DAYANIŞMA, ANMA VE DİRENÇLİ DURUŞ: EĞİTİM SEN ADANA’DA YENİ BİNASINI AÇTI, MÜCADELEYE GÜÇ KATTI
Eğitim Sen Adana Şubesi, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde iki ayrı önemli etkinliğe imza atarak, sendikal mücadeleyi anma ve dayanışma ruhuyla birleştirdi. Yeni şube binasının açılışı ve ardından gerçekleşen Erdal Güney konseri, yoğun katılım ve duygusal anlarla birlikte, eğitim emekçilerinin uluslararası mücadele gününü (5 Ekim) taçlandırdı.
Katliam ve Deprem Kurbanlarının İsimleri Yaşatılacak: Duygusal Açılışta Aileler Bir Aradaydı
Yeni şube binasının açılışı öncesinde, sendikal mücadelede emeği geçenler ile 10 Ekim Ankara Gar Katliamı ve 6 Şubat depreminde yaşamını yitirenler için saygı duruşu yapıldı.
Açılışın en önemli ve duygusal bölümünü, hayatını kaybeden sendika üyelerinin adlarının verildiği salonların takdimi oluşturdu.
- Salonlardan birine, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yitirilen, biri Eğitim Sen’li diğeri Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyesi Gülhan ve Yılmaz Elmascan çiftinin adı verildi. Eğitim Sen, kaybettikleri 103 canı (Gülhan ve Yılmaz dahil) anarak, sendikanın aynı zamanda bu kaybedilen canlar olduğunu vurguladı.
- Diğer salona ise 6 Şubat depreminde yaşamını yitiren Eğitim Sen üyesi Eser Mavruk’un adı verildi.
Bu anlamlı törene hem Elmascan ailesi hem de Mavruk ailesi katıldı ve duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
Eğitim Emekçilerinin Ortak Evi: "Bu Bina Dört Duvardan İbaret Değil"
Yeni binanın açılışında ilk sözü alan Eğitim Sen Adana Şube Sekreteri Fatih Toprak, etkinliğin önemine dikkat çekti. Toprak, bir araya gelişlerinin yalnızca bir bina açılışı olmadığını; umutları, mücadeleyi ve dayanışmayı büyütecekleri yeni bir buluşma noktasını açmak için toplandıklarını belirtti.
Toprak, yeni şube binasının anlamını şöyle açıkladı: “Bu bina, sadece dört duvardan ibaret değildir. Burası, emekten, adaletten, eşitlikten, özgürlükten ve laik-bilimsel eğitimden yana olanların ortak evidir”. Toplumsal dayanışmanın da izlerinin burada olacağını belirten Toprak, binanın aynı zamanda umudun, örgütlülüğün ve dirençli duruşun mekânı olacağını vurguladı.
Eğitim sisteminin piyasalaştırıldığı, öğretmenlerin güvencesizliğe mahkûm edildiği ve çocukların bilimsel bilgi yerine dogmatik yaklaşımlarla karşı karşıya bırakıldığı bir dönemde olduklarını ifade eden Toprak, Eğitim Sen’in laik, bilimsel, kamusal ve anadilinde eğitimin savunucusu olmaya devam ettiğini dile getirdi. Toprak, laikliğin özgür düşüncenin, bilimselliğin ilerlemenin, kamusal eğitimin ise eşit yurttaşlığın teminatı olduğunu hatırlattı.
Toprak, Eğitim Sen'i tanımlarken KHK ile işinden edilen tüm kamu emekçilerinin adı ve dayanışması olduğunu, 10 Ekim’de kaybedilen 103 can (Gülhan ve Yılmaz) ile 6 Şubat depreminde yitirilen binlerce hayat (Eser) olduğunu kaydetti.
5 Ekim: Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü Vurgusu
Açılış sonrası Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ve sunuculuğunu Eğitim Sen Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Kiracı’nın yaptığı programda, sinevizyon gösterimi ardından Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek ve MYK Üyesi Ramazan Gürbüz konuşmalarını gerçekleştirdi.
Cudi İmrek’in Mesleki İtibara Yönelik Uyarıları:
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün, UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında ilan edilen, sadece bir kutlama değil; öğretmenlerin uluslararası ölçekte birlik, dayanışma ve mücadele günü olduğunu belirtti.
İmrek, eğitim sistemindeki güncel tehlikelere dikkat çekti:
- Gericileşme ve Piyasalaşma: ÇEDES adı altında sisteme sistematik olarak dini içerikler ve cemaat bağlantılı yapılar sokulduğunu; okullara öğretmen yerine imam, vaiz ve müftülük görevlilerinin yönlendirildiğini bu uygulamaları kabul etmediklerini söyledi.
- Çocuk Emeği Sömürüsü: MESEM uygulamalarıyla çocukların fabrikalara ve atölyelere yönlendirilerek ucuz iş gücü haline getirildiğini ve en temel eğitim haklarının ellerinden alındığını, özellikle Adana gibi sanayi bölgelerinde bu tablonun çocuk işçiliğine dönüştüğünü ifade ederek, çocuk işçiliğine hayır dediklerini belirtti.
- Hukuksuzluk ve Ekonomik Baskı: Türkiye’nin, öğretmen haklarını güçlendirmeyi amaçlayan uluslararası bir toplu sözleşme niteliği taşıyan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni imzalamasına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmediğini vurguladı. İmrek, mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun mesleği değersizleştiren ve iktidarın öğretmeni olmayı dayatan bir anlayışla sürdürüldüğünü kaydetti.
İmrek, tüm bu zorluklara rağmen direndiklerini ve haksız hukuksuz şekilde KHK’lerle ihraç edilen meslektaşların görevlerine iade edilmesi gerektiğini yineledi. Eğitimdeki nitelik kaybının, gericileşmenin ve piyasalaşmanın sorumlusunun öğretmenler değil, yıllardır aynı politikaları sürdüren siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı olduğunu vurguladı.
Ramazan Gürbüz’den 24 Kasım Eleştirisi:
Eğitim Sen MYK Üyesi Ramazan Gürbüz, yaptığı konuşmada 5 Ekim ile 24 Kasım arasındaki farka dikkat çekti. Gürbüz, uluslararası alanda ILO ve UNESCO tarafından tüm dünyada öğretmenler günü olarak ilan edilen 5 Ekim’i sahipleneceklerini net bir şekilde ifade etti. Gürbüz, 12 Eylül faşizminin dayatmış olduğu 24 Kasım’ı reddettiklerini belirtti. 12 Eylül faşizminin yüzlerce öğretmen arkadaşını işkencehanelerde katlettiğini ve 5500 arkadaşı işinden ettiğini hatırlattı.
Mücadele Konserle Taçlandı: "Sanat da Bizimdir, Okul da Bizimdir"
Konuşmacıların vurguladığı örgütlü mücadelenin önemi, açılış sonrası Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Erdal Güney konseri ile pekiştirildi.
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Cudi İmrek, konserin kapanışında, umudu diri tutan ve mücadeleye güç katan sanatçı Erdal Güney’e teşekkür etti. İmrek, kararlı bir çağrıyla sözlerini noktaladı: “Sanat da bizimdir, sokak da bizimdir, okul da bizimdir. Bu ülkenin geleceğini birlikte kuracağız”.
Gürbüz de, mücadele arkadaşlarıyla ve sanatçıyla bir arada olmanın onurunu taşıdıklarını belirterek, gelecek güzel günlere olan inançla daha nice 5 Ekimler diledi.