İSTANBUL (İGFA) - Sirkadiyen ritim yani vücudun doğal biyolojik saatinin bozulması, kalp damar sistemi üzerinde çok yönlü olumsuz etkilere neden olabilir.

Özellikle gece vardiyasında çalışanlar ve farklı zaman dilimlerine seyahat ederek sıklıkla jet lag yaşayanlar çoğunlukla uykusuz kalır, düzensiz beslenir dolaysıyla da stres hormonları yükselir. Vücut saatinin sürekli bozulmasının, uzun vadede kalp hastalıkları riskini artıracağına dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nermina Alagiç, “Tütün kullanımı, hareketsiz yaşam, yüksek kolesterol, obezite gibi risk faktörlerini en aza indirerek sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla kalp sağlığını korumalıyız” dedi.

ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIYOR

Kalp krizinde müdahale zamanlamasının çok kritik olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Alagiç, Yalnızca hayata tutunmak için değil kriz sonrasında kalp yetmezliği yaşamamak için de zamanlamanın önemine vurgu yaptı.

Özellikle gece saatlerinde gelişen semptomlarda hastaların zaman kaybetmeden hızlıca sağlık merkezine başvurmalarının şart olduğunu dile getiren Uzm Dr. Alagiç, "Bu belirtiler; göğüste sıkışma, baskı, yanma tarzında ağrı, ağrının sol kola, çeneye veya sırta yayılması, nefes darlığı, soğuk terleme, baş dönmesi, bayılma, çarpıntı, bilinç değişikliği veya panik hissi olarak sıralanabilir. Hastaların ambulans arandıktan sonra efor sarfetmemeleri gerekir. Sarf edilen efor kalbi daha fazla çalıştıracağı için durumu kötüleştirebilir. Ayrıca fenalaşan ve ambulansı çağıran kişinin, tek başına yaşıyorsa müdahalenin gecikmemesi için dış kapıyı açık bırakması önerilir” diye konuştu.

Gece saatlerinde meydana gelen kalp krizinin bir başka sorumlusunun uyku apnesi olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Alagiç, uyku apnesi, kalp damar sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturur ve mutlaka tanı alıp tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

Uzm. Dr. Alagiç, gece saatlerinde kalp sağlığını korumak için şu öneri paylaştı:

Hastalığa değil sağlığa odaklanın
Hastalığa değil sağlığa odaklanın
İçeriği Görüntüle
  • Sirkadiyen ritmin korunması için her gün aynı saatte uyuyup uyanmaya özen gösterilmeli.
  • Yatmadan önce ağır yemekler, alkol ve kafein tüketiminden uzak durulmalı.
  • Fiziksel aktivite genel sağlık için çok önemli olsa da zamanlamasına dikkat edilmeli. Uyku saatine yaklaştıkça bedensel faaliyetlerden kaçınılmalı.
  • Nefes egzersizi ve meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri ile günlük yaşamın gerginliği azaltılmalı.
  • İlaç kullanan özellikle gece hipertansiyonu olan kişilerde, gece dozlarına dikkat edilmeli.
  • Uyku apnesi gibi uyku bozuklukları olan hastalar polisomnografi yani uyku testine başvurulabilir.

Kaynak: İGF