tabip odalarının ve ilgili sağlık ve emek örgütlerinin temsilcilerinin bunması yarar sağlayacaktır.

Arama ve kurtarma: Acil kurtarma ekiplerinin bir kısmının bölgeye ulaştığını ve farklı illerden yeni ekiplerin de yola koyulduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Fakat konuya dair bir hayli eksiklikler olduğu da gözlemlerimiz arasındadır. Maalesef birçok bölgede halk kendi imkanları ile baş başadır. Bu konuda kamu otoritesini doğru bir planlama ve hızlı hareket etmeye çağırıyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızın üzerine düşen, ekiplerin ulaşımını engelleyebilecek her türlü gereksiz ulaşım hareketliliğinden kaçınmak ve enkaz alanında yetkililerin talimatlarına ve yönlendirmelerine uyum sağlamaktır.

Yaralıların tedavisi: Enkaz kaldırma çalışmaları sürerken şu anda hayatta olanların hayatta tutulması ve tedavilerinin sağlanması gerekmektedir. En kısa zamanda bölgedeki sağlık kurumları ve personelinin durumu hakkında hızlı bir değerlendirme yapılmalıdır. TTB bu konuda görev almaya hazırdır. Merkez Konseyi ve tabip odalarımızın yönetimleri olarak çalışmalar ilk andan itibaren başlatılmıştır. Tabip odalarımızın tamamında da oluşturulan kriz masaları aracılığı ile gönüllü hekimleri listelemekte ve bunları kamu otoritesine bildirmektedir.

Barınma: Şu an için bölgede yaşayanlar için barınma çok ciddi bir sorundur. Deprem bölgesinde vatandaşlarımızdan gerek can güvenlikleri gerekse de arama-kurtarma-sağlık çalışmalarının etkililiği için hasarlı-riskli yapılara girmeme ve uzak durmaya özen göstermelerini bekliyoruz. Ancak, hava çok soğuktur. Başta, yaşlılar, engelliler, gebeler, anne ve çocuklar gibi öncelikli gruplarının tespit ederek hızla güvenli barınma alanlarına yönlendirmeleri gerekmektedir. Bölgede daha önce tanımlanmış ve hâlâ kullanılabilecek durumdaki güvenli alanların ilanı ve grupların buralara yetkililerce yerleştirilmesi gerekmektedir. Ancak bu hava koşulları ile bölgedeki olanaklar yeterli olmayacaktır. Yine kırılgan gruplardan başlayarak, tahliye koridorları ile en yakın uygun illere kişilerin geçici barınması sağlanmalıdır. Yoksa bu gruplarda büyük kayıplar yaşamamız olasıdır.

Mevcut durumun saptanması: Bölgenin mevcut durumunun hızlı değerlendirme yöntemleri ile değerlendirilmesi bir an önce yapılmalıdır. Bu değerlendirme farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarının desteği ile gerçekleşebilir. Bölgede şu andan itibaren geçerli olan riskler ortaya konmalıdır.

Bilgi kirliliği ile mücadele: Her olağanüstü durumda olduğu gibi başta sosyal medya ortamı olmak bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yayılan bilgi kirliliği ile karşı karşıya kalacağımız bir dönem içindeyiz. TTB düzenli bilgilendirmeler ile bu durumla mücadele edecektir. Süreci yakından takip ederek güncel ve yakın/orta/uzak vadeli önerilerini yetkililer ve kamuoyu ile paylaşacaktır.

İlaç ve tedaviye erişim: Özellikle deprem bölgesinde bulunan veya diğer illere yakınlarının yanına göç eden yurttaşlarımızın ilaçları ve raporları enkaz altında kaldığından dolayı, ilaçlarının sağlanması ve göçmenler de dahil olmak üzere tüm insanların ilaçlara yeterli düzeyde ulaşımı sağlanmalıdır. Diyaliz hastaları ve kronik hastalıkları bulunan diğer hastalar için Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hızla bir karar alınması gereklidir. Deprem bölgelerinde en yoğun görülen sorunlardan biri strese bağlı erken doğumlardır. Bu nedenle kadın ve doğum uzmanları, yenidoğan uzmanları ve birimleri (küvöz ihtiyacı da sağlanarak) hızla artırılmalıdır. Bu bölgede salgın hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır.

Sağlık işgücünün planlanması: Bölgede bulunan sağlık çalışanlarının ailelerinde de yaralı ve vefat olduğundan dolayı, hızla diğer illerden hekimler ve sağlık çalışanlarının, bölgede bulunanları ikame edebilecekleri bir koordinasyon sağlanmalıdır. Tükenmişliğin başlamasına müsaade edilmemelidir. Burada çalışan sağlık çalışanlarının barınma gereksinimleri ve lojistik destekleri sağlanmalıdır. Psikososyal destek birimlerinin bu bölgede hızla görevlendirilmesi gereklidir.

TTB olarak bölgedeki meslektaşlarımızla iletişimi en yakın şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Onların varlığı tüm insanlarımızın can güvencesidir.

Bir kez daha tüm toplumumuza geçmiş olsun dileklerimizi sunar; yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz.

Kamuoyuna saygıyla sunulur.

Editör: Haber Merkezi