DUYGU TURAN BEŞİNCİ KEZ AVRUPA ŞAMPİYONU! Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi’nin sağlık sponsorluğunu üstlendiği milli kickboksçu Duygu Turan, 11-20 Kasım tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Avrupa Kickboks Şampiyonası’nda bir kez daha şampiyonluğa ulaştı. Turan bu sonuçla, kariyerindeki beşinci Avrupa şampiyonluğunu kazanmış oldu. Üç Dünya, dört Avrupa şampiyonluğuna sahip olan milli kickboksçu Duygu Turan (29), Antalya’da düzenlenen WAKO Büyükler Masterlar Avrupa Kickboks Şampiyonası’nda yarıştığı “50 kg kicklight” branşında zirveye çıkarak toplamda beşinci kez altın madalyaya uzandı. Turan ayrıca, WAKO tarafından “2022 Yılının En İyi Dövüşçüsü” ödülünü de kazandı. 2013 yılında sakatlanan, 2019’da kendisini ringlere veda etme aşamasına getiren sakatlığına sağlık sponsorluğunu üstlenen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi’nde çare bulan, şampiyona hazırlıklarını da burada gerçekleştiren Turan, “İnanılmaz sevinçliyim. Bu başarımın en büyük mimarlarından biri olan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi’ne teşekkür ederim” dedi. 2013’TE ÇAPRAZ BAĞI KOPTU AMA… Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan ve 2013 yılında antrenman sırasında sakatlanan Turan, sonrasını şöyle anlattı: “Yapılan kontrollerde çapraz bağımda yüzde 50 rüptür (yırtık) tespit edildi. Doktorlar antrenmanlara ara vermemi istediler ama ben devam ettim. Bağ bu defa tamamen koptu. Ameliyat olmam gerektiğini söylediler ama ameliyat demek, kickbokstan en az 1 yıl uzak kalmam demekti, bu nedenle kabul etmedim. Bu halimle bile birçok madalya kazandım. Ancak sakatlığım zamanla ilerledi. Birçok yerde tedavi gördüm ama bir türlü toparlanamadım. O kadar ki, spor yapmak şöyle dursun, artık koltuk değnekleriyle yürüyebiliyor, çok zorlanıyordum. Sakatlığımı bilen rakiplerim de bilhassa sakat bölgeme oynuyor, sakat bölgem her maçtan sonra balon gibi şişiyordu. 2019 yılında Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi ile tanıştım ve burada sakatlık önleyici, rehabilite edici ve güçlendirici çalışmalara başladım.” “BEZMİÂLEM’DE YENİDEN DOĞDUM” Merkezdeki çalışmaları sayesinde kickboksa yeniden sarıldığını, burada tedavi gördüğü 2019-2022 yılları arasında bir Avrupa ve iki dünya şampiyonluğu, bir de dünya üçüncülüğü elde ettiğini kaydeden Turan, “Burada adeta yeniden doğdum. 2019 yılında artık ‘Son bir jübile maçı yapayım, ondan sonra mecburen bırakırım’ düşüncesindeydim, ancak buradaki çalışmalardan sonra sağlığıma kavuştum. Şimdiyse beşinci Avrupa şampiyonluğumun mutluluğunu yaşıyorum. Antalya’dan da altın madalyayla dönerek ülkeme yeni bir gurur kaynağı daha kazandırdığıma inanıyorum. Gerek benim gerekse de başta fizyoterapistim İshak Bilal Kaya hocam olmak üzere Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi personelinin çabaları karşılığını buldu. İnanılmaz sevinçli ve mutluyum. Bundan sonraki ilk hedefim, gelecek yıl Portekiz’de düzenlenecek olan Dünya Kickboks Şampiyonası’nda da zirveye çıkarak dördüncü dünya şampiyonluğunu kazanmak” diye konuştu. “KARİYER HEDEFİM OLİMPİYAT ŞAMPİYONLUĞU” Turan, kariyerindeki en büyük hedefinin Olimpiyat şampiyonluğu olduğunu ifade ederek, “Kickboks şu an olimpiyat kategorisinde değil. Ancak alınması için ciddi girişimler söz konusu. İki-üç yıl önce yarı olimpik spor olmuştu. Şimdiyse olimpik sporlar için yapılan oylamalarda kickboks en çok oyu alan sporlardan