Toplu sözleşme masasında kamu emekçisinin gerçek sorunlarını savunacaklarını vurgulayan Birleşik Kamu-İş, hükümetin teklifi hâlâ açıklamamasının endişe verici olduğunu belirtti. Süreç gereği teklifin 15 Ağustos’a kadar sunulması, görüşmelerin ise 19 Ağustos’ta başlaması bekleniyor. Ancak Konfederasyon, bu kadar önemli bir konunun yalnızca 4 günlük bir görüşme takvimine sığdırılmak istenmesini “oldu bitti” planı olarak değerlendirdi.
Birleşik Kamu-İş: Emekçinin Alın Teri 3 Kuruşa Satılamaz!
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi, ekonomik kriz ve yüksek enflasyon altında ezilirken, taleplerin kısa bir takvime sıkıştırılması kabul edilemez. Bu masada kamu emekçisinin alın terinin 3 kuruşa satılmasına izin vermeyeceğiz. Masada karşılaştığımız her uygunsuzluğu kamuoyuyla paylaşacağız.”
Alım Gücü Kayıpları ve Mobbing Sorunu Masada Olmalı
Açıklamada yalnızca maaş artışlarının değil, kamu emekçisinin yaşadığı yapısal sorunların da gündeme gelmesi gerektiği vurgulandı. Liyakatsiz yöneticilerin baskıları, keyfi soruşturmalar, adaletsiz mülakat sistemleri, izin ve terfi haklarının cezalandırma aracına dönüştürülmesi gibi sorunların çözüm beklediği kaydedildi.
"Gerçekçi Bir Teklif Şart"
Konfederasyon, 2026 ve 2027 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme teklifinin, Türkiye’deki yüksek enflasyon gerçeğini ve kamu emekçisinin alım gücündeki ciddi düşüşü göz önünde bulundurması gerektiğini vurguladı.
“Kamu İşveren Heyeti, bu gerçekleri raporlamak ve kamu emekçisine insanca yaşamı garanti altına alacak bir teklif sunmakla yükümlüdür. Devlette çalışmanın itibarı, maddi ve manevi olarak yeniden sağlanmalıdır.”
“Biz Üretenleriz, Biz Çokuz, Biz Kazanacağız”
Birleşik Kamu-İş, mücadelenin sadece maaş artışı değil, kamu emekçilerinin tüm hakları için verildiğini hatırlatarak şu mesajla açıklamasını sonlandırdı:
“Biz üretenleriz! Biz çokuz! Ve biz kazanacağız! Bu sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.”
