Demokrat Parti İzmir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Haydar Altıntaş, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesine ilişkin dikkat çeken sorularla konuyu TBMM gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde Altıntaş, projenin ortaklık yapısı, yerli katkı oranı, güvenlik denetimleri ve ekonomik yükümlülükleri gibi kritik başlıklara dikkat çekti.


“Egemenlik Enerjiyle Başlar”

Altıntaş, Akkuyu NGS’nin tamamen Rusya tarafından finanse edilmesi ve işletilmesi nedeniyle Türkiye'nin enerji güvenliği ve stratejik bağımsızlığı açısından ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Enerji sadece teknik bir konu değil, stratejik bir egemenlik meselesidir. 15 yıldır söz verilen Türk ortaklık yapısı bir türlü hayata geçirilemiyorsa, burada ciddi bir irade zafiyeti ve dışa bağımlılık vardır.”

DEM Parti: “Tarihi Eşik Aşılıyor, Barışın ve Kardeşliğin Şafağındayız” DEM Parti: “Tarihi Eşik Aşılıyor, Barışın ve Kardeşliğin Şafağındayız”

Uzun Vadeli Alım Garantileri Kamuoyuna Açık Değil

Altıntaş, Akkuyu’da devletin uzun vadeli alım garantileri vererek önemli bir ekonomik yükümlülük altına sokulduğunu, bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmediğini söyledi. Bu durumun hem şeffaflık ilkesine hem de kamu çıkarına aykırı olduğunu belirtti.


Altıntaş’ın Bakanlığa Yönelttiği Sorular:

  1. Akkuyu NGS'nin güncel hissedar yapısı nedir?
    Türk tarafı neden hâlâ projeye ortak edilmemiştir?

  2. Yerli katkı oranı nedir?
    Yerli mühendis, şirket ve iş gücü bu projede ne kadar yer almıştır?

  3. Nükleer güvenlik ve denetim alanlarında Türk istihdam oranı nedir?

  4. Elektrik alım garantilerinin kapsamı, süresi ve fiyatı nedir?
    Türkiye bu projede hangi taahhütleri vermiştir?


“Akkuyu, Rusya’nın kontrolünde stratejik bir enerji noktası mı oluyor?”

Altıntaş’ın açıklamaları, Akkuyu NGS'nin fiilen Rusya’ya ait bir enerji tesisi haline geldiği yönündeki eleştirileri yeniden gündeme getirdi. Projenin işletme ve denetim süreçlerinde Türk tarafının etkin rol alamaması, muhalefet partileri ve enerji politikası uzmanları tarafından “egemenlik devri” olarak yorumlanıyor.

Editör: Haber Merkezi