Uzun süredir kanser tedavisi gören yazar ve senarist Ayça Öztorun, bugün memleketi Adana’nın Kozan ilçesinde toprağa verildi. Cenaze törenine çok sayıda sanatçı, yazar, siyasi partilerin temsilcileri, SES ve Eğitim Sen yöneticileri ve sevenleri katıldı; törende duygu dolu anlar yaşandı.
Edebiyat ve sinema alanlarında üretken bir yol izleyen Öztorun, eserlerinde Çukurova’nın mücadeleci insanlarını ve bölgenin kültürel dokusunu anlatıyordu. Yazıları ve senaryoları, bölgeye ve ülke edebiyatına değer katan anlatılarla doluydu.
Ayça Öztorun Kimdir?
1969 yılında Kozan’da doğan Öztorun, ilk ve orta öğrenimini Ankara ve Kozan’da, lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Genç yaşta yazarlığa adım atan Öztorun, gazetelerde ve dergilerde köşe yazarlığı yaptı; öykü, roman ve senaryo türlerinde üretken bir kalem olarak tanındı.
Babası Barış Derneği yöneticisi ve eski CHP milletvekili İsmail Hakkı Öztorun anısına kaleme aldığı Aydınlığa Adanmış Bir Yaşam adlı kitabı Uğur Pişmanlık ile birlikte hazırlayan Öztorun, ardından Gökte Yıldız Yerde Ateş, Çiçek Vadisi, Yağmurlar Yağdığında, Sevdalar Her Dildedir ve Vesikalı kitaplarını yayımladı.
Senaryosunu yazdığı Görüş Günü adlı kısa film, Çukurova Belediyesi’nin katkılarıyla çekildi ve çeşitli festivallerde gösterildi. Öztorun ayrıca kara mizah türündeki Makam Odaları kitabı ve kadına şiddeti konu alan Gökkuşağının Altında film projesi üzerinde çalışıyordu.
Uzun yıllar boyunca kalemiyle bölgesine ve insanına ışık tutan Öztorun’un vefatı, ailesi, dostları ve sevenleri arasında derin bir üzüntü yarattı.
Göçen Kalemden Son İzler
Ayça Öztorun, Yağmurlar Yağdığında adlı romanında çocukluğunu ve memleketini şöyle anlatıyordu:
Kozan’da kışlar bol yağmurlu geçerdi. Yağmurdan sonra ortalık buram buram toprak kokardı. Nisan ayının bereketi toprağı şenlendirir, ardından güneş açar ve gökkuşağı rengarenk belirirdi. “Ebemkuşağı çıktı” diye bağrışırlardı çocuklar.
Kızlar, “Ebemkuşağının altından geçersek erkek çocuğu olurmuşuz” derlerdi. Ben ise o gökkuşağına ulaşmak için çılgınca koşardım; ulaşılamasa da baharın tatlı rüzgârını özgürce bağrıma bastığım anlar bana kalırdı.
Öztorun’un yazıları ve eserleri, hem Kozan’ın bereketli topraklarına hem de ülke edebiyatına ışık tuttu. Onun kalemi artık aramızda olmasa da bıraktığı izler, yazdığı cümleler ve anlattığı hikâyelerle yaşamaya devam edecek.
