Acının Onuncu Yılı: Adana’da “10 Ekim” Barış ve Adalet Talebiyle Anıldı
10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 10. yıldönümünde Adana’da iki ayrı etkinlikle barış mücadelesinde yitip giden canlar anıldı. Gün boyu süren anmalarda belgesel gösterimi, mum yakma ve karanfil bırakma törenleriyle “unutmamak, hatırlamak ve hatırlatmak” vurgusu yapıldı.
“Barış, Demokrasi, Adalet, Eşitlik, Özgürlük İçin Oradaydılar”
Adana’da 10 Ekim anmaları sabah saat 10.04’te Uğur Mumcu Meydanı’nda saygı duruşuyla başladı. Akşam ise Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde KESK Adana Şubeler Platformu ve 10 Ekim Barış Derneği tarafından “Unutmamak, yeniden hatırlamak ve hatırlatmak için... 10. Yılında, 10 Ekim Belgeselleri” etkinliği düzenlendi.
Etkinliğe 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin aileleri, KESK’e bağlı sendikaların temsilcileri, siyasi parti ve kitle örgütü üyeleri katıldı. Gösterim öncesi KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Tarım Orkam-Sen Adana Şube Başkanı Eser Demirçin, kısa ama duygulu bir konuşma yaptı:
“10 yıl geçti. Arkadaşlarımız oraya yalnızca barış, demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük için gitmişlerdi.
Ama devletin önlemediği, görmezden geldiği bir saldırıyla 103 canımızı yitirdik.
Gerçek suçluları hâlâ arıyoruz, adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Bir gün mutlaka bu topraklarda barışı inşa edeceğiz.”
Demirçin konuşmasında ayrıca 10 Ekim Anıtı’nın yapılmasında emeği geçen Güven Boğa’ya da teşekkür etti ve o dönemde anıtın yapılması için desteğini esirgemeyen ancak şu anda tutuklu bulunan eski Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Oya Tekin’e de selam gönderdi.
“Ölüm Ne Yana Düşer Usta” Belgeseli: Unutmanın Direnişine Karşı
Etkinlikte iki belgesel gösterildi. Bunlardan ilki, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası tarafından hazırlanan kısa belgeseldi. Ardından yönetmenliğini Gül Büyükbeşe, yapımcılığını Sibel Tekin’in üstlendiği “Ölüm Ne Yana Düşer Usta” filmi izleyicilerle buluştu.
Belgesel, 2015 yılının Türkiye’nin yakın tarihine kazınan kanlı üçlemesini —Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarını— anlatıyor. IŞİD’in karanlığıyla birlikte gelen o dönemi; yaralanan, sakat kalan, sevdiklerini kaybedenlerin sesiyle yeniden hatırlatıyor.
“Bir daha hiçbirimiz eskisi gibi olamadık,” diyor belgeselin anlatısı.
“Çiçeğin kokusunu, ekmeğin tadını almadık, rüzgarın sesini duymadık.
Barış istedik, şimdi adalet de istiyoruz.”
Anıtın Önünde Mumlar “Barış” Yazdı
Belgesel gösteriminin ardından katılımcılar, Seyhan Belediyesi önünde bulunan 10 Ekim Anıtına yürüdü. Anıta karanfiller bırakıldı, mumlarla “Barış” yazısı oluşturuldu.
Anma, sessizlik içinde yakılan mumlar ve yükselen “adalet” talebiyle son buldu.
“Acımız Büyük Ama Umudumuz Bitmeyecek”
Eser Demirçin’in sözleriyle ifade edildiği gibi, 10 Ekim hâlâ bir “yarım kalmış adalet” günü olarak hafızalarda. Ancak anmada bir kez daha dile getirildi:
“Acımız dinmeyecek ama umudumuz da tükenmeyecek. Çünkü biz, o gün yitirdiğimiz dostlarımızın bıraktığı barış bayrağını taşımaya devam edeceğiz.”
