CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesi ile, 13 Kasım 2022 Pazar günü İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırının tüm boyutları ile araştırılması, zafiyetlerin tespit edilerek bir daha böyle zafiyetlerin ya da en hafif tabirle ihmallerin yaşanmaması için Meclis çatısı altında bir araştırma komisyonunun kurulmasını talep etti.

13 Kasım 2022 tarihinde saat 16.20 sularında İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan İstiklal Caddesi üzerinde yaşanan bombalı terör saldırısı sonucunda 6 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, 2'si ağır 81 vatandaşımızın yaralandığını hatırlatan CHP’li Şeker, “Patlamadan 1 saat sonra yayın yasağı getirilmiş, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sosyal medya uygulamalarına bant daraltma uygulanmıştır. Ancak halkın bilgiye ulaşmasının engellenmesi endişeyi arttırarak terörün amacına hizmet etmiştir” dedi.

Ülkemiz yakın tarihinde yaşanan terör olaylarını hatırlatan CHP’li Şeker, “Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, Ankara Merasim Sokak, Ankara Güvenpark-Kızılay, İstanbul Sultanahmet ve şimdilik son olarak Taksim İstiklal Caddesinde canlı bomba eylemleri yaşanmış, bu eylemlerde yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Bu patlamalar öncesi, Büyükelçiliklerin kendi vatandaşlarına yönelik güvenlik uyarıları yayınladığı da bilinmektedir. 2015 seçim sürecine bakıldığında, Türkiye seçimlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün’ uyarısı ile girmiştir” diye konuştu.

2015 Seçim Süreçlerinde Ne Olmuştu?

Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, Ankara Merasim Sokak, Ankara Güvenpark-Kızılay, İstanbul Sultanahmet ve şimdilik son olarak Taksim İstiklal Caddesinde canlı bomba eylemleri yaşanmış, bu eylemlerde yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. 

2015 yılının Mayıs ayında HDP’nin Adana ve Mersin il ve ilçe başkanlıklarının bulunduğu binalarda aynı dakikalarda patlamalar meydana gelmiştir.

7 Haziran 2015 seçimlerinin hemen öncesinde, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki HDP mitinginde IŞİD tarafından düzenlenen bombalı saldırıda beş kişi hayatını kaybetmiş, 400’ü aşkın kişi yaralanmıştır.

20 Temmuz 2015’te, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir IŞİD üyesi tarafından intihar saldırısı düzenlenmiş, saldırıda 33 vatandaşımız hayatını kaybederken, 100’e yakın vatandaşımız yaralanmıştır.

22 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde 2 polis evlerinde susturuculu silahla öldürülmüştür.

10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda düzenlenen Barış Mitingi’ne intihar saldırısı düzenlenmiş, “Türkiye’nin en kanlı terör eylemi” olarak tarihe geçen saldırıda 103 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 400 kişi yaralanmıştır. Saldırının ardından üç günlük ulusal yas ilan edilmiştir. Canlı bombalardan biri olduğu tespit edilen Yunus Emre Alagöz’ün erkek kardeşi Abdurrahman Alagöz’ün de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 33 kişinin yaşamını yitirdiği intihar saldırısını düzenleyen kişi olduğu ortaya çıkmıştır.

12 Ocak 2016’da İstanbul – Sultanahmet Meydanı’nda Suriye kökenli 28 yaşındaki bir saldırgan turist kafilesinin arasına girerek üzerindeki bombayı patlatmış, IŞİD’in üstlendiği saldırıda 13 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 16 vatandaşımız yaralanmıştır.

17 Şubat 2016 tarihinde, Ankara’da Merasim Sokak’ta askeri servis araçlarının geçişi sırasında TAK tarafından bombalı araçla saldırı düzenlenmiş, saldırıda 28 vatandaşımız yaşamını yitirirken, 61 vatandaşımız yaralanmıştır.

13 Mart 2016’da yine TAK tarafından, Ankara’da Güvenpark’ta otobüs durakları önünde bombalı saldırı düzenlenmiş, saldırıda 36 vatandaşımız hayatını kaybederken, 300’den fazla vatandaşımız yaralanmıştır.

