Türkiye, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve on ili etkileyen deprem büyük yıkıma neden oldu. Depremin vurduğu illerde birçok binanın yanı sıra kamu binaları ve hastaneler de yıkıldı. Depremin vurduğu illerden bir olan Hatay’da da deprem sonrasında hastanelerin yıkılması ve ağır hasar görmesi nedeniyle sağlık hizmeti sunulmasında büyük sorunlar yaşanıyor. CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmesiyle ilk günden bu yana Hatay’da bulunan CHP Muğla Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Av. Burak Erbay, bölgede yıkılan hastanelerde incelemelerde bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer ve Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin ile birlikte Hatay Devlet Hastanesi, Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi ve İskenderun Devlet Hastanesi’nde incelemelerde bulunan CHP’li Burak Erbay, “Depremde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Deprem felaketinde görev yapan herkese, özellikle çok zor şartlar altında görev yapan sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz.” dedi. Depremin ilk gününden bu yana deprem bölgesinde koordinasyon çalışmalarında yer alan Erbay, hastanelerin yıkılması ve sağlık hizmetlerinin aksaması ile ilgili olarak şunları söyledi: Sağlık hizmeti verecek bina sağlıksız yapılmış Depremde birçok kamu binası gibi Hatay’da bulunan hastaneler de kullanılamaz hale gelmiştir. İlk depremin ardından zarar gören hastaneler, iki gün önce meydana gelen depremler sonrasında kullanılamaz hale gelmiş ve tahliye edilmiştir. Hatay’da artık yurttaşların sağlık hizmeti alabileceği bir hastane binası bulunmamaktadır. Sağlık hizmetleri hastanenin bahçesine kurulan sahra hastanesinde çok zor şartlarda sunulmaya çalışılmaktadır. Bu zor şartlarda, büyük bir gayret ve özveri ile yurttaşlara hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerine teşekkür ediyoruz. Onlar ellerinden geleni yapıyorlar. Ama siyasi iktidar yapması gerekeni yapmamış. Bu deprem bize gösterdi ki, her şartta ayakta kalması gereken hastaneler düzgün yapılmamış. Hastane tarım arazisine yapılmış Dünyanın her yerinde her türlü afet ve savaşta hastaneler ayakta kalması ve hizmet vermesi için tasarlanır. Ancak Hatay’da, maalesef görüyoruz ki rant için inşa edilmiş. Tarım arazilerinin kurutulması sonucunda elde edilen bir araziye hastane inşa edilmiş. Hastaneler sağlam zemine, sağlam bir şekilde inşa edilmesi gerekirken burada tarım arazisine hastane yapılmış. Bu hastane de depremde kullanılamaz hale geldi. Böyle bir alana hastane inşa edilebilmesi için, zemin etüdü yapılması, gerekli fizibilite çalışmalarının yapılması gerekmektedir. İnşa sürecinin denetlenmesi ve imalat sonrası hastane teslim alınırken gerekli kontrollerin yapılması gerekmektedir. Bütün bunların yapılıp yapılmadığı belli değildir. Bu açıkça iş bilmezliktir. Hastanenin boşaltılması sonrasında ilaçlar ortada kaldı İlk deprem sonrasında Hatay Devlet Hastanesi boşaltılmıştı. İki gün önce meydana gelen depremler sonrasında ise Mustafa Kemal Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi ile İskenderun Devlet Hastanesi hasar görmüş ve boşaltılmıştır. Hastalarla birlikte tıbbi gereçler ve ilaçlarda hastane bahçesine kurulan sahra hastanesine taşındı. Ancak büyük bir karışıklık var. İlaçlar üst üste yığılmış durumda. Gerekli tasnif yapılamamış. Salgın hastalık riski bulunuyor Deprem sonrası yeterli hijyenin sağlanamaması nedeniyle salgın hastalık riski ortaya çıkmıştır. Özellikle uyuz salgını olduğun dair duyumlar alıyoruz. Şu anda en önemli sorunlardan birisi hijyen ve salgın hastalıkla mücadeledir. Bu nedenle gerekli çalışmalar yapılarak salgın hastalıklara karşı tedbirler alınmalıdır. Sebep olanlar bu yıkımı düzeltemez Depremin üzerinden 17 gün geçti. Hala çadır sorunu çözülmedi, insanlar gıda sıkıntısı yaşıyor. Gerekli sağlık hizmeti sunulamıyor. 20 yıldır iktidarda olan, ülkemizde bu kadar büyük yıkıma neden olan, depreme zamanında müdahale edemeyen, yurttaşlara bu soğukta bir çadır bile ulaştıramayan bir siyasi iktidarın bu sorunu çözmesi ve deremden etkilenen bölgeleri yeniden ayağa kaldırması beklenemez.