Çalışkan: “Vatandaş Gelecek Değil, Hayatta Kalma Planı Yapıyor”

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye’de derinleşen ekonomik krizi sert sözlerle eleştirdi. Çalışkan, “Vatandaş artık gelecek planı değil, hayatta kalma planı yapıyor. Gençlerimiz iş değil, borç kovalıyor” ifadeleriyle, toplumsal tabana yayılan ekonomik sıkıntıların altını çizdi.

“Kredi Borçlusu 1 Milyonu Aştı, Gençler Umutsuzluk İçinde”

Çalışkan, yaptığı paylaşımda güncel ekonomik veriler üzerinden Türkiye'nin içinde bulunduğu tabloyu özetledi:

• Dolar 40 TL, Euro 47 TL, benzin 52 TL’yi aştı.

• Kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 1 milyonu geçti.

• Konkordato başvurularında rekor artış var.

• Geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyon.

• Açlık sınırı 25 bin TL’ye dayandı.

• “Maaşlar yerinde sayarken, vergiler artıyor.”

  

  Bakırlıoğlu'ndan TBMM'de Sert Çıkış: “Zulmünüz artsın ki tez zeval olun!”

  İçeriği Görüntüle

“İktidar Ekonomiyi Konuşmak Bile İstemiyor”

Ekonomik krizin artık halkın günlük yaşamının her anına sirayet ettiğini vurgulayan Çalışkan, iktidarın bu gerçeklikten kaçtığını ve algı yönetimiyle gündemi manipüle etmeye çalıştığını belirtti:

“Türkiye’nin en temel sorunu ekonomik krizdir. Ancak iktidar, bu konunun konuşulmasını bile istemiyor. Sürekli gündem değiştirme çabaları, vatandaşın yaşadığı gerçekleri örtemez. Enflasyon, işsizlik ve borç sarmalında her geçen gün biraz daha ezilen halk artık dayanacak gücünü kaybetti.”

“Gençler Borçla Yaşıyor, Aileler Çaresiz”

Açıklamasında özellikle genç nüfusa ve dar gelirli kesime dikkat çeken Çalışkan, gelecek umudu yerine borç yüküyle yaşayan bir neslin ortaya çıktığını ifade etti. “Üniversite mezunu gençler işsiz, çalışanlar geçinemiyor. Aileler, temel gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamaz halde. Hayat pahalılığı, milletin belini büktü” dedi.

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, ekonomi politikalarında acil dönüşüm çağrısında bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Ekonomideki bu kötü gidişatın durdurulması için liyakatli kadrolara, denetimli bütçeye, halktan yana adil vergi sistemine ve üretim odaklı kalkınmaya ihtiyaç vardır. Aksi takdirde sosyal çöküş kapıdadır.”