"Soma faciasının 11. yılında, 301 madenci şehidimizi minnetle anıyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bu tür katliamların bir daha yaşanmaması için devletin maden ocaklarını etkin ve sürekli biçimde denetlemesini istiyor, bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz."

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Yönetim Kurulu adına Şube Eşbaşkanı Erol EREN’in açıklamasıdır:

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamının üzerinden 11 yıl geçti. 13 Mayıs 2014’te, Manisa’nın Soma ilçesindeki Eynez maden sahasında vardiya değişimi sırasında meydana gelen yangın sonucunda galeriler dumanla dolmuş, 96 saat süren kurtarma çalışmalarının ardından 486 işçi sağ olarak çıkarılmış, ne yazık ki 301 madencimiz hayatını kaybetmişti.

Bu elim olay, Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi cinayetlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Üç gün ulusal yas ilan edilen facianın ardından kamuoyunun vicdanı derinden sarsılmış, "Soma bir kaza değil, katliamdı!" gerçeği toplumsal hafızada yer etmiştir.

Yargı Süreci Toplum Vicdanını Tatmin Etmedi

Soma davasında, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan 20 yıl hapis cezası alırken, şirketin kurucusu ve patronu Alp Gürkan beraat etti. Madenin denetiminden sorumlu kamu görevlileri ise ancak 10 yıl sonra yargı önüne çıkabildi. Dönemin Cumhurbaşkanı'nın “madencinin fıtratında var” diyerek yaptığı açıklama, acıyı daha da derinleştirmiştir. Oysa gerekli iş güvenliği önlemleri alınmış ve denetimler zamanında yapılmış olsaydı, bu katliam yaşanmazdı.

Muzaffer Yüksel Sonsuzluğa Uğurlandı: “Bir Ad Değil, Bir Direnişin Adıydı” Muzaffer Yüksel Sonsuzluğa Uğurlandı: “Bir Ad Değil, Bir Direnişin Adıydı”

Unutmadık, Unutturmayacağız!

Her yıl 13 Mayıs’ta, Soma Mezarlığı içinde oluşturulan Madenciler Şehitliği binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Eşini, oğlunu, kardeşini, babasını kaybedenlerin acısı, sadece onların değil, tüm işçi sınıfının ortak acısıdır. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi olarak bir kez daha yineliyoruz: Soma’da yaşanan bir kaza değil, göz göre göre gerçekleşen bir iş cinayetidir.

Denetimsiz ve Sendikasız Çalışma Düzeni Devam Ediyor

Soma sonrası yapılan yasal düzenlemelerle yer altı madenlerinde bazı iyileştirmeler sağlanmış olsa da, aradan geçen 11 yıla rağmen kaçak ve denetimsiz maden ocaklarında iş cinayetleri sürmektedir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı, kuralsız çalışma düzeni bu ölümlerin temel nedenidir.

Soma davası, toplum vicdanında karşılığını bulamamış, işçi sağlığı alanında yaşanan ihmallerin hukuki müeyyidesi yeterli olmamıştır. Bu tablo bizlere göstermektedir ki, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri bir maliyet kalemi değil, insan hayatının teminatıdır.

İnsan Onuruna Yakışır Bir Çalışma Yaşamı İçin Mücadelemiz Sürecek

İnsan hayatı ve emek, ihmal edilemeyecek en yüce değerlerdir. Gelişmiş ülkeler, insana ve çalışana verdikleri değerle büyümektedir. Bizler SES olarak, çalışanların insan onuruna yakışır koşullarda yaşaması ve çalışması gerektiği bilinciyle mücadelemizi sürdürüyoruz.

Soma faciasının 11. yılında, 301 madenci şehidimizi minnetle anıyor, yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bu tür katliamların bir daha yaşanmaması için devletin maden ocaklarını etkin ve sürekli biçimde denetlemesini istiyor, bu sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi Yönetim Kurulu adına
Şube Eşbaşkanı: Erol EREN

Editör: Güven BOĞA