Batman – Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Batman Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 73 yaşındaki ağır hasta mahpus Mehmet Emin Çam’ın sağlık durumu ve yaşadığı hak ihlalleriyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na kapsamlı bir başvuru yaptı. Aslan, Çam’ın yaşamsal risk taşıyan sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmemesinin ve tedavi süreçlerinin ihlallerle kesintiye uğramasının insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Çam’ın iki kez kalp krizi geçirdiğini, üç kalp damarından yalnızca birine müdahale edilebildiğini, diğer ikisine ise yaşı nedeniyle müdahale edilemediğini aktaran Uysal, hastanın yalnızca ilaç tedavisiyle hayatta kalmaya çalıştığını belirtti. Buna rağmen Adli Tıp Kurumu’nun “kocama hali yoktur” raporu verdiğini ve cezaevinde kalmasının uygun görüldüğünü ifade etti.
"Cezaevinde Sağlık Hizmeti Değil, Eziyet Var"
Uysal, Çam’ın cezaevinde defalarca sağlık krizi geçirmesine rağmen, ailesi ve avukatlarının zamanında bilgilendirilmediğini, hastaneye elleri kelepçeli halde götürülmesinin de insan onuruna aykırı olduğunu belirtti. Adli Tıp Kurumu’nun kararlarını eleştiren Uysal, bilimsel değil, siyasi değerlendirmeler yapıldığını ve ATK’nın ceza infaz sisteminin bir uzantısı gibi çalıştığını kaydetti.
“İnsanlık Ölmeden Tahliye Edilsin”
Cezaevinde hayati tehlike altında bulunan Mehmet Emin Çam için bir an önce tahliye kararı verilmesi gerektiğini vurgulayan Uysal, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na şu çağrıda bulundu:
-
Çam’ın sağlık durumunun bağımsız uzmanlarca yeniden değerlendirilmesi,
-
Yaşamsal risk göz önünde bulundurularak acil tahliyesinin sağlanması,
-
Adli Tıp Kurumu karar süreçlerinin tarafsızlık ve bilimsel temele dayandırılmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapılması,
-
Yaşlı ve ağır hasta mahpuslar için özel infaz statüsü oluşturulması,
-
Cezaevlerinde sağlık hizmetlerine erişimdeki engellerin kaldırılması.
Nevroz Uysal: "Bu Sadece Bir Mahpusun Meselesi Değil"
Uysal, başvurusunda Mehmet Emin Çam’ın durumunun tekil bir vaka olmadığını, benzer durumda olan birçok hasta mahpusun cezaevlerinde ağır insan hakkı ihlallerine maruz kaldığını belirterek şunları söyledi:
“Cezaevinde sağlık hizmeti yoksa, tedaviye erişim yoksa, yaşam hakkı askıya alınmış demektir. 73 yaşındaki bir insanın bu kadar ağır hastalıklarla cezaevinde tutulması vicdanları sızlatıyor. TBMM bu sessiz çığlığa kulak vermelidir.”