Taksim – İstiklal Caddesi’nde bulunan Beyoğlu Kaymakamlığı önünde 19 Mart 2016’da intihar saldırısı düzenlenmiş, IŞİD tarafından üstlenilen saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken, 39 kişi yaralanmıştır.

İstanbul-Vezneciler’de 7 Haziran 2016’da yaşanan terör saldırısında altı polis, beş sivil hayatını kaybetmiş, 36 kişi ise yaralanmıştır.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 28 Haziran 2016’da bombalı saldırı düzenlenmiş, IŞİD tarafından üstlenilen saldırıda 45 kişi hayatını kaybederken 239 kişi yaralanmıştır.

10 Aralık 2016 akşamı Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından Vodafone Arena’nın önünde bir bombalı saldırı düzenlenmiş, 45 saniye sonra ise Maçka Parkı’nda polisler tarafından durdurulan bir kişi intihar saldırısı düzenlemiştir. Saldırılarda 47 kişi hayatını kaybetmiş, 242 kişi yaralanmıştır.

10 Ekim Katliamı Göz Göre Göre Geldi

10 Ekim katliamının, neredeyse tüm detayları ile iktidar ve yürütme organlarınca önceden bilinen, göz göre göre gelen bir katliam olduğunu söyleyen CHP’li Şeker, “Yunus Emre Alagöz’ün saldırı öncesi ailesiyle helalleşmesinin dahi teknik takibe takıldığı ve bu durumun mahkeme kayıtlarına geçtiği ancak bu tespitlere rağmen tedbir alınmadığı ortaya çıkmıştır. Ankara Garı katliamının ardından iktidar kanadından saldırıların AKP’nin oylarını artırdığı yönünde açıklamalar yapılmıştır” diye konuştu.

Son yaşanan İstiklal saldırısı da dahil olmak üzere, yaşanan terör eylemlerinde iktidarın zafiyetinin varlığı açıktır. Özellikle Suruç ve Ankara Gar Katliamı’nda, bu zafiyet çok açık bir şekilde görülmektedir” diyen CHP’li Şeker, birinci canlı bombanın IŞİD’e dönük soruşturmalar kapsamında Dokumacılar Grubu içerisinde, 2013 yılından itibaren istihbarat örgütleri tarafından bilinen, takip edilen, teknik takip yapılan, defalarca Suriye’ye gidip gelmesine göz yumulan, 20 Temmuz 2015 tarihinde 34 yurttaşın hayatını kaybetmesine yol açan Suruç katliamını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğunu hatırlattı.

10 Ekim Gar Katliamı’nın ardından, mahkeme sürecinde; Alagöz kardeşlerin IŞİD’e katıldığı, Suriye’de bomba eğitimi aldıkları, ardından telefonlarının teknik takiple dinlendiği halde yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş yaptıkları ortaya çıkmış, ailelerinin başvurusu üzerine her iki kardeşin de emniyette ‘terör nitelikli kayıp’ olarak kayıtlarının bulunduğu ortaya çıkmıştır” diyen CHP’li Şeker, 13 Kasım 2022 tarihinde yaşanan İstiklal Caddesi saldırısında da yine benzer bir ihmal yaşandığı iddialarına dikkati çekti.

İstiklal Caddesi saldırısının faili Ahlam Albashır saldırının ardından Küçükçekmece’de bir evde yakalandığını, Ahlam Albashır’ın, bir erkekle 4 ay önce ülkeye yasadışı yollarla "karı-koca" kılığında girdiği ve 4 ay boyunca bir tekstil atölyesinde çalıştığının ortaya çıktığını söyleyen CHP’li Şeker, “İktidarın ve yürütme organının yarattığı güvenlik zafiyeti, geçmişten bugüne dek, farklı tarihlerde, farklı terör saldırılarında yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, yüzlercesinin ise yaralanmasına yol açmıştır. Bir daha böyle zafiyetlerin ya da en hafif tabiriyle ihmallerin yaşanmaması için, 13 Kasım 2022 İstiklal Caddesi saldırısı başta olmak üzere, yakın tarihte yaşanan terör saldırılarının faillerinin ve bağlantılarının araştırılması, sorumluluğu olanların tespit edilmesi ve benzeri terör saldırılarının tekrarının önlenmesi için Meclis’e büyük sorumluluk düşüyor” dedi.

Editör: Güven BOĞA