Berlin/Reims/Moskova – 8 Mayıs 1945 gecesi saatler 22:43’ü gösterdiğinde, Almanya’nın koşulsuz teslimiyetini resmileştiren tarihî belge imzalandı. Avrupa’da II. Dünya Savaşı sona erdi. Faşist ideolojinin karanlığına karşı insanlığın ortak mücadelesi zafere ulaştı. Bugün, bu tarihî günün 80. yıldönümünde, dünyanın dört bir yanında barış, hafıza ve direniş yeniden yankılanıyor.
7 Mayıs 1945’te Reims’de imzalanan ilk teslimiyet belgesi, yalnızca askeri boyutları kapsaması ve tek taraflı oluşu nedeniyle Sovyetler Birliği tarafından yeterli görülmedi. Josef Stalin’in ısrarı üzerine, “tarihe uygun düşecek şekilde” ve faşist saldırganlığın başladığı yer olan Berlin’de yeni bir anlaşma düzenlendi.
8 Mayıs gecesi, Sovyetler Birliği’nin Berlin yakınlarında kontrol altına aldığı Karlshorst’ta gerçekleştirilen ikinci ve nihai imza töreni, dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir sembolik anlam taşıdı. Törende, Sovyetler adına Mareşal Georgiy Jukov, İngiltere adına Mareşal Arthur Tedder, ABD ve Fransa adına da üst düzey askeri temsilciler hazır bulundu. Naziler adına belgeyi imzalayanlar arasında Generalfeldmarschall Wilhelm Keitel, Amiral Hans-Georg von Friedeburg ve Generaloberst Hans-Jürgen Stumpff yer aldı.
Teslimiyet belgesi üç dilde (Rusça, Almanca ve İngilizce) dokuz nüsha olarak hazırlanarak taraflara teslim edildi. Anlaşma, Berlin’in harabeye dönmüş mahallelerinde, insanlığın geleceği adına bir daha asla aynı karanlığın hüküm sürmemesi için atılan en güçlü adımlardan biri olarak kayıtlara geçti.
Savaşın Bitimi, Direnişin Başlangıcıydı
Avrupa’da savaşın sona ermesi, yalnızca silahların susması anlamına gelmedi. Aynı zamanda, milyonlarca insanın yaşamına kasteden faşist ideolojilere karşı evrensel bir direnişin ve insan hakları mücadelesinin başlangıcı oldu.
Bu zafer, Sovyetler Birliği başta olmak üzere, faşizme karşı savaşta ağır bedeller ödeyen halkların ortak direnişiyle mümkün oldu. Sovyet halkı, 27 milyonun üzerinde can kaybıyla ağır bir bedel ödemiş, cephede ve cephe gerisinde topyekûn bir mücadele sergilemişti.
9 Mayıs: Zafer Gözyaşlarıyla Kutlanan Gün
Moskova’da radyolardan 9 Mayıs sabaha karşı saat 2:10’da yankılanan Yuri Levitan’ın sesi, milyonlara savaşın sona erdiğini müjdeledi. O an, yalnızca bir zaferin değil, bir kuşağın yaşadığı tarifsiz acıların son bulduğu andı. 9 Mayıs, Sovyetler Birliği’nde “Zafer Günü” ilan edilerek, bugüne dek her yıl aynı kararlılıkla anılmaktadır.
80 Yıl Sonra: “Bir Daha Asla!” Şimdi Geçerli
Almanya’da savaşın bitiminin 80. yılında yapılan açıklamalarda, Buchenwald Toplama Kampı'ndan sağ kurtulanların "Bir daha asla savaş, bir daha asla faşizm!" sözüne atıfla, 8 Mayıs’ın resmî tatil ilan edilmesi çağrısı yineleniyor. Neonazizm, antisemitizm, ırkçılık ve aşırı sağ yükselişine karşı binlerce kişi meydanlarda sesini yükseltiyor: “Nie wieder ist jetzt!” – Bir Daha Asla, Şimdi Geçerli!
Tarihten alınan derslerle, bugün barışın, eşitliğin ve demokrasinin savunulması için mücadele eden halklar, 8 ve 9 Mayıs’ı yalnızca bir zaferin değil, geleceğe dönük bir uyanışın simgesi olarak sahipleniyor.
Hatırlamak bir görevdir. Direnmek bir sorumluluktur.
8–9 Mayıs: İnsanlığın direniş hafızasıdır.