"Biz kadınlar, istismarı yapanlardan, istismarı önlemeyenlerden, istismara yasal yaptırım uygulamayanlardan hesap soracak, her çocuğun güvende, eşit, kendi kimliğiyle, özgürce yaşayabileceği bir toplum yaratma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz."
Adana Kadın Platformu; “Erkek, aile, tarikat, cemaat istismar ediyor; devlet istismarcıyı koruyor!” başlıklı basın açıklamasını İnönü Parkında gerçekleştirdi.
Platform adına basın açıklamasını Gizem Salata okudu.
Salata; “Birkaç gün önce Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli’yle “evlendirdiği”, “oyun” diye kandırarak cinsel istismara uğrattığı ortaya çıktı. Evlendirildiği kişiden boşanan ve ailesinden şikayetçi olan kadının adalet arayışıyla birlikte istismarın nasıl sistematikleştiği ve üzerinin örtüldüğü de ifşa oldu. Bugün uğradığı istismar nedeni ile şikayetçi olan kadının, 14 yaşındayken başvurduğu hastanede bir doktorun ihbar etmesi üzerine kemik yaşının tespiti için gönderildiği Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde 21 yaşında bir başka kadından örnek alındığı ortaya çıktı. Savcılık çocuğun hastanede doğmasına rağmen doğum belgesi istemedi; çocuğun ifadesiyle kemik testi arasındaki tutarsızlığa rağmen takipsizlik kararı verdi. Yani koskoca devlet de bu suça ortak oldu. İşte bu korkunç istismar davasının duruşması ise 2023 Mayıs ayına, yani bundan 6 ay sonraya bırakıldı. Üstelik failler istenen yüksek cezaya rağmen tutuklanmadı.” Dedi.
Adana Kadın Platformu adına Gizem Salata sözlerine şu şekilde devam etti;
Sadece yargısı, hastanesi de değil; suç işleyen bu tarikatlarla, cemaatlerle, dini vakıflarla fotoğraf çektiren AKP’li İsmail Erdem gibi parti il başkanları, kaçak yapılarının reklamlarını açıktan yapan Sancaktepe gibi belediyeler, onlarla çocukların eğitimi için işbirliği projeleri yapan bir Milli Eğitim Bakanlığı, “küçüğün rızasından” bahsedebilen bir Adalet Bakanı, 15 yaş altı evlendirmeye af getirmeye çalışan milletvekilleri ve buna çok da yüksek sesle karşı çıkmayan bir muhalefet var bu ülkede.
Cinsel istismar münferit değil, istisna değil; pek çok “sıradan” ailenin temeli. Çok küçük yaştan itibaren dini nikâhlı evliliğin suç olmaktan çıkarılması, hatta adeta teşvik edilmesiyle ailelerin istismar üzerine kurulduğu bir toplumda yaşıyoruz. Her yıl binlerce kız çocuğu küçük yaşta evlendiriliyor ve yüzlercesi çocuk yaşta doğum yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşu İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yayınladığı İstanbul’da yaşayan ev kadınlarına ilişkin araştırması çarpıcı gerçekleri ortaya çıkardı. Araştırma sonucuna göre İstanbul'daki her 5 ev kadınından 1'i çocuk yaşta evlendirilmiş. TÜİK rakamlarına göre ise 2021 yılında 117’si 15 yaşından küçük 7 bin 190 çocuk doğum yapmış.
Bugün mecliste milletvekiliyim diye oturanlar, o kutsal ailenin 6 yaşındaki çocukların istismarıyla, 14-15 yaşında çocukların hamile kalmasıyla oluşmasını dert etmiyor da, yetişkinlerin cinsel yönelimleriyle, rızaya dayalı birliktelikleriyle uğraşıyor. UTANIN. 10 çocuktan 4’ü istismara uğrayarak büyüyor bu ülkede. UTANIN. Cinsel suçlarda “somut delil” şartını getiren 4. Yargı Paketi’ni çıkaran milletvekilleri yüzünden bu istismarcılar çoğunlukla cezasız kalıyor. İstismarcılar abi, baba, komşu, akraba, amca, dayı, il başkanı, korucu, uzman çavuş. Hala oturmuş “LGBTİ+ sapkınlıktır, LGBTİ+ları nasıl yok ederiz” diye tartışıyorsunuz. Biz varlığımızdan, kimliklerimizden onur duyuyoruz; ama siz “sapkınlık” lafını ağzınıza almadan önce çocuk istismarcılarını aklamak için geçirdiğiniz yasalara, paketlere, içinde fotoğraf çektirdiğiniz, protokol imzaladığınız vakıflara, ailelerinize, il başkanlarınıza, kolluk kuvvetlerinize bir dönüp bakın.
Adalet Bakanlığının verilerine göre, 2021 yılında ‘çocuğa karşı cinsel istismar’ suçundan 20 bin 459 dosya açılmış. Bu soruşturmaların yarısına yakınında kovuşturmaya yer yok kararı verilmiş, açılan davaların %23’ü ise beraatle sonuçlanmış.
Bugün çocuklar “rüşt yaşına gelene kadar evlendirilmez” diyen Diyanet’in, daha önce evlenme yaşının alt sınırının kız çocukları için 9 yaş olduğunu söylediğini unutmadık. Bugün cinsiyet değişikliğini ve “LGBTİ+ propagandasını” yasaklamak için utanmadan pedofiliden bahsederek yasa değişikliği taslağı sunmaya kalkan MHP’nin Diyarbakır’daki il başkanının adeta bir çocuk istismarı şebekesi kurduğunu da unutmaya hiç niyetimiz yok. Başkanın odasını istismar mekânına çevirmesi yetmemiş, mahkeme de onu çocuğun rızasından söz ederek beraat ettirmiş! Şikayetçi olan çocuk 6 değil 16 yaşında olunca, korktuğu için, kurtulmak için faile gülümseyince cinsel saldırı suç olmaktan çıkıyor mu? İşte bu ülkenin mahkemelerinde çıkıyor. Fail Cihan Kayaalp devletin, yargının rızasıyla serbest bırakılıyor.
Adana’da Kadın Platformu olarak takip ettiğimiz pek çok istismar ve taciz dosyasında da maalesef aynı cezasızlık sonucuyla karşılaştık, karşılaşıyoruz.
İki çocuğunu istismar eden babaya yerel mahkemede 35 yıl ceza verildi, sonra istinaf mahkemesi “tanık yok, delil yetersiz” diyerek kararı bozdu. Ardından yerel mahkeme beraat kararı verdi. Dosya şimdi Yargıtay incelemesinde bekliyor.
Babalarının çocuklarını istismar ettiğini fark eden ve bu konuda girişimde bulunmayı düşünen Tuğba Dursun, bu nedenle evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. İstismar suçu yönünden babaya takipsizlik kararı verildi ve bu dosya Anayasa Mahkemesine taşındı, cinayet yargılaması ise devam ediyor.
Kuzenleri tarafından taciz edilen çocukların dosyasında yerel mahkeme tarafından “biz çok emin olamadık, bir de istinaf baksın” denilerek beraat kararı verildi, dosya şu an istinaf incelemesinde.
Apartman yöneticisi, görevlinin çocuğunu istismar etti, yerel mahkeme 4 yıl hapis verdi, istinaf yine delil yetersizliğinden kararı bozdu. Yerel mahkeme beraat kararı verdi, dosya istinaf incelemesinde.
Bu beraat kararlarının, serbest bırakılan istismarcıların, istismarcıları kollayan mahkemelerin, üst mahkemelerin listesi sayfalarca uzatılabilir. Yargı, istismar, taciz gibi gizli saklı işlenen, tanığı olması imkansız olan suçlarda dahi tanık aramaya devam ettikçe failler cezasız kalacak. Sonuç apaçık: Erkekler istismar ediyor, bu istismara aileler, toplum, dini vakıflar, yargı ve bütün kurumlarıyla devlet ortak oluyor. Bugün 6 yaşında bir çocuğa yapılana karşı sözde açıklamalar yapan siyasiler, dün bu suçun işlenmesini kolaylaştıran, beraat verilmesini mümkün kılan yasal düzenlemeleri bizim onca uyarımıza rağmen meclisten geçiriyor.
Suçlusunuz. Hepiniz suçlusunuz. İstismarcıların affedildiği bu ülkede hiçbir çocuk güvende değil. Açıkça görüyoruz: Devlet çocukları koruma görevini yerine getirmek bir yana, çocukların güvende olmaması için elinden geleni yapıyor.
6 yaşında bir kız çocuğunun cinsel istismarını “siyaset üstü” bir konu olarak niteleyen siyasi iktidar, kadınların kılık kıyafetini “siyasetin merkezine” alarak yeni ayrımcılıklar yaratmakta, bu doğrultuda Anayasa değişiklikleri yapmakta beis görmüyor. İktidarın Anayasa değişikliği ile kadınları, inançlı/inançsız, başörtülü/örtüsüz şeklinde tasnif etmelerine de çocuk istismarını geçiştirmelerine de izin vermeyeceğiz. Hepimiz biliyoruz ki çocuk istismarı politiktir. Biz kadınlar, istismarı yapanlardan, istismarı önlemeyenlerden, istismara yasal yaptırım uygulamayanlardan hesap soracak, her çocuğun güvende, eşit, kendi kimliğiyle, özgürce yaşayabileceği bir toplum yaratma mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
ÇOCUK İSTİSMARINI AKLAYAMAZSINIZ!
ÇOCUK İSTİSMARI POLİTİKTİR!
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!
ADANA KADIN PLATFORMU