biri olarak öne çıkıyor. Bir aksilik olmazsa 2028 Olimpiyat Oyunları’nda kickboks da olimpik sporlar arasında yerini alacak. Kickboks, 40 yaşına kadar yapılabilen bir spor. Dolayısıyla daha zamanım var. En büyük hedefim, kickboksun olimpik spor olduğu 2028 Olimpiyatları’ndan ülkeme Olimpiyat altını ile dönmek ve kariyerimin bundan sonraki kısmını yenilgisiz bir şekilde sürdürmek” açıklamalarında bulundu. “DUYGU’NUN ŞAMPİYONLUĞU KAÇINILMAZDI” Duygu Turan’ın beşinci Avrupa şampiyonluğu için “Kaçınılmazdı” değerlendirmesini yapan ve idmanlarının sakatlık önleyici ve güçlendirici temelde gerçekleştirildiğini kaydeden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi ekibinden Fizyoterapist İshak Bilal Kaya, “Çapraz bağ sakatlıklarında operasyon geçirmiş vakalarla geçirmemiş vakalar için uyguladığımız protokoller farklı. Biz kendisine tamamen koruyucu ve sakatlık önleyici rehabilitasyon tedavi başlığı altında bir süreç uyguladık. Zira ringde ani hareketler, ani çıkışlar, atılan vuruşa karşı alınabilecek kontra vuruşlar söz konusu. Bunları hesaba katarak bir rehabilitasyon süreci yürüttük. Sporcumuz da zaten hem bunlara adapte hem de son derece disiplinli bir karaktere sahip. Ben şimdiye kadar profesyonel sporcular arasında Duygu kadar disiplinlisine rastlamadım. Her gün sabahın 5’inde kalkıp Belgrad Ormanı’na koşuya giden sporcuyu her zaman göremezsiniz. Bu disiplinine binaen kendisine çok büyük ihtimam gösterdik. Tüm bu doğru hamleler bir araya gelince de başarı ve şampiyonluk kaçınılmaz oluyor” diye konuştu. “GELDİĞİNDE GÜVEN SORUNU YAŞIYORDU” Turan’ın Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sporcu Sağlığı Merkezi’ne ilk geldiğinde yaşadığı en büyük probleminin “güven” olduğunu ifade eden Kaya, “Kendine güveni gerilemişti. Hele sakat olan bölgesine güveni hiç yoktu. Böyle bir branşta sporcu bedenine güven duymuyorsa bu durum ringde rakibe karşı da bir zafiyet oluşturur. Duygu bu açığı ringde karizması ve duruşuyla kapatabilir ama rakibi sakatlığını biliyor. Bu sakatlığın üstüne oynayıp daha çabuk düşürmek, hatta sakatlığını ilerletmek ve spor hayatını bitirmek isteyebilir. Kickboks camiasında bunlar vardır. Bunun dışında mekanik ve kas gücü bakımından birçok sporcudan çok daha iyi bir durumdaydı. Problemleri tamamen duygusal boyuttaydı. Sık sık ‘Kickboksa devam edebilecek miyim? İyileşebilecek miyim? Sakat yerim sürekli şişme yapıyor, bundan kurtulabilecek miyim?’ gibi sorular yöneltiyordu bize. Burada yaptığımız çalışmalarla da bu sorunu aştık. Aslında bizim yaptığımız problemin temeline inmek. Nokta atışı çalıştığımız için sonuç almakta da zorlanmadık” ifadelerini kullandı. “HEMŞİRE OLMASI BİZİM İÇİN AVANTAJDI” Kaya, “Kendisi de kendisi için çok büyük emek sarf etti. Böyle bir sporcuyla ilgilenirken de rahat çalışabiliyorsunuz doğal olarak. Yani ben Duygu’ya bir şey yapmasını söylediğim zaman buna karşı durmaz diye düşünürüm hep. Profesyonel sporcularda maalesef bu ‘ben bilirim’ durumları olabiliyor. Ancak Duygu aynı zamanda bir hemşire, yani bir sağlık profesyoneli olduğu için işin sağlık boyutunu da göz önünde bulundurabiliyor. Bu da fizyoterapistler olarak bizi rahatlatıyor. Bu sayede de biz Duygu ile ilgili ne yapsak olumlu sonuç aldık. Elbette sorun yaşayabilir. Neticede çapraz bağ gibi bir sporcu için çok büyük öneme sahip bir dokusu halen yok. Ancak şu an için herhangi bir problem de yaşamıyor” diyerek sözlerini tamamladı